Araştırmacılara göre Rönesans sanatçısı Michelangelo, Sistina Şapeli'nin tavanında yer alan ve İncil'den bir tufanı tasvir eden ünlü freskinde meme kanserinden muzdarip bir kadını resmetmiş olabilir.
Sanat tarihi ve tıp uzmanlarından oluşan ekip, Floransalı heykeltıraş ve ressamın kadının sağ göğsü ve sağ koltuk altına yakın bölgedeki detaylandırmasının hastalıkla uyumlu olduğunu buldu.
Vatikan Şehri'nin simge yapısının tonozunu kaplayan Yaratılış Kitabı serisinden biri olan Tufan, kader mahkumu birçok kişinin yükselen bir tufandan kaçmasını ve diğerlerinin arka planda Nuh'un Gemisi'ne sığınmasını tasvir ediyor.
Önceki günlerde The Breast adlı hakemli dergide yazan araştırmacılar, sanatçının hastalığa dair bir ipucu vermesinin, sahnede görülen ölümün kaçınılmazlığıyla uyumlu olduğu sonucuna vardı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yazarlar, "Muhtemel bir meme kanserinin temsili, yaşamın geçiciliği kavramıyla bağlantılı ve ceza anlamını taşıyor" diyor.
8 yazar arasında Almanya'daki Ludwig-Maximilian Üniversitesi'nden Andreas Nerlich, Almanya'nın Dachau kentindeki Göğüs Merkezi'nden Johann Dewaal ve Fransa'daki Paris-Saclay Üniversitesi'nden Raffaella Bianucci yer alıyor.
Sahnenin sol alt köşesindeki kadının mavi bir başörtüsü takması evli olduğuna işaret ediyor.
Araştırmacılar sol memsinde emzirme belirtileri görülürken, sağ memesinde "kayda değer derecede geri çekilmiş ve deforme olmuş bir meme ucu" ve "yumruyla uyuşan hafif bir şişkinlik" olduğunu söylüyor.
Yazarlar şu ifadeleri kullanıyor:
Benzer şekilde sol aksillaya [koltuk altı] doğru başka bir hafif çıkıntı görülüyor ki bu, genişlemiş lenf düğümlerine karşılık gelebilir.
İnsan anatomisine duyduğu ilgiyle bilinen Michelangelo, kendi sanatsal tasvirlerine daha iyi bilgi sağlamak amacıyla cesetleri de kesip parçalarına ayırıyordu.
Araştırmanın yazarları, "17 yaşındayken otopsilerde asistanlık yapmaya başlayan Michelangelo, muhtemelen [meme kanseri] de dahil olmak üzere patolojileri gözlemlemiş olmalı" diyor.
Sanattaki potansiyel tıbbi rahatsızlıkları yorumlama çalışmaları alanını ifade eden ikonodiagnoz; biyotıp, tıp tarihi ve sanat tarihi uzmanları arasında işbirliği gerektiren bir disiplin.
Araştırma ekibi, Michelangelo'nun diğer resim ve heykellerindeki memeleri karşılaştırdıktan sonra onun tasvirine ilişkin bir görüş edindiklerini söylüyor.
Yazarlar, "Gözlemimizin sonucu, Michelangelo'nun farklı boyut ve morfolojilerdeki sağlıklı memeler hakkında bilgi sahibi olduğuna ve bunları İncil'deki kadın figürlere uyarladığına işaret ediyor" diyor.
The Independent'a konuşan Edinburgh Üniversitesi'nden tıp tarihçisi Dr. Agnes Arnold-Forster, bu tür çalışmaların tıbbın dışındaki kişilerin belirli hastalıklar hakkında ne bildiğine dair tarihsel bir bakış açısı sağlaması açısından faydalı olduğunu belirtiyor.
Dr. Arnold-Foster, "Bu bize Michelangelo hakkında ilginç bir şey söylüyor" diyor.
Resmini yaptığı şeyin meme kanseri olduğunu biliyor muydu? Bir tür ikonografi içeren kasıtlı bir seçim miydi? Bir mesaj mı vermeye çalışıyordu?
Uzman, tarihsel açıdan bakıldığında çalışmanın halihazırda bilinenden daha fazlasını ortaya koymadığını ifade ediyor.
"Erken Modern Dönem Avrupası'nda kanser hakkında zaten çok şey biliyoruz" diyen Dr. Arnold-Foster, birçok kişinin bunun 20. yüzyıla ait bir hastalık olduğuna inanarak yanılgıya düştüğünü, oysa kanserin aslında dönemin hekimlerinin metinlerinde ve erken dönem gazetelerin ölüm ilanlarında yer aldığını ekliyor.
Öte yandan o dönemin sanatında sıklıkla görülmediğini söylüyor. Dr. Arnold-Foster "Genel olarak konuşmak gerekirse, Rönesans dönemi vücut resimleri idealize edilmiş bir formu temsil ediyor. Vücutta bir anormallik görseniz bile bunu kesinlikle resmedeceksiniz diye bir şey yok" diyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç
© The Independent
