Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bursa 8. Olağan İl Kongresi'nde kürsüye çıktı.
“Medeniyet şehrimiz, kültür şehrimiz Bursa'da olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sınırlar değişir, zaman değişir ama Bursa'nın bizim kalbimizdeki yeri asla değişmez” diyen Erdoğan özetle şunları söyleri
Bursa Anadolu coğrafyası gibi gönlü geniş bir şehirdir. Bursa'da Balkan, Kafkas şehirlerinden kardeşlerimiz var. Bursa'da kardeşlerimiz huzur içinde güven içinde yaşıyor. Bursa Halep'in, Humus'un da kardeşidir. Şam'ın da kardeşidir. Rabbim Bursa'yı ve Bursalı kardeşlerimizi korusun.
Gençler maşallah bugün çok coşkulu. Ben de sizlerle gurur duyuyorum. Şehre geldiğimiz andan itibaren bizleri bağrına basan Bursalılara şükranlarımı sunuyorum. İl kongremizin hayırlar getirmesini diliyorum. AK Parti kuruluşundan itibaren sadece bi erdemliler hareketi olarak değil bir vefa çınarı olarak da temayüz etmiştir.
Görev alsın veya almasın bu çatı altında beraber yol yürüdüğümüz tüm kardeşlerimizi yol ve dava arkadaşlarımız olarak gördük. Önümüzdeki dönemde de çizgimizi koruyacağız.
"Sürekli sahada olacağız"
Yeni isimlerle kadrolarımızı güçlendirirken, yokluk zamanda partimiz için ayakkabısı çamurlanmış, varını yoğunu seferber edenleri hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Bu partiyi bugünlere taşıyanlar o fedakarlık abideleridir. Küsenin kapısını biz gidip çalacağız. Partimizi Bursa'da her alanda hak ettiği yere tekrar taşımak için ne gerekiyorsa tekrar biz yapacağız. Roman kardeşlerimiz; evde oturan ölür, diyor. Bizim de yapmamı gereken işte budur. Evde veya il ilçe binasında oturmayacağız, sürekli sahada olacağı. Gayretleriniz için, samimi çabalarınız için her birinize şimdiden teşekkür ediyorum.
Bursa doğal güzellikleriyle herkesi kendine meftun eden bir şehirdir. Bursa'mızın iş çevreleriyle bir araya geleceğiz. Bursa sanayisi yurt dışında da göğsümüzü kabartıyor. Bursa'yı her alanda geliştirdik, destekledik.
"İnsanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz"
Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte belirsizlikler daha da arttı. Hayat pahalılığı Bursa'mızı da etkilemiştir. Sabit gelirli vatandaşlarımız bu sıkıntılarla daha çok karşılaştılar. Hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşanan her sıkıntının, zorluğun farkındayız. Bizim siyasetimiz hizmet ve eser siyasetidir. Millete karşı dürüst olma, şeffaf olma siyasetidir.
Sırf günü kurtarmak için verilen sonra unutulan sözler siyasete zarar verdi. Hesap kitap yapmadan bol keseden vaat verenler arkalarında hasar bıraktılar. Kendimiz bedel ödesek dahil ülkeye bedel ödettirmeyeceğiz dedik. Siyaset kurumuna güveni yeniden biz tesis ettik.
Ulaştırmada, konutta, enerjide, tarımda, savunma sanayinde Türkiye tarihinin en büyük şahlanışını bizimle yaşadı. Artık dünyada itibarı artan bir Türkiye var. Tüm bu söylediklerimi ve çok daha fazlasını yere sağlam basarak yaptık. Şahsi çıkarlarımız değil, 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye'nin menfaatini düşünüyoruz.
Ekonomi programımızın temel gayesi milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir. Uyguladığımız programın önceliği enflasyonu düşürmektir. Çünkü dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de enflasyon tüm kötülüklerin anası konumundadır. Fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin. Satılmayan, alıcısı olmayan ürünün kıymeti olmaz.
Faiz inecek ki enflasyon da insin
Para politikasının yanı sıra uhdemizdeki diğer araçları da devreye alarak inşallah enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz.
Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025 bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu, bizim olmazsa olmazımız.
(Asgari ücret) İşveren daha fala vermek istiyorsa versin. Biz tabanı belirliyoruz. Elini tutan yok.
Şayet enflasyon oranında çok ciddi bir sapma olursa tabii ki biz de buna kayıtsız kalmaz, gerekli değerlendirmeleri yaparız
İstihdamda bir kayıp gerileme yaşanmasını arzu etmiyoruz.
Bölgemizde ve dünyada olağanüstü bir gelişme olmazsa 2025 enflasyon hedefini tutturacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz. Enflasyonu düşürerek milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü artırmayı, refah seviyesini, fiyatları stabil tutarak yükseltmek istiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’da "Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni"nde önemli açıklamalarda bulundu. Asgari ücretin 22 yılda reel olarak yüzde 290 arttığını söyleyen Cumhurbaşkanı, işverene daha fazla zam yapması konusunda seslendi.x
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Yapay zeka
200 milyon proteinin neredeyse tamamının yapısını tahmin eden yapay zeka modelinden bahsediyoruz. Bilim insanları normal şartlarda çözümü 50 yıl sürebilecek sorunu bu modeli kullanarak kısa sürede neticeye kavuşturabiliyor. Nice baş döndürücü gelişmeye şahit oluyoruz. Ya hızlı davranıp, bu süreci zamanında yakalayacağız. Ya da Allah korusun ekonomide asimetrik bir güç çarpanından mahrum kalacağız. Hükümet olarak gerek teknokentler gerek TEKNOFEST'ler, gerek ARGE yatırımları, farklı teşvik ve destek paketleriyle bu yeni dünyaya Türkiye'yi hazırlamaya çalışıyoruz.
Muhalefet işin magazin yönünü aşamadı
Geleceğin teknolojisine bugünden yapılan her yatırımı ülkemiz açısından hayati önemde görüyor ve destekliyoruz. atılan her adım çok kıymetlidir. Üretimin lokomotif şehri bursa inanıyorum ki teknoloji alanında diğer illerimize örnek olacaktır. Muhalefet işin magazin yönünü aşamadılar. En son ileri teknoloji hamlesi diye aylarca reklamını yaptıkları proje çıka çıka Amerika'dan bir ekonomistin canlı bağlantıyla bunlara uzaktan nutuk atması oldu. Daha sonra gelenlerde bu seviyenin bir tık üzerine çıkamadı. İç iktidar kavgasına kendilerine öyle kaptırdılar ki teknolojinin nereye evrildiğini fark edemiyorlar.
Belli ezberleri ve ideolojik saplantıları var. Kendilerini güncelleme ve yenileme noktasında sadece isteksiz değiller; aynı zamanda kabiliyet de yok. Mesela Suriye rejiminde eski rejimin devrilmesi üzerinden 3 hafta geçti. Ama bunlar meseleyi hala tam olarak kavrayamadılar. Gün aşırı konuşuyorlar, cümlelerinde tutarlılık yok. Amerika'da yeni yönetim şekilleniyor, yine bakıyorsunuz muhalefet Türkiye'ye kurulan her müspet cümleye iç siyaset zaviyesinden yaklaşıyor.
"Sorunları büyüyerek çözdük"
Rusya-Ukrayna savaşından Gazze krizine kadar her meselede benzer atalet, umursamazlık, tembellik söz konusu. Bu tablo siyasi iktidar açısından avantajlı gibi gözükse de esasen sorumlu bir durumdur. Biz 22 yıllık iktidarlarımız süresince Türkiye'nin sorunlarını, sıkıntılarını, krizlerini küçülerek değil büyüyerek aşabileceğine inandık. Ekonomi, savunma, dış politika ve ticarete uzanan alanda bu büyümeyi sağlayacak politikalar uyguladık.
Sadece kendi iktidar dönemini hesaplayan, tek hedefi sonraki seçim olan hükümetler geçici iyileşmelerle belki bir süre halkın gözünü boyadılar ama ardından bu millete çok ağır faturalar ödettiler. Millete Dimyat'ta pirinç siloları vaat edenler günün sonunda vatandaşı evindeki bulgurdan ettiler. 14-28 Mayıs seçimleriyle ülkemiz sadece uçurumun kenarından dönmedi. Her biri gerçekten hazine değerinde 5 sene kazandı. Biz de bu 5 yılı en iyi, en verimli şekilde değerlendirmek arzusundayız.
"Ortak gelecek vizyonu"
Yerel seçimlerde muhalefetle popülist vaat yarışına girmedik. Belki bundan dolayı siyasi olarak bedel ödedik. Ama millete bedel ödetecek yanlışın içinde olmadık. Ekonomi programımıza güvenimiz ve desteğimiz tam. 2024 yılında bölgemizde nükseden yeni krizlere rağmen hedeflerimize önemli ölçüde ulaştık. Rezervlerimiz güçlendi, kur oynaklığı azaldı, finansman koşulları iyileşti. Dünyadaki 3 kredi derecelendirme kuruluşunun iki defa not artırdığı tek ülke biziz. 2025 yılı bütçesinde gerçekçi adımlarla, ortak gelecek vizyonuyla hareket ettik.
"Enflasyona ezdirmeme sözümüzü tuttuk"
Deprem bölgesinin yeniden inşası yanında sulama yatırımlarına, organize sanayi bölgeleri ile limanları birbirine bağlayacak yatırımlara öncelik tanıdık. Asgari ücret konusunda dolar bazında nereden nereye geldiğini detaylıca anlattım. Vatandaşımızın her söylediğinin başımızın üzerinde yeri vardır. 22 yıl boyunca insanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirme konusunda gösterdiğimiz hassasiyet herkesin malumudur.
Enflasyon hedeflerimiz tek tek gerçekleştikçe vatandaşlarımız alım gücündeki artışı daha net görebilecek. 2025 yılı için bu konuda da umutluyuz. Yıllık 37 milyar dolar ihracatımız olan 1 milyon 200 binden fazla kişiye istihdam sağlayan konfeksiyon ve tekstil sektörünü korumayı hedefliyoruz. Üretim ve istihdamı korumak için 2025 yılı ocak ayında KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz. Çalışan başına aylık 2500 liraya kadar destek ödemesi yapmayı planlıyoruz.
Independent Türkçe