Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Teftiş Kurulu Başkanı Yunus Nadi Kolukısa ile HSK Genel Sekreteri Fuzuli Aydoğdu görevinden ayrıldı. 

HSK Genel Sekreteri Fuzuli Aydoğdu ile Teftiş Kurulu Başkanı Yunus Nadi Kolukısa görevden aflarını istediklerine dair dilekçe verdiler. Bunun üzerine HSK Genel Kurulu olağanüstü toplandı.

Kolukısa ve Aydoğdu'nun ayrılığının ardındansak Genel Kurulu olağanüstü gündemle toplandı. HSK Genel Kurulu'nda yapılan seçim sonucunda, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Seyfi Han Genel Sekreter, HSK Başmüfettişi Abdullah Alacahan Teftiş Kurulu Başkanı olarak atandı. Ayrıca, HSK Başmüfettişi Oğuz Akalın da Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Görevden alınan isimler yargıda “İstanbul Grubu” olarak anıldığı ve Yunus  Nadi Kolukısa'nın kardeşinin Akıncı davasında tutuklu sanık olması da tartışma nedeni olmuştu.

Kolukısa'nın kardeşi Akıncı davası sanığı

Kolukısa'nın kardeşi Burak Kolukısa, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin yönetildiği yer olan Akıncı üssüyle ilgili davada, "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan ise 22 yıl 6 ay hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

HSK kararnamesi yolda

HSK’daki bu değişikliklerin kısa sürede açıklanması beklenen hâkimler ve savcılar kararnamesi ile destekleneceği ifade ediliyor. 

Gül Eylül'de talimat vermişti

Eylül ayı içerisinde Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Abdulhamit Gül, hakim ve savcılara ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulundaki dosyaların titizlikle incelenerek bir an önce sonuçlandırılmasını istedi.

Independent Türkçe’nin ulaştığı bilgilere göre, Bakan Gül’ün HSK Başkanı olarak Teftiş Kurulu Başkanlığı'na gönderdiği yazıda hakim ve savcılar hakkındaki disipline aykırılık ya da suç iddialarının gecikmeksizin titizlikle incelenip sonuçlandırılmasının demokratik hukuk devletinin gereği olduğu vurgulandı.

25 Eylül 2019 tarihli yazıda Anayasa’nın 159. Maddesi hatırlatılarak hâkim ve cumhuriyet savcıları haklarındaki disiplin işlemlerinin HSK müfettişleri tarafından yapıldığı belirtildi.

“Özellikle FETÖ Silahlı Terör Örgütünün yargı içindeki yapılanması konusunda yürüyen disiplin işlemleri ve bu konuda son günlerde kamuoyumuzun gündemine gelen iddialar açısından bazı hususlara dikkat çekilmesinde fayda görülmüştür” ifadelerinin yer aldığı, HSK Başkanı Abdulhamit Gül imzalı yazının sonunda 6 maddelik uyarıya dikkat çekildi.

Gül'ün imzasıyla yayınlanan yazıdaki maddeler şöyleydi:

Bu kapsamda Kurula intikal eden ve tarafımızca da olur verilen HSK ilgili dairesi tarafından araştırma, inceleme ya da soruşturma yapılmasına dair kararlar ilgili olarak;
1- Hâkim ve Cumhuriyet savcıları hakkında Teftiş Kurulunda derdest olan FETÖ Silahlı Terör Örgütü ile üyelik, irtibat, iltisak ve diğer iddialarla ilgili yürütülen dosyalarda yeterli araştırma, inceleme ve soruşturmaların bir an önce tamamlanması,
2- Teftiş Kuruluna bundan sonra intikal edecek dosyalarda da gerekli inceleme ve soruşturma işlemlerinin ivedilikle yapılması,
3- İnceleme ve soruşturma sırasında ilgili hakkında HSK ilgili Dairesince geçici tedbire hükmedilmesinin gerekip gerekmeyeceği hususunun hassasiyetle değerlendirilerek bu yönde kanaat halinde gerekli ön raporların ivedilikle hazırlanıp ilgiyi Daireye sunulmak üzere Genel Sekreterliğe gönderilmesi,
4- Yürütülen inceleme ve soruşturmalarda diğer kamu kurum ve kuruluşlarından temin edilmesi gereken belgelerin ivedilikle temin edilmesi,
5- Hakkında adli soruşturma veya kovuşturma bulunanlar ile yargılamalar sonucunda ceza tayin edilen Hâkim ve Cumhuriyet savcıları haklarındaki inceleme ve soruşturma dosyalarının muktezaya bağlanması, 
6- Yürüyen adli süreçlerle ilgili görevi kötüye kullanma vb. iddialara yönelik inceleme ve soruşturmaların hassasiyetle üzerinde durularak bir an önce sonuçlandırılması, hususlarında gereğini rica ederim.

İddianamenin yazıldığı gün değişiklik

HSK'daki gelişme, İstanbul Adliyesi'ndeki 'FETÖ borsası' soruşturması hakkında iddianame hazırlandığı gün yaşandı. 

FETÖ Borsası soruşturması, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçundan soruşturma dosyası bulunan Osman Sarı'nın 3 Aralık 2018’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başvuruyla başladı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlanan iddianamede, HSK tarafından açığa alınan savcılar İsmet Bozkurt ve Lütfi Karabacak’ın sorumluluklarında olmayan soruşturmalar hakkında sorgulamalar yaptıkları, edindikleri bilgileri paylaştıkları ve maddi menfaat temin ettikleri belirtildi. Sanık iki savcının, “rüşvet”, “görevi kötüye kullanma”, “nüfuz ticareti”, “göreve ilişkin sırrın açıklanması” ve “gizliliğin ihlali” suçlarından 7 yıl 10 aydan 28 yıl 6 aya kadar hapsi istendi.

Karabacak’ın FETÖ şüphelileriyle WhatsApp yazışmalarının bulunduğu, aldığı bilgileri bu kişilere aktardığı, maddi menfaat temin etmeye çalıştığı öne sürüldü. İddianamede sanık İsmet Bozkurt’un İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun bir dosyasında şüpheli olan Fırat Taştemur ile yakın ilişki içerisinde olduğu, bir dosyada ise “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” alınması karşılığında dosya şüphelisinden aracıyla 100 bin dolar menfaat temin ettiği belirtildi. Bozkurt, Fettah Tamince hakkında “kovuşturmaya yer yoktur” kararı vererek dosyayı kapatmıştı.

Eski AK Partili vekil Şamil Tayyar gündeme getirmişti

Eski AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’da, FETÖ davalarıyla ilgili dikkat çekici bir iddiada bulunmuştu. Tayyar'a göre FETÖ'den tutuklu iş adamları milyon dolarlar vererek itirafçı adı altında tahliye ediliyor. Tayyar, konu hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) suç duyurusu yaptığını söyledi. Tayyar’dan sonra HSK’daki değişiklikler bir süre önce Adalet Bakanı Gül’de"Bu örgütün sadece yargıya, orduya, emniyete sızdığı sanılmasın. Nerede ahlaksızca bir saldırı varsa bilin ki orada FETÖ’nün bir tezahürü vardır. Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün çıkıp bize FETÖ ile mücadele dersi vermeye kalkışmasınlar" ifadelerini kullanmıştı.