Pakistan ve Hindistan arasındaki gerginlik, tartışmalı Keşmir'in sınır bölgelerinde üst üste 4 gecedir silahların patlamasına neden oluyor. Çin'in de aralarında bulunduğu pek çok ülke itidal çağrısı yaparken tansiyonu artıran bir açıklama daha geldi.
Pakistan Demiryolları Bakanı Hanif Abbasi ülkelerinin 130 nükleer savaş başlığının "yalnızca Hindistan'a" ayrıldığını söyledi:
Eğer su tedarikini durduracaklarsa savaşa hazır olsunlar. Sahip olduğumuz askeri ekipman ve füzelerin amacı onları yalnızca göstermek değil. Nükleer silahlarımızı ülkemizin hangi bölgelerine yerleştirdiğimizi hiç kimse bilmiyor. Bir daha söyleyeceğim, bu balistik füzelerin hepsinin hedefi sizsiniz.
Diğer yandan Hindistan donanması da pazar günü uzun menzilli füze denemesi yaparak komşusuna gözdağı verdi.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi de Keşmir'de sivillerin hedef alındığı saldırıyı kınayarak kurbanların ailelerine "adaleti sağlamayı" vaat etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
22 Nisan'da turistlere ateş açılması sonucunda 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.
Saldırıyı, Pakistan'da yasaklı Leşker-i Tayyibe (LET) örgütünün uzantısı olan Direniş Cephesi (TRF) üstlenmişti.
Keşmir Direnişi diye de bilinen radikal İslamcı örgütten yapılan açıklamada, bölgedeki "demografik değişime" karşı çıkıldığı belirtilmişti.
Saldırıyı düzenleyenlerin "Pakistan'dan geldiği" suçlamasında bulunan Hindistan, İndus Suları Anlaşması'nı askıya almış, Yeni Delhi'de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını, daha önce verilen tüm vizelerin iptal edildiğini duyurmuştu.
Öte yandan Pakistan, suçlamaları reddederek Hindistan'ın İslamabad'daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş, İndus Suları Anlaşması'nın dışına çıkılarak nehirlere yapılacak müdahaleleri "savaş nedeni" sayacağını ilan etmiş, Hindistan'la her türlü ticareti askıya almış ve hava sahasını kapatmıştı.
1960'ta imzalanan anlaşma, İndus nehri ve kollarında yer alan suyun iki ülke arasındaki kullanım koşullarını belirliyor. Hindistan, doğrudan çatışmaların yaşandığı dönemlerde bile bu anlaşmayı askıya almamıştı.
