Ekrem İmamoğlu hakkında tutuklama talep edildi

Sevk yazısında, üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedenlerinin bulunduğu anlaşıldığı öne sürüldü

Fotoğraf: AA

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adliyede iki soruşturma kapsamında verdiği ifadeler tamamlandı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan ve bugün adliyeye sevk edilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu’ndaki sorgusu tamamlandı.

İmamoğlu savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Resul Emrah Şahan, Mahir Polat ve Mehmet Ali Çalışkan üzerilerine atılı silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan şu açıklama yapıldı:

"Başsavcılığımızca şüpheli Ekrem İMAMOĞLU Tck 220/1 , 135,252 , 220/1 maddeleri ( suç örgütü kurma , ihaleye fesat karıştırma , rüşvet almak , kapsamında tutuklama talebi ile sulh ceza hakimliğine sevk edilmiştir."

Savcının İmamoğlu, Şahan, Polat ve Çalışkan hakkında tutuklama talep ettiği sevk yazısında, üzerilerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedenlerinin bulunduğu anlaşıldığı öne sürüldü.

İfadesinde neler söyledi?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Savcılıktaki "Kent Uzlaşısı" soruşturmasında verdiği ifadesinde, "Hakkımı ömrüm boyunca savunacağımı her yerde ifade etmişimdir. 'Hak yemem, hakkımı da yedirmem' prensibimi milletimizin büyük irfanı ile seslendiriyor ve milletime ses veriyorum. Bu prensiple inancımla ifade ediyorum ki; milletimizin bu hak mücadelesinin en üst seviyede vereceğine olan inancım büyüktür. Bu iftiralar milletimizin bağrındaki duvarlara çarpıp geri dönecektir" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, "Kent Uzlaşısı"na yönelik terör soruşturması kapsamında Savcılıkta verdiği ifadesi tamamlandı.

Savcılık ifadesinde, emniyette verdiği beyanlarını tekrar eden İmamoğlu, sorgunun sonunda yaptığı değerlendirmede, "19 Mart 2025 sabahı saat 06.00 itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık konutu kapısına yüzlerce çok sevdiğim polisimizin yüzü yukarı, güneş doğmadan yasaya uygun olmayan bir şekilde gözaltına alınma metodunu kınıyorum. İfade etmeliyim ki işlemi yürüten polislerin nezaket dışında hiçbir kötü davranışı olmamıştır. Ancak bu talimatı veren kişi ve şürekası Türkiye’ye çok büyük bir bedel ödetmiştir. 4 gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu en güçlü dayanağını gizli tanık ifadelerine bağlamış olması ve gözaltına 3-5 gün kala hatalı tespitler içeren Masak raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır" dedi. 

Bu sürecin, Türkiye’nin itibarını zedelediğini, hukuk ve adalet duygularını vatandaş nezdinde yerle bir ettiğini, Türkiye’nin ekonomisini alt üst ettiğini belirten İmamoğlu, şunları kaydetti:

Gençlerin umudunu perişan etmiştir. Bu süreci yöneten insanlar ve yöneticisinin, hem yüce yaradan huzurunda hem de bu dünyada hukuk önünde hesap vereceği günler yakındır. Aynı kişi ve şürekası yine bir başka Ramazan ayında 6 Mayıs 2019’da gözünü kırpmadan kullandıkları yüksek millet iradesini gasp etmiştir. 2025 yılına geldiğimizde aradan 6 yıl geçmesine rağmen yedikleri demokrasi tokadının şiddetini anlayamamış hala bel altı oyunlarla mert olmayan anlayışı ile milletin iradesini gasp etmeye ve kul hakkı yemeye devam etmektedir. Milletimiz bunu görmektedir. Milletimizin vicdanı ve adaleti bu haksızlığa karşı gereken cevabı mutlaka sandıkta verecektir.

''Arkadaşlarıma akla hayale gelmeyecek suçlarla ve iftiralarla bir yol tercih yapıldığı nettir''

Gözaltına alınmadan oluşturulan, uydurma 6 dava ve 30 yıla yakın hapis cezası istemi ile İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edilen 3 yıllık diploma ve sadece gözaltıdan bir gün önce açılan kreşleri kapatmaya yönelik şahsi tebliğ edilen soruşturma bu kişilerin kötü emellerinin ispatıdır. Ben ülkemiz için büyük bedeller ödemeyi, sürecin milletimiz tarafından anlaşılması için elimden geleni yapacağımı, bu mücadeleye milyon kat milletimizin gücünü arkamda daha fazla hissediyorum. Cesaretimin tarifini bu milletin umutlarını korumak için her şey yapmayı kendine hak gören ve milletimiz ait olan ahlaki duruşumdan, mülkümün, şirketlerin, yeşil alanların, okulların, boğaz kıyılarının kendisine ait olmadığını düşünen köhne zihniyetin bir an önce kurtulması şarttır. Aksi taktirde insanlarımızın geleceği tehdit altındadır. Emniyet Müdürlüğü’nde ve savcılığa vermiş olduğum ifadelere de değinmek isterim ki arkadaşlarıma akla hayale gelmeyecek suçlarla ve iftiralarla bir yol tercih yapıldığı nettir.

''Yargı tacizine boyun eğmeyeceğim''

Ben Anadolu kültürünü, kimse devletinin birlik ve bütünlüğüne bağlı, Trabzon’un yetiştirdiği, bir çocuğun İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı olmasını sağlayan sistemin her koşulda ifade eden Atatürk’ün emaneti 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' prensibini her an hizmetinde asla unutmayan demokrasi boyunca hukuki yollarla mücadele etmiş biri olarak bu yargı tacizine boyun eğmeyeceğim, hakkımı ömrüm boyunca milletimiz çok iyi bilir.

Milletimiz her hak yiyeni sokakta yüzüne söyler, hakkımı ömrüm boyunca savunacağımı her yerde ifade etmişimdir. 'Hak yemem, hakkımı da yedirmem' prensibimi milletimizin büyük irfanı ile seslendiriyor ve milletime ses veriyorum. Bu prensiple inancımla ifade ediyorum ki; milletimizin bu hak mücadelesinin en üst seviyede vereceğine olan inancım büyüktür. Bu iftiralar milletimizin bağrındaki duvarlara çarpıp geri dönecektir.

İfadesinde "Kent Uzlaşısı" hakkında detaylı ifadesi istenen İmamoğlu, şunları söyledi: 

Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul ve bir çok ilimizde Türkiye ittifakı söylemini sloganlaştırarak kapsayıcı bir yerel seçim politikası gütmüştür. Bu çerçevede İstanbul ve Türkiye'nin muhtelif illerinde, ilçelerde oluşan Meclis üyesi listelerinde her parti ve görüşten isimler dahil edilmiştir. İstanbul'da bir çok ilçede geçmişte başta AK Partili olmak üzere İYİ Parti, MHP, BBP ve DEM gihi bir çok partide siyaset yapmış insanlar listelere dahil edilmiştir. Bu süreç CHP Genel Merkezi üzerinden onaylı listeler halinde ilçelere tevdi edilmiş ve ilçe seçim kurullarına teslim edilmiştir. Bilinmelidir ki ilçe seçim kurulları terör örgütü üyeliği dahil farklı sebeplerle seçilme hakkına sahip olmayan kişileri listelerden çıkartır ve onların yerine isim verilmesi konusunda tanınan sürede siyasi partilerden tamamlanması istenir.

Savcılığın, "Kent Uzlaşısı kapsamında İstanbul liçe Belediye ve Büyükşehir Belediye meclis üyelikleri ile belediye başkan yardımcılarından 18 şahsın Uyap verilerine göre terör kayıtlarının olduğu, bu şahısların meclis üyesi olarak gösterilmesi kim veya kimler tarafından sağlandı? Siz bu şahısların terör örgütü ile iltisaklı olduğu yönünde herhangi bir bilgiye sahip miydiniz?'' sorusuna İmamoğlu, ''Cumhuriyet Halk Partisinin, İstanbul ve Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde Türkiye'nin hukuken yasal olan siyasi partilerinde geçmişte üye olmuş birçok ismi Türkiye ittifakı kavramı ile listelerinde göstermiş olduğu gerçeğidir. 39 ilçede yaklaşık 1500e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilmem mümkün değildir'' dedi.

Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış ile HTS kayıtları sorulan İmamoğlu, emniyette verdiği ifadesini tekrarladı. Azad Barış ile DEM partili bir kısım milletvekillerinin de olduğu yeerel seçim süreçleriyle ilgili toplantılar yaptığını anlattı.

