Demirtaş: Özeleştiri vermesi gerekenler bize bu kadar cezayı yağdıranlardır

DEM Parti Eş Genel Başkanları, Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı'yı cezaevinde ziyaret etti

Fotoğraf: X

DEM Parti Eş Genel Başkanları, Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret etti.

Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'ın Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirdikleri ziyaret, yaklaşık 4 saat sürdü.

Ziyarette Eş Genel Başkanlar, HDP'nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın yanı sıra eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı ile de görüştü. 

Ziyaret sonrasında DEM Parti'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Tutsak yoldaşlarımızı çok iyi gördük. Cezaevindeki arkadaşlarımız, partimizin izlediği politikayı olumlu bulduklarını ve desteklediklerini söylediler. Onurlu bir barış için hem kendilerinin hem de diğer siyasi mahpusların her türlü katkıyı sunmaya hazır olduklarını teyit ettiler. Sürece ilişkin henüz atılan bir adım olmadığını, bu konuda somut adımlar atılmasına ihtiyaç olduğunu ifade ettiler. Özellikle de bu sürecin başlamasının en önemli ve öncelikli yolunun İmralı tecridinin kaldırılması olduğunu ifade ettiler. Bu nedenle tecridin önemli bir gündem olarak ele alınması gerektiğini söylediler. Onurlu bir barış için katkı verebilecek bütün herkese de katkı sunma çağrısında bulundular.

Hatimoğulları ve Bakırhan, demokratikleşme ve barışı hapishanelerde konuşuyor olmanın ciddi bir sorun olduğuna işaret ederek, “Her şeye rağmen yoldaşlarımız, ödedikleri bedellerin barışa katkı sunmasını temenni ediyor. Bizler de arkadaşlarımıza bu değerli görüşleri için çok teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki süreçte siyasi tutsak arkadaşlarımızın dışarıda katkı sunacak bir pozisyonda olmalarını hem önemsiyoruz hem de bekliyoruz” dedi.

Hatimoğulları ve Bakırhan, dün de Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP'nin eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ'ı ziyaret etmişti. Yaklaşık 2 saat süren ziyarette Hatimoğulları ve Bakırhan, eski HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile de görüşmüştü. 

Gelecek hafta Diyarbakır'dan Batman'a, Mardin'den Van'a bölge illerinde olacaklarını duyuran CHP Genel Başkanı Özgür Özel de gezi öncesi 21 Ekim'de sabah saatlerinde Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’yı ziyaret edecek. 

Demirtaş ve Yüksekdağ'dan mesajlar

Basınla akşam yemeğinde buluşan eş genel başkanlar, Demirtaş ve Yüksekdağ'ın olası yeni 'çözüm süreciyle' ilgili mesajlarını aktardı.

"Medyada kimileri Öcalan-Demirtaş ikiliği üretmeye çalışıyor" diyen Hatimoğulları, Demirtaş'ın bu konuda şu mesajı gönderdiğini söyledi: "Kimse böyle bir ikilem yaratmaya kalkmasın, benim de olası bir süreç için söyleyeceğim şey, ilk refleks tecridin kaldırılmasını istemektir"

Hatimoğulları, Demirtaş ve Yüksekdağ'ın özetle şunları ifade ettiğini aktardı: "Dışarıda olsak elbette barışa katkı sağlarız. Ama içeride bile kalsak yine elimizden geleni yapmaya devam ederiz."

Hatimoğulları, Demirtaş'ın ayrıca Recep Tayyip Erdoğan’ın Kobanê davası nedeniyle özeleştiri yapılması isteğine şu cevabı verdiğini söyledi: "Özeleştiri vermesi gereken, suç işleyenlerdir. Yani bize bu kadar cezayı yağdıranlardır."

Bakırhan'dan Özgür Özel'e teşekkür

Tuncer Bakırhan da "Sırrı Süreyya Önder, Erdoğan ve Bahçeli'ye teşekkür etti. Ben de Özgür Özel'e teşekkür ediyorum, bu konuyla ilgili tutum ve açıklamalarını önemli buluyorum" dedi.

Daha sonra eş genel başkanlar, gazetecilerin sorularını cevapladı. Öne çıkan bazı sorulara verilen cevaplar şöyle:

Yerel seçimden önce görüşme oldu mu?

