Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC, "Türkiye'nin peynir başkenti" diye adlandırdığı Kars'ı tanıttı.
Ermenistan ve Gürcistan sınırlarına yakın kentin, Rusya'dan sürgün edilenlerin geleneğini devraldığı dün yayımlanan haberde bildirildi.
Geçmişte pek çok imparatorluk ve krallığın Kars'ı kontrol altına almak için savaştığı, Selçuklu ve Osmanlı'yla birlikte Roma, Bizans, Ermeni, Çarlık Rusyası etkisinin izlerinin yalnızca mimariye değil, mutfağa da yansıdığı vurgulandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kars'ın Çarlık Rusya tarafından işgaliyle, Kafkaslara sürgün edilmiş Malakanların bir kısmının Anadolu'ya göç ettiği hatırlatılarak, peynir yapımının da onlardan etkilendiği belirtildi.
Ortodoks Hıristiyanlara yasak olan zamanlarda süt içtikleri için "süt içenler" anlamına gelen Malakan adı takılan dini topluluğun, 1878-1918'deki Rus kontrolü döneminde peynir üretim tekniklerini kente hediye ettiği ifade edildi.
Rusların 19. yüzyılın sonlarında Kars'ın ilk modern peynir fabrikasını açması da haberde yer alan bilgiler arasında.
Seyahat yazarı Richard Collett'in kaleme aldığı yazıda Kars, "Türkiye'nin peynir başkenti" diye tanımlanırken Türkiye'nin ilk tematik peynir müzesinin bu şehirde açıldığı da anımsatıldı.
1734'te yapılmış Süvari Tabyası'nın içine 2022'de kurulan müzede rehberlik yapan Birol Aydın, "Ruslar 1878'de Kars'ı ilhak ettiğinde peyniri burada sakladılar. 8 bin yıl önce de Fırat'ta peynir yapılıyordu. Orta Asya'daki göçebe Türkler de yapardı. Anadolu'daki peynire dair 12. yüzyıldan kalma yazılı kaynaklar var" diyor.
Turistler için seyahat kılavuzu hazırlayan Şeyma Çay da kenti şöyle anlatıyor:
Türkiye'de Kars'ın peyniri meşhur. Kars kaşarı ülkedeki en leziz peynirlerden biri. Buranın peynirlerinin ünü, bölgedeki hayvanların yüzlerce farklı bitki çeşidini yemesinden geliyor. Ekstra yağlı sütün lezzeti de ekstra oluyor.
BBC'deki yazıda, adını İsviçre'nin gruyere peynirinden alan Kars gravyeri de anıldı.
1878'de İsviçreli peynirci David Moser'in bölgeyi ziyaret ettiği ve koşulları uygun bulması üzerine Kars gravyerinin doğduğu belirtildi.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde Gastronomi̇ ve Mutfak Sanatları alanında ders veren Prof. Dr. Fügen Durlu-Özkaya, bu peynirin üretiminde İsviçre ve Malakan tekniklerine hâlâ sadık kalındığını söylüyor:
Özüne sadık kalınması tadı etkiliyor, bu da popülariteyi sağlıyor. Üretimde bakır kazanlarla tahta küreklerin kullanılması ve olgunlaştırma aşamasında geleneksel yöntemlerin titizlikle tatbiki, peynirin bu kadar özel ve lezzetli olmasını sağlıyor.
Peynir yapımıyla meşhur Boğatepe köyü de haberde yer aldı. Malakanların 19. yüzyılda kurduğu köylerden biri olan yerleşimin hâlâ o dönemden kalma bakır kazanları kullandığı vurgulandı.
2000'de meydana gelen bir trafik kazasında 17 kişinin ölmesinden sonra pek çok kişinin buradan göç ettiği, köyde etkili olan Koçulu ailesinin Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'ndan (UNDP) destek alarak tükenmek üzere olan yerleşimle birlikte peynir üretimini de kurtardığı bildirildi.
Seyahat yazarı Richard Collett yazısını şu ifadelerle bitirdi:
Türkiye'nin doğusu turizme açılırken peynir aşıklarının ülkenin peynir başkentine hacca gitmesinin de zamanı geldi.
Independent Türkçe, BBC, AA