Anlaşmanın birkaç gün önce kararlaştırıldığını belirten Müslim; "Biz bu kadar savaştık ve bu kadar mücadele ettikten sonuçta artık her şeye ortak oluyoruz; bunu diyebiliriz. Bu devletin her şeyine ortak oluyoruz. Yönetimine, anayasasına, yaşamına, ekonomisine, her şeyine ortak oluyoruz" dedi.

Anlaşmaya hem Suriye yönetimi hem de kendi taraflarında uluslararası güçlerin aracı olduğunu kaydeden Müslim; anlaşmanın Öcalan'ın kendilerine ulaşan mektubuyla uyumlu olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

O mektup bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Yani Suriye’nin bir parçası olmak, beraber olmak, barışı sağlamak. Yani biz o mektupta söylenenlerin dışında değiliz.

Türkiye medyasında anlaşmanın 'teslimiyet' olarak sunulacağını söyleyen Salih Müslim bunun doğru olmadığını öne sürerek; "Yandaş medya, bugün yapılan bu anlaşmayı ‘teslimiyet’ olarak görecektir veya böyle propaganda yapacaktır. Ancak gerçek öyle değildir. Böyle bir anlaşmaya varılması bizim için büyük bir kazanımdır" yorumunu yaptı.

Anlaşmada yer alan 8 maddenin her biri için komite kurulacağı bilgisini de paylaşan Müslim; sözlerine şöyle devam etti:

Bu 8 maddenin her bir maddesi için bir komite oluşturulacak. Silahlı güçlerin bir komitesi olacak. Silahlı güçlerin nasıl katılacağını tartışacak. Bir anlaşmaya varılacak, ondan sonra yönetimin nasıl olacağına ilişkin tartışma olacak. Bu komiteler bir yıl içinde tüm bu anlaşmayı sağlamış olacak. Bunun içinde Anayasa meselesi de olabilir, bir geçici anayasa da olabilir. Daha sonra bu geçici Anayasa referanduma tabi tutulur.

Anlaşmanın sadece Kuzey Doğu Suriye için değil, bütün Suriye için geçerli olduğunu da dile getiren Salih Müslim; Baas rejiminden kalanlara karşı da birlikte karşı çıkacaklarını kaydetti. Anlaşmanın sadece Kürtler değil; Aleviler, Dürziler ve Ezidiler için de kazanım olduğuna dikkat çeken Müslim; "Suriye'nin vatandaşları, din, ırk ayrımı gözetilmeden eşit sayılacak" diye konuştu.

Independent Türkçe