Yerel seçim öncesi bir görüşme hiç olmadı. Şimdi de bir görüşme yok, şimdi olan bir süreç mi değil mi onu da bilmiyoruz. Bu işi başlatanlarla bir temas olmadı, resmi de gayrı resmi de olmadı.

(İktidar) şimdi niye böyle bir hamle yaptı?

Bir süreç başlatmak için her zaman imkan var, aslında gecikmiş bir adım bile diyebiliriz, bu bir adımsa. Ülke kan kaybediyor. Toplum kötü, ekonomi kötü, bunu en iyi iktidar biliyor olmalı.

Öcalan ile görüşmelere dair bilginiz var mı? Öcalan’ın Kandil ile görüştüğü yazıldı…

Yazılan çizilenleri hayretle izliyoruz. Onaylayacak ya da reddedecek durumda değiliz. Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Sayın Öcalan’la görüşüldü mü bilmiyoruz. 43 aydır bir tecrit var, aile dahil. Olan bitene bizim süreç diyebilmemiz için kimi iyi niyet adımlarının atılmasın gerekiyor. Ciddi bir güvensizlik var çünkü.

Umudunuz var mı?

Umarız bir sürece dönüşür. Bir süreç olursa, bir samimiyet görebilirsek, bizim misyonumuz, varlık gerekçemiz görüşmektir, konuşmaktır, barışa bir yol bulmaktır. Bir barış girişimini, kimden geldiğine bakarak peşinen reddetme lüksüne sahip değiliz. Tuzu kuru değiliz. Ülke yararına, toplum yararına, halklar yararına olan ve samimi her şeye varız. Anayasa değişikliği tartışmaları buna dahil. Biz bugün, barışı ve demokrasiyi hapishanede konuşuyoruz, anayasa ihtiyacını da barış ihtiyacını bunda daha iyi anlatan bir durum olabilir mi? İHA’ya, SİHA’ya yapılacak yatırımdan daha önemlidir Kürtlerle barış. Kürt meselesi, topla, tüfekle, karakolla, kalekolla çözülmez, hasım değil hısım olmalıyız.

Samimiyet derken kastınız?

Kayyım tehdidi var. Eş başkanlarımız, eş belediye başkanlarımız 10 yıl cezalar alıyor. Iğdır il eş başkanımız 10 yıl önceki bir olayla ilgili gizli tanık ifadesiyle tutuklanıyor. Amed mitingi yasaklandı, 200 küsur kişi alındı. Cezaevleri bizimle dolu. AYM kararları, AİHM kararları uygulanmıyor. Kobanê ve Gezi tutukluları bırakılmalı. İnsanların infazı yakılıyor, 30 yılı dolduranlar 32 yıl, 35 yıl tutulmak isteniyor, bu değişmeli. Sayın Öcalan’a anayasa aykırı biçimde, dünyada görülmemiş biçimde tecrit uygulanıyor. Kayyım tehlikesi var.

Ömer Öcalan’ın İmralı’ya gideceği konuşuldu...

Ömer Öcalan vekilimiz başvuruyu yaptı, daha önce de vekillerin başvuruları olmuştu. Bugün Ömer vekilimizle konuşamadık, ama bildiğimiz bir cevap yok. Avukatlar düzenli başvuruyu yapıyor.

Neden Öcalan’ı adres olarak gösteriyorsunuz, neden Demirtaş’ın serbest bırakılmasına değil de tecride daha çok vurgu yapıyorsunuz?

Çatışanlar barış kurar, biz (demokrasi güçleri) katkı sunar. Çatışmanın tarafları, devlet ve PKK/Öcalan’dır. PKK’ye talimat verecek bir konumda, bir yerde değiliz, bizim işimiz de değil. Silah bırakılsın deniliyor. Silah bizde değil. Bunu sağlayabilecek tek kişi Öcalan. Tabii ki parlamentoda grubu bulunan, Türkiye'nin üçüncü büyük partisi, hareketiyiz, tabii ki aktörüz. Çatışmanın bitmesine demokrasi gücü olarak en büyük katkıyı veririz. Birilerini iktidara getirme götürme durumunda değiliz, çözüm için çalışıyoruz.
 


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU