Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklu Suriyeli göçmen Muhammed Halid Elheci, beyninde tümör bulunan 22 yaşında bir kanser hastası.
Tutuklanmasından bu yana hastaneye götürülmeyen Elheci, Maltepe Kapalı Cezaevi’nde kalma süresini tamamlayıp açık ceza evine geçme hakkına sahip oldu.
Erzurum Açık Cezaevi’ne gitmesi için serbest bırakılan Elheci’nin katetmesi gereken bin 234 kilometrelik bir mesafesi ve bunun için yalnızca 24 saati vardı.
Hasta tutuklunun babası Majid El Ziyab Elheci, otobüs veya uçak bileti almaya çalıştı ancak oğlunun kimliği veya pasaportu olmadığı için hiçbir firma onu yolcu olarak kabul etmedi.
Erzurum Açık Cezaevi’ne gidemeyen kanser hastası Elheci için işler sonrasında daha da kötüye gitti.
24 saatte cezaevine teslim olamayan Elheci, hem “Açık Cezaevi” hakkını kaybetti, hem de geri döndüğü Maltepe Kapalı Cezaevi’nde “kaçak” muamelesi görüp 11 gün hücre cezasına çarptırıldı.
Muhammed Halid Elheci’nin yaşadıkları, babası Majid El Ziyab Elheci’nin Ceza İnfaz Sistemi’nde Sivil Toplum Derneği’ne (CİSST), başvurmasıyla ortaya çıktı.
Majid El Ziyab Elheci, cezaevinde tutuklu olan oğlunun 1 yıl 3 aydır ilaçlarını kullanamadığını ve tedavi olmadığını söyledi.
Baba Elheci, oğlunun sağlık durumunun daha da kötüye gittiği belirterek yardım istedi.
Bunun üzerine CİSST, Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Kurulu da dâhil yedi ayrı kuruma başvurdu.
Başvuruda tedavinin başlaması için hastane sevklerinin yapılması talep ediliyordu.
CİSST’in başvurusundan iki hafta sonra İzleme Heyeti, Muhammed Halid Elheci’yi ziyaret etti.
Bu ziyaret sonrası Halid, tutuklandığı günden bu yana ilk kez hastaneye sevk edildi.
‘11 günlük hücre cezası ağır sağlık sorunlarına rağmen uygulanmış’
Independent Türkçe’ye konuşan CİSST Hapiste Yabancı Ağı Temsilcisi Aylin Çelikçi, İzleme Heyeti’nin Halid’e doktora çıkıp çıkmadığını sorduğunu, doktora çıkmadığı anlaşılınca hastaneye sevk kararı verildiğini söyledi.
Çelikçi, “Tedavisiyle ilgili sorunu çözüldü. Ama ne yazık ki kendisine verilen 11 günlük hücre cezası ağır sağlık sorunlarına rağmen uygulanmış. Bundan sonraki süreçte açık cezaevine geçmesi için girişimlerde bulunacağız” diye konuştu.
Evlerini hava saldırısında kaybettiler
Baba Elheci ise Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada Suriye’den Türkiye’ye geliş hikâyelerini anlattı.
Deyrizzor kentinde yaşayan Elheci ailesinin evi, bir hava saldırısında vuruldu. Evleriyle birlikte, hemen yandaki dükkânları da yıkıldı.
Bunun üzerine ailesiyle birlikte dört yıl önce Türkiye’ye gelen Majid El Ziyab Elheci’nin dört çocuğu var. Her ay 1100 lira ev kirası ödeyen babanın maaşı ise 1800 lira.
Portakal suyu ve muz ikram ettiği kadın öldü
Oğlunun bir hastanede yaşadığı olay sonrası 3 yıl 9 ay hapis cezası aldığını söyleyen baba Elheci, Muhammed’in tutuklanmasını ise şöyle anlattı:
Oğlum bir yerde çalışıyordu. İş yerindeyken bayıldı. Arkadaşları Şişli Etfal Hastanesi’ne götürdü.
Kaldığı odada 98 yaşında bir kadın vardı ve aralarında perde vardı.
Ben de onunla kalıyordum. Cuma günüydü. Ben eve gidip geleceğimi namazı kılacağını söyledim.
Geri döndüğümde oğlumun kaldığı odada polislerin doluştuğunu gördüm.
Hemşireler beni uzaklaştırmak istedi. Oğluma sordum, kadının yanına gidip, ‘Sen neden yalnızsın, akrabaların yok mu?’ diye sormuş.
Kadın da ‘yok’ demiş. Oğlum da aşağı kantine inip ona muz ve portakal suyu almış.
Kadın bunları yemiş. Daha sonra hemşireler gelip “Sen neden ona yemek verdin?” diye oğlumun geri çekilmesini istemiş.
Kadın daha sonradan ölmüş. 98 yaşındaydı çok hastaydı, akli melekeleri yerinde değildi. Kadın öldüğü için oğlum tutuklandı, 3 yıl 9 ay ceza aldı.
Oğlum çok efendi sakin bir çocuktur. Kimseye zarar verme niyeti yoktu. İyi niyetinden yaşlı kadına bir şeyler ikram etmek istedi. Ama böyle oldu. İkram ettiği şey portakal suyu ve muzdu.
"88 Kilodan 68 kiloya düştü"
Majid El Ziyab Elheci, oğlunun kanser hastası olduğunu vurgulayarak durumunun gittikçe kötüye gittiğini söylüyor:
Oğlum hasta olmasa 'Gençtir, dayanır' diyorum. Ama oğlum kanser hastası, tedavi görmesi gerekiyor.
Oğlumu cezaevinde ziyaret edebilirsiniz. Önemli olan ona kimlik çıkartılması. Kimlik olmadığı için hastaneye de gidemiyor.
Sağlık durumunun ağır olduğunu gösteren raporu Çağlayan Adliyesi’ne verdiklerini belirten Elheci, oğlunun 88 kilodan 68 kiloya düştüğünü söyledi.
“Oğlumun durumu çok ağır”
Majid El Ziyab Elheci, oğlunun Maltepe Kapalı Cezaevi’nden Erzurum Açık Cezaevi’ne nakledilmesiyle ilgili yaşadıkları süreci ise şu sözlerle anlattı:
Oğluma 24 saat izin verildi. Arada bin 234 kilometre var. Erzurum’a uçak bileti aldım. Ancak kimliği olmadığı için kabul edilmedi. Sonra Maltepe’ye geri götürdüm.
20 yaşında kanser hastası. Durumu çok ağır. Onun hastanede tedavi görmesi gerekiyor. 11 gün hücreye atmışlardı.
Yetkililere kimliği olmadığını söyledim. Onlar da dinlemediler, ‘Erzurum’a gitmesi gerekiyordu’ dediler.
© The Independentturkish
