Uluslararası avukatlar Esad ailesinin servetinin peşine düştü

ABD gazetesi WSJ: Ailenin servetinin tam büyüklüğünü ve kimin yönettiğini kimse bilmiyor

Esad ve eşi Esma'nın Paris'teki Elysee Sarayı'nda çekilmiş arşiv fotoğrafı / Fotoğraf: AFP

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), uluslararası insan hakları avukatlarının, Esad ailesinin yarım asırlık otoriter yönetimi boyunca biriktirdiği serveti Suriye halkının yararına geri kazanmak amacıyla bulma çabalarına öncülük ediyor.

Esad ailesi, baba Hafız Esad 'ın 1970 yılında iktidarı ele geçirmesinden bu yana, on yıllar boyunca geniş bir yatırım ve ticari çıkar ağı kurdu. ABD’li eski yetkililere, avukatlara ve eski iktidar ailesinin servetini araştıran araştırma kuruluşlarına göre devrik Devlet Başkanı Beşar Esad 'ın akrabalarının Rusya'da birinci sınıf gayrimenkuller, Viyana'da butik oteller ve Dubai'de özel bir jet gibi uluslararası satın almaları tespit edildi.

ABD yaptırımları üzerinde çalışarak Esad ailesi üyelerinin mal varlıklarını tespit eden eski bir Beyaz Saray yetkilisi olan Andrew J. Tabler değerlendirmesinde, “Rejimin mal varlıkları için uluslararası bir insan avı başlatılacak. Devrimden önce paralarını aklamak için bolca zamanları oldu. Her zaman bir B planları vardı ve şimdi sürgün için iyi bir donanıma sahipler” ifadelerini kullandı.

Esad ailesinin servetinin tam büyüklüğünü ve bu servetin tam olarak hangi aile üyesinin kontrolünde olduğunu kimse bilmiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 2022 yılında yayınlanan bir raporda, servetin büyüklüğüne dair bir rakam vermenin zor olduğu, ancak tahminlere göre Esad ailesinin servetinin en az 1 milyar dolar, en çok 12 milyar dolar olduğu belirtildi.

Değerlendirmeye göre bu para genellikle devlet tekelleri ve başta amfetamin ve Captagon olmak üzere uyuşturucu kaçakçılığından elde edildi ve kısmen uluslararası hukukun dışında yeniden yatırıma dönüştürüldü. Esad ailesinin serveti artmaya devam ederken, Suriye’deki sıradan vatandaşlar ülkede 2011 yılında başlayan iç savaşın etkileriyle boğuşuyordu. Dünya Bankası'na göre 2022 yılında nüfusun yaklaşık yüzde 70'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Başta Beşar Esad'ın eski bir JP Morgan bankacısı olan Birleşik Krallık doğumlu eşi Esma (el-Ahras) olmak üzere, güvenlik rejiminin en güçlü isimlerinin çoğu iş dünyasından geliyordu. Londra'da yaşayan, insan hakları alanında uzman bir avukat olan ve Esad ailesinin servetinin kökenlerini araştıran uluslararası adalet örgütü Uluslararası Adalet Odaları’nda (Guernica 37) çalışan Toby Cadman, “İktidardaki aile mali suçlarda olduğu kadar kriminal şiddet konusunda da uzmandı.”

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu mal varlıklarını bulmak ve dondurmak muhtemelen zor olacak. ABD, Esad rejimine karşı uzun yıllar yaptırımlar uyguladı. Adamlarını servetlerini Batı dışında ve vergi cennetleri aracılığıyla saklamaya zorladı.

Irak’ın devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ve Libya’nın devrik Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin sakladığı milyarları arayan müfettişler yıllarca diktatörlerle bağlantılı kişilerin peşinde koştu, paravan şirketler arasında mekik dokudu ve parayı geri almak için uluslararası davalar açtı, ancak elde edilen başarı sınırlıydı. WSJ'ye göre örneğin Libya’nın eski rejimi tarafından biriktirilen tahmini 54 milyar dolarlık varlığın çok azı geri alındı. Buna Londra'daki 12 milyon dolarlık bir mülk ve Malta'daki 100 milyon dolarlık nakit de dahil.

Ancak hukuk ekipleri Esad ailesinin servetiyle ilgili bazı varlıkların dondurulmasını sağlamayı başardı. Paris'teki bir mahkeme 2019 yılında, Beşşar Esed'in 1982 yılında muhalefete yönelik acımasız baskı kampanyasını yürüten amcası Rıfat Esad 'a ait Fransa'daki 90 milyon euro (95 milyon dolar) değerindeki mal varlığını dondurdu. Mahkeme, söz konusu varlıkların zimmete geçirilen kamu fonlarının organize bir şekilde aklanması yoluyla elde edildiğine hükmetti.

Hafız Esad, o zamanlar sıradan bir havayolu çalışanı olan damadı Muhammed Mahluf'u ülkenin kârlı tütün ithalatını tekeline almakla görevlendirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre Muhammed Mahluf'un oğlu Rami Mahluf daha sonra bankalar, medya, gümrüksüz satış mağazaları, havayolları ve telekomünikasyon alanlarındaki varlıkları ve 10 milyar dolara varan servetiyle rejimin başlıca finansörü haline geldi. ABD hükümeti 2008 yılında Mahluf’a Suriye rejim yetkililerinin yolsuzluklarından yararlandığı ve bunlara yardım ettiği gerekçesiyle yaptırım uyguladı.

Esad 'ın mal varlığını araştıran Parisli bir avukat olan William Bourdon, Mahlufların Devlet Başkanı adına para kazanarak rejimi ve gerektiğinde iktidar ailesini finanse etmelerinin beklendiğini belirterek “Mahluflar Esad ailesinin kara kutusuydu” değerlendirmesinde bulundu.

Kar amacı gütmeyen bir yolsuzlukla mücadele kuruluşu olan Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi’nin (OCCRP) ulaştığı bilgilere göre Rami Mahluf, Avusturya vatandaşlığı başvurusunda, Mahluf ailesinin Viyana'da 20 milyon euro değerinde butik otel ve Paris'te bulunan lüks ve saygın bir restoran-bar olan Buddha-Bar ile bağlantılı bir franchise satın aldığını belirtti.

Yolsuzlukla mücadele grubu Global Witness tarafından 2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre Mahluf ailesinin üyeleri Moskova'daki lüks gökdelenlerde yaklaşık 40 milyon dolar değerinde mülklere de sahip. 2020 yılında Suriye rejimi içindeki ekonomik ilişkiler bozuldu ve Beşar Esad, Rami Mahluf'u alenen dışladı. Aralarındaki anlaşmazlığın sebepleri halen belirsizliğini koruyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Esma Esad ve ailesinin Avrupa, Körfez ve başka ülkelerdeki bağlantılarıyla geniş bir yasadışı ağı kontrol ederek Suriye halkının zararına yasadışı servet biriktirdiğini belirtti. Fransız insan hakları avukatı Bourdon, “Parayı Suriye halkına iade etmek bizim görevimiz” diye konuştu.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU