Keira Knightley, bir araba dolusu inşaat işçisiyle paylaştığı "ürpertici ve tatlı" anı anlatarak 2003'te Noel sezonunun hit filmi Aşk Her Yerde'deki (Love Actually) rolünün hâlâ peşini bırakmadığını açıkladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
39 yaşındaki aktris, bayram klasiğinde Andrew Lincoln'un canlandırdığı karakterin kapıda belirdiği ve karton pankartlar kullanarak aşkını ilan ettiği ünlü sahnede yer alıyordu.
Bu hafta The Graham Norton Show'a konuk olan Knightley, filmin hayranlarının beklenmedik bir durumda o sahneyi yeniden canlandırmasını anlattı.
Knightley "Geçenlerde uzun bir süre trafikte sıkışıp kaldım ve yanımda inşaat işçileriyle dolu bir araba, filmdeki gibi pankartlar kaldırmaya başladı" dedi.
Aynı anda hem ürpertici hem tatlıydı, tıpkı filmdeki gibi.
Knightley, sohbet programına yakında gösterime girecek casus gerilimi Black Doves'daki rolünü konuşmak üzere Cher, Josh Brolin ve Michael Fassbender'la birlikte katıldı.
Knightley, Netflix dizisindeki akrobasi sahneleri hakkında konuşurken şöyle dedi:
İlk başta, suikastçı rolündeki sevgili Ben (Whishaw) bir sürü silahla ateş ettiği için ben de 'Harika, casus gibi görünmekten başka bir şey yapmama gerek yok' diye düşündüm.
Ardından ikinci taslakta silahlarla ateş ediyordum ama yine de çok kötü değildi. Daha sonra birden bıçak dövüşü ve jiu-jitsu yapmaya başladım. Yani, kolay ve keyifli bir şeyden çok fazla dövüş ve eğitime geçtik.
Aşk Her Yerde, 20 yıl önce gösterime girmesinden bu yana birçok kez yeniden ele alınmış ve eleştirmenler filmin ilk başta göründüğü kadar romantik olup olmadığını tartışmıştı.
The Independent'tan Holly Williams, bunun hatırlandığı kadar "yürek ısıtan" bir film olmadığını savunarak eleştirisinde Knightley'nin canlandırdığı Juliet karakteriyle Lincoln'un oynadığı karakter Mark arasındaki sahnelere dikkat çekmişti.
Williams "Mark korkuyor, Juliet'ten ne kadar hoşlandığından korkuyor. Ancak onu tanımıyor bile" yazmıştı.
Juliet 'Ama benimle hiç konuşmuyorsun… Benden hoşlanmıyorsun' diyor. Mark'ın Juliet'i yüceltmesinin tek sebebi görünüşü, onun kişiliğine veya zekasına hiç ilgi duymuyor.
Mark onunla konuşmaya zahmet etseydi belki de Irak'taki savaş, Radiohead'in yeni albümü veya 2003'te insanların gündemindeki herhangi bir konuda uzlaşamayacak kadar farklı bakış açılarına sahip olduklarını görüp hayatına devam edebilirdi.
Bunun yerine, filmin en ünlü sahnesini izliyoruz: Mark, el yazısıyla hazırlanmış dev pankartıyla aşkını ilan etmek için ortaya çıkıyor, çünkü Noel'deyiz ve Noel'de doğruyu söyleriz. Söyler miyiz? Noel, küçük beyaz 'Çok sevdim, niye zahmet ettin' yalanlarının zamanı değil mi? Bir de 'mükemmel' diye nitelediği kişi, en yakın arkadaşının eşi. Bu hislerin Noel Baba şapkanın altında kalsın Mark.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
independent.co.uk/arts-entertainment
Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım
© The Independent