''CHP'nin bir parti ile ilişki kurma konusunda dışarıdan bir kimsenin aracılığına ihtiyacı yoktur''

İmamoğlu, gizli tanığın, ''2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti'nin seçimlerde CHP'yi desteklemesi için sağlanan para trafiği Murat Ongun tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu'nun kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan sağladı. DİAYDER isimli dernek üzerinden alımları da Mahir Polat aracı olduğu konuyla ilgili kamuoyuna haberler yansıdı. Dernek kapsamında terör örgütü ile bağlantılı kişiler bulunuyordu. Bu kişiler işe alındı'' şeklindeki beyanına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi: 

DEM Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasındaki bağlantı ve finansman ilişkisini kurmakla ilgili ne Murat Ongun'un ne İBB genel sekreter yardımcısı olan Mahir Polat'ın ne de Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan'ın ilişkisi yoktur, herhangi bir tespitim ve şahitliğim olmamıştır. Kaldı ki Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Cumhuriyet ile yaşıt siyasi geçmişinde ve kurumsal yapısında bir parti ile ilişki kurma konusunda dışarıdan bir kimsenin aracılığına ihtiyacı yoktur, olamaz. Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum. Çoğunlukla uydurma, kumpas içerikli ve yalan ifadelerdir.

''16 milyon İstanbullunun belediye başkanını bunlarla muhatap etmesini derin üzüntü ile karşılıyorum''

Gizli tanık İlke’nin ifadeleri hatırlatılan İmamoğlu, şunları söyledi:

Tarafınızca okunan gizli tanık ifadelerini şiddetle reddediyorum. Tümü ile yalan iftira, uydurmadır. Bahsi geçen bir kısım yakından tanıdığım insanların namusuna, şerefine ve haysiyetine hakaret içeren seviyesi çok düşük cümlelerle doludur. Yüce Türk yargısının böyle bir gizli tanık yöntemini tercih ederek, 3 kez tarihi oy rekorlarıyla İstanbul'da seçim kazanmış, 16 milyon İstanbullunun belediye başkanını bunlarla muhatap etmesini derin üzüntü ile karşılıyor ve kınıyorum.

İmamoğlu, ''Hakkında Silahı Terör Örgütüne üye olma suçundan dava dosyası bulunan Mesut Yeğen isimli şahıs kimdir?'' sorusuna, ''İsmi geçen Mesut Yeğen isimli şahıs öğrendiğim kadarıyla profesör ünvanı olan akademisyen ve siyaset bilimci kişidir. Kendisini basından ve televizyon programlarından bir çok kişinin tanıdığını da düşünüyorum. Yine öğrendiğim kadarı ile Prof. Dr. Mesut Yeğen soruda bahsi geçen Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçuna ilişkin davada beraat etmiştir ve bu beraat kararı da 2021 yılında kesinleşmiştir'' diyerek yanıtladı. 

''Bu karar Merkez Yürütme Kurulu öneresi ile Parti Meclisinde oylanarak karar verilir''

Tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in adaylık süreci de sorulan İmamoğlu, ifadesinde şunları kaydetti: 

Esenyurt'ta aday olarak belirlenen arkadaşımızın çekilmesine müteakip Esenyurt İlçesinin demografik yapısına uygun olduğu düşünülen ve geçmişte benim de danışmanlığımı yapmış Cumhuriyet Halk Partisi üyesi Prof. Dr. Ahmet Özer, Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezi tarafından aday gösterilmiştir. Bu süreçlerin tamamı Büyükşehir Belediye Başkan adayının tavsiyesi, il başkanlığının çalışma ekibine sunulması akabinde il başkanlığı bu öneriyi olumlu bulması halinde genel merkeze taşır ve genel merkezde bu karar Merkez Yürütme Kurulu öneresi ile Parti Meclisinde oylanarak karar verilir. Süreçler bu şekilde işletilmiştir.

İmamoğlu'nun, yolsuzluk iddiasıyla ilgili örgütlü suçlar kapsamındaki savcılık ifadesi de tamamlandı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Savcılık'taki, örgülü suçlar kapsamındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili  ifade alma işlemleri de tamamlandı. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik iki ayrı soruşturmada gözaltına alınan ve emniyetteki sorgularının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirilen toplam 91 kişinin savcılıktaki ifadeleri sürüyor.

Emniyetteki ifadesinin ardından İstanbul Adliyesi'nde savcılık ifadesi alınan İmamoğlu, ilk olarak "Kent Uzlaşısı"na yönelik terör soruşturması kapsamında ifade verdi.

Ardından yolsuzluk iddialarına ilişkin örgütlü suçlar kapsamındaki ifade alma işlemlerine başlanan İmamoğlu'nun, Savcılık'taki bu ifadesi de sona erdi.

 

Independent Türkçe, ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU