Avrupa Komisyonu perşembe günü çalışanlarına e-posta göndererek Brüksel'in ajanlarla dolu olduğu uyarısını yaptı:
Brüksel dünyanın en büyük casus merkezlerinden biri. Yüzlerce aktif istihbarat çalışanı kurumumuzu hedef alıyor.
"Gerçek" bir tehdidin bulunduğu ve mevkisi ne olursa olsun herkesin hedef alınabileceği belirtilirken ajanların "diplomat, gazeteci, bilim insanı, lobici ve doktora öğrencisi" gibi davranabileceği vurgulandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Belçikalı güvenlik yetkilileri, AB kurumlarının büyük çoğunluğunun yer aldığı Brüksel'deki diplomatik elçiliklerde görev yapan kişilerin yüzde 10 ila 20'sinin istihbaratçı olduğunu tahmin ediyor.
Ülkenin başkentinde görev yapan her 5 Çinli gazeteciden birinin de ajan olduğu öngörülüyor.
Avrupa Birliği kurumları, çalışanlarını 2019'da benzer bir şekilde uyarırken Rusya ve Çin istihbaratına dikkat çekmişti.
Yüzlerce ajanın Avrupa Komisyonu civarındaki restoran ve barlardaki sohbetlere kulak kabarttığı bildirilmişti.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ekim sonunda düzenledikleri ortak basın toplantısında "AB düzeyinde tam teşekküllü bir istihbarat işbirliği servisi oluşturulması" çağrısında bulunmuştu.
Savunma hazırlıklarını artırmak için atılacak adımlarla ilgili olarak martta Niinistö'den talep edilen rapor, AB'nin krizlere hazır olmak ve karşılık vermek konusunda yeterli olmadığını bildirmiş ve acilen harekete geçme ihtiyacını gözler önüne sermişti.
Ukrayna'daki savaşın Avrupa'nın askeri ve savunma kabiliyetlerindeki önemli eksiklikleri ortaya çıkardığının ifade edildiği raporda, ABD ve Çin gibi küresel güçlerle rekabet edebilmek için gelecek 10 yıl içinde yaklaşık 50 milyar euroluk yatırıma ihtiyaç duyulabileceği tahmininde bulunulmuştu.
Niinistö, siber ve hibrit saldırılar başta olmak üzere birçok tehditle karşı karşıya kalan AB'nin daha fazla bilgi paylaşımı yoluyla ülkelerin kıta genelindeki başkentlerde faaliyet gösteren tehditleri, sabotajcıları ve yabancı ajanları savuşturmasına yardımcı olmak için kendi istihbarat teşkilatına ihtiyaç duyulduğunu dile getirmişti.
"AB düzeyinde hem stratejik hem de operasyonel ihtiyaçlara hizmet edebilecek tam teşekküllü bir istihbarat işbirliği servisi geliştirilmesi" önerisinde bulunan Niinistö, "AB kurumlarında casuslukla mücadele çalışmalarını geliştirmek" için daha fazla çabaya ihtiyaç olduğunu söylemişti.
Niinistö, bu doğrultuda halihazırda AB'nin sahip olduğu istihbarat birimi INTCEN'in faaliyetlerinin güçlendirilebileceğini ifade ederken, von der Leyen de bu konuda mutabakata zaten varıldığını aktarmıştı.