Ali Babacan: İktidarın tek başına ülkeyi erken seçime getirme imkanı yok

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, TELE1 TV’de gazeteci Zeynel Lüle’nin programına katılarak ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu

Fotoğraf: AA

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, erken seçim tartışmalarıyla ilgili "Altı ay, bir sene önce olacağına zamanında olsun deriz" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olmasının hukuki açıdan doğru olmadığını belirten Babacan, "Artık bir kenara çekilmesi lazım, başkalarının önünü açması lazım. Şu anda yapması gereken bu, kendisine yakışan da bu olur diye düşünüyorum. Çünkü nereye kadar" diye konuştu. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in ana haber bültenleriyle ilgili açıklamasını eleştiren Babacan, "RTÜK'ün haddi de değil görevi de değil iyimser ya da kötümser haber. 'Gerçek haber yapın' diyebilir. 'Yalan söylemeyin' diyebilir" ifadesini kullandı.

Babacan, erken seçim tartışmalarıyla ilgili şunları söyledi:

"Erken seçim altı ay, bir sene önce olacağına zamanında olsun deriz"

Altı ay, bir sene önce olacağına zamanında olsun deriz. Sadece Erdoğan'ın önünü açmak için sadece seçimi altı ay öne almak için bu temel yönetim ilkesini, hukuki gerçekliği bozmaya biz karşıyız. Çünkü bu ülkenin zaten en büyük sorunu hukuksuzluktur, en büyük sorunu temel ilke ve değerlerle hareket etmemektir. Yönetim ilkesi açısından da yanlış Sayın Erdoğan'ın aday olması, hukuki olarak da doğru değil. Çünkü bir daha aday olursa bu dördüncü dönemidir üçüncü dönemi değil. Artık bir kenara çekilmesi lazım, başkalarının önünü açması lazım. Şu anda yapması gereken bu, kendisine yakışan da bu olur diye düşünüyorum. Çünkü nereye kadar?

"İktidarın tek başına ülkeyi erken seçime getirme imkânı yok"

Erken seçim beklentisinin aslında temelinde Anayasa’nın bir maddesi var. O Anayasa’nın o maddesi diyor ki; ‘eğer meclis bir erken seçim kararı alırsa Cumhurbaşkanı bir üçüncü dönem daha aday olabilir’ diyor. Aslında bütün bu erken seçim tartışmalarının tam da o anda Anayasa’nın o maddesi var. Erken seçimden kastımız aslında süreyle alakalı. Yani 2026 yılı, 2026 yılı ne demek? Genel seçimlerden sonra 3 yıl geçmiş, 2 yıl daha var demek. Yani Sayın Erdoğan, 2 yılını yakıp yeniden bir 5 yıllık süre için cumhurbaşkanı seçilip devam etmek ister mi istemez mi bu tamamen kendi kararı olacak ama muhalefet buna ne demesi lazım. Yani muhalefet bunu destekleyecek mi desteklemeyecek mi? Muhalefet desteklemezse Meclis’te sayıları yetmiyor. Yani iktidarın tek başına ülkeyi erken seçime getirme imkânı yok. Bunun için ancak muhalefetin desteği gerekiyor.

"Biz Sayın Erdoğan'ın bir dönem daha aday olmasını doğru bulmuyoruz"

Biz Sayın Erdoğan'ın bir dönem daha aday olmasını doğru bulmuyoruz. Birkaç sebepten doğru bulmuyoruz. 2023 seçimlerinde biz Yüksek Seçim Kurulu'na resmen başvurduk. Dedik ki; Sayın Erdoğan ilk defa 2018 yılında Cumhurbaşkanı seçilmiştir, Anayasa değiştirdikten sonra ama asıl birinci dönemi 2014'te başlamıştır. Dolayısıyla 2014’te bir dönem sayarsak 2018'deki seçim ikinci dönem. Dolayısıyla artık bir dönem daha aday olma hakkı yoktur diye YSK'ya resmen başvurduk.

"RTÜK haberleri iyimser verin kötümser verin demeyle mükellef bir kurum değildir"

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in ana haber bültenleriyle ilgili yaptığı açıklamaya da tepki gösteren Ali Babacan, "RTÜK'ün görevi yasasında açık şekilde tanımlanmıştır. RTÜK haberleri iyimser verin kötümser verin demeyle mükellef bir kurum değildir. 'Doğru haber verin, vatandaşı yanıltmayın' deme noktasında olan bir kurumdur. Hükümetin zaten bir propaganda makinesi var. Hükümetin zaten kendi kontrolünde pek çok televizyon kanalı var, pek çok medya organı var. Eğer iyimser bir şey yayınlamak istiyorlarsa orada zaten yayınlıyorlar. Ama bu ülkenin gerçeklerini siz nasıl saklayabilirsiniz ki. Her gün vatandaşlarımızın yaşadığı zorlukları, siz kendi halkımıza nasıl saklayabilirsiniz ki. İnsanlar çarşı pazara gittiği zaman fiyat etiketlerini görüyor.

"RTÜK'ün haddi de değil görevi de değil iyimser ya da kötümser haber"

Emeklilerimiz 10 lira, 20 lira ucuz et alabilmek için saatlerce kuyrukta bekliyor. Asgari ücretlimiz daha birinci ayda açlık sınırının altında kalan bir maaşla yaşam mücadelesi veriyor. Bunca sıkıntıyı her gün günlük hayatında yaşarken televizyonlar ister olumlu, iyimser haber yapsın ister kötümser haber yapsın. Bize göre değişen bir şey yok. Ama RTÜK'ün görevi değil. RTÜK'ün haddi de değil görevi de değil iyimser ya da kötümser haber. 'Gerçek haber yapın' diyebilir. 'Yalan söylemeyin' diyebilir. 'Vatandaşımızı yanıltmayın' diyebilir. Ama 'Biraz moral verin canım bu kadar da kötü değil her şey' demek RTÜK'ün haddi de değil görevi de değil" ifadesini kullandı.

 

ANKA, Tele1

DAHA FAZLA HABER OKU