Fenike-Kenan mitolojisine ait "Adonis" lakabıyla ünlü Suriyeli şair ve düşünür Ali Ahmed Esber, onunla ilgili düşünceleriniz ister lehte ister aleyhte olsun Suriye ve hatta Arap kültürünün sembollerinden biridir.

Kendisi neredeyse 100 yaşında (94 yaşında), bu da onun bağımsızlık döneminden, cumhuriyet, Şükrü el-Kuvvetli ve ardından askeri darbeler dönemi, sonra Mısır ile birlik dönemi, Baas dönemi, ardından Türk-İhvancı (Müslüman Kardeşler) Arap Baharı, oğul Esad'ın geçici geri dönüşü, ardından devrilişi ve kaçışı ve bugün el-Culani ve kardeşleri dönemine kadar Suriye'nin çeşitli dönemlerini yaşadığı anlamına geliyor.

Bu müthiş yaş çetelesine, kökleri Arap, dalları Batılı bir kültürü de ekleyin.

Adonis kelimenin tam anlamıyla laiktir. Bırakın İslamcıları, kendisi gibi laik aydınların bazıları tarafından bile batıni siyasi eğilimlere sahip olmakla suçlanıyor.

Bu saygın ve yaşlı Suriyeli entelektüelin son açıklamaları, bir edebiyat ödülü almadan önce Paris'te düzenlenen basın toplantısında söyledikleriydi:

Ben 1956'da Suriye'yi terk ettim. Dolayısıyla hakkında derinlemesine konuşacaksak Suriye'yi bilmiyorum.

Adonis, sözlerine şunu da ekledi:

Ben her zaman bu rejime karşı oldum.

Fransa'nın başkenti Paris yakınlarında yaşayan Adonis, basın toplantısında şu anda Suriye'de yaşanacak değişimin gerçekliğini de sorgulayarak şöyle konuştu:

Onun (Esad) yerine geçenler ne yapacaklar? Mesele rejimi değiştirmek değil, toplumu değiştirmektir.

Adonis'e göre gerekli olan değişim, "kadınların özgürleşmesi, toplumun hak ve özgürlükler, açıklık ve iç bağımsızlık üzerine temellendirilmesidir."

Adonis "toplumu değiştirmezsek hiçbir şey başaramayız. Bir rejimi diğeriyle değiştirmek sadece yüzeyselliktir."

İşte Suriyeli kültür sembolü bunları söyledi. Suriye'deki bu çalkantılı siyasi ortamda, mutluluk duyguları ve bir dönemden, hatta karanlık, acımasız Esad dönemlerinden kurtulma sevinci ortasında Adonis'le aynı fikirde olmayan ve onu çeşitli suçlamalarla itham edecek olanlar mutlaka olacaktır.

Ancak Peygamberimiz bize sahibi kim olursa olsun hikmetli görüşü kabul etmeyi tavsiye etti, hangi kaynaktan olursa olsun hikmetin müminin kayıp malı olduğunu, onu nerede bulursa almaya en çok onun layık olduğunu öğretti.

Dolayısıyla Adonis’in söyledikleri doğru.

Anladığım kadarıyla vermek istediği fikir, genel kültürel, eğitimsel ve değer temelli sistemi değiştirmek gerektiğidir.

Acımasız ve mafyavari Esad rejimini her türlü karanlık suçla suçlayıp -ki bu suçlamaları ve daha fazlasını hak ediyor- ardından yerdiğiniz düşmanının yaptıklarının aynısını mı yapacaksınız?

Suriye yolculuğunun barış, bilgi, sabır ve hayaller açısından güven içinde istediği yere ulaşması mümkün mü?!.

Bugünün sorunu budur.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat