İsrail'de 7 Ekim'in anılmasına ilişkin anlaşmazlıklar

Cumhurbaşkanı Herzog, 7 Ekim’in ‘saygı ve birlik içinde’ anılması için törenin Cumhurbaşkanlığında yapılmasını önerdi

Tel Aviv'de Hamas’ın elindeki İsrailli esirlerin kurtarılması talebiyle düzenlenen protesto gösterisinden bir kare, 8 Haziran 2024 (EPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 7 Ekim'i anmak üzere resmi bir tören düzenlenmesi konusunda İsrail'de yaşanan hararetli tartışmayı çözmek üzere devreye girdi. Herzog, son günlerde anma töreninin Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in gözetiminde hükümet tarafından düzenlenmesi planına verilen tepkiler üzerine törenin Cumhurbaşkanlığında düzenlenmesini önerdi.

Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya hitaben yazdığı mektupta ‘tartışmaları dizginlemek ve toplumun farklı kesimleri arasında gereksiz anlaşmazlıkların ve çatışmaların yaşanmasını önlemek için’ törenin Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılmasını önerdi.

Cumhurbaşkanlığında yapılacak törenin ‘saygılı, birleşik, ciddi ve alçakgönüllü ve elbette siyasetten uzak’ olacağını yazan Herzog, “Törende, alışılageldiği üzere, bayrağın yarıya indirilmesi ve Kadiş'in (Yahudilikte matem törenlerinde okunan bir dua) okunması gibi devlet gelenekleri yer alacak” diye ekledi.

İsrail Cumhurbaşkanı, törenin bu şekilde düzenlenmesinin ‘her topluluk, grup, yerleşim birimi, kibbutz (komün tarzı yaşayan Yahudi toplulukllar), kasaba ve şehrin yıldönümünü diledikleri gibi anma’ hakkının yerine geçmeyeceğini vurguladı. Öte yandan 7 Ekim saldırısından ciddi şekilde etkilenen bazı kibbutzlar resmi anma törenini boykot ederek kendi törenlerini düzenleyeceklerini açıkladı.

Herzog, Netanyahu'dan öneriyi hak ettiği ciddiyetle incelemesini ve ilgili bakanlar komitesinde tartışmaya açmasını istedi.

İsraillilerin kendilerini temsil eden kişilere güvendiklerinin altını çizen Herzog, “Önümüzdeki anma günlerinin bölünme, kutuplaşma ve parçalanma günlerinden ziyade bir teselli, iyileşme, birlik, büyüme, inanç, yeniden inşa ve umut kaynağı olmasını bekliyorlar” diye yazdı.

Herzog, bazı yetkililerin ve rehinelerin ailelerinin yanı sıra Gazze sınırında saldırıya uğrayan kasaba ve yerleşim birimlerinin, hükümeti Hamas saldırısının önlenememesinde ve katliam sonrasında güvenliğin sağlanmasının başarısızlığa uğramasında oynadığı rolün sorumluluğundan kaçmak için töreni kullanmakla suçlaması üzerine müdahale etti.

Öte yandan Gazze’deki İsrailli rehinelerin aileleri ve yakınları töreni boykot ettiklerini açıkladılar. Bunun üzerine aralarında muhalefet lideri Yair Lapid'in de bulunduğu yetkililer, resmi tören yerine rehinelerin ailelerinin düzenleyeceği törene katılacaklarını ifade ettiler.

İsrailli rehinelerin aileleri, resmi törende yapılacak konuşmaya Hamas’ın elindeki rehinelerin yakınlarının isimlerinin dahil edilmesini reddettiler. Hükümetin halktan kopuk olduğunu savunan rehine aileleri, hükümetin 7 Ekim olaylarındaki sorumluluğundan kaçtığını ileri sürdüler.

Muhalefetteki Devlet Kampı Partisi lideri Benny Gantz, Netanyahu'ya hitaben yazdığı mektupta, “Sayın Başbakan, 7 Ekim'i nasıl anacağımızı ben, siz ya da Bakan Regev belirleyemez. Bu sizin için değil, öncelikle onlar (ölenlerin ve rehinelerin aileleri) için” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Herzog, Bakan Regev'in boykot ve protesto çağrılarını ‘gürültü’ olarak nitelendirerek 7 Ekim saldırısında öldürülenlerin ya da rehin alınanların aileleriyle arasının açılmasının ardından devreye girdi. Muhalefet kanadı da Regev'i rehinelerin ailelerinin endişelerini ve acılarını görmezden gelmekle suçladı.

Rehinelerin aileleri, Bakan Regev’e verdikleri yanıtta şunları söylediler:

Regev’in bahsettiği arka plandaki gürültü biziz, yani yas tutan aileler, Gazze-Kuzey sınır bölgesi sakinleri, büyük bedeller ödemiş ve ödemeye devam eden yedek askerler.

Geçtiğimiz ocak ayında Gazze’de görev yaparken ağır yaralanan aktör ve şarkıcı Idan Amedi, cuma günü Instagram hesabından Regev’e yanıt olarak “Bu gürültü değil, bunlar bizim kardeşlerimiz” diye yazdı.

'Fauda' dizisinin yıldızı Amedi, sözlerini şöyle sürdürdü:

7 Ekim’de güneye gelen herkes gizliden gizliye ailelerine ve sevdiklerine dönüp dönemeyeceklerini merak ediyordu. Sderot’ta ve Kefer İzze'de, Ofakim'de ve Be'eri'de hepimiz aynıyız. Aynı şarapnel parçaları ve aynı özlem.

Rehinelerin ailelerinden bir grup, alternatif bir tören düzenlemek için bağış kampanyası başlattı. Milletvekili Hayley Tropper bu girişimi desteklediğini belirterek “Eğer uygun görürlerse onlarla birlikte olmak, acılarını paylaşmak, onlarla birlikte ağlamak ve onlarla birlikte daha iyi günleri umut etmek isterim” dedi.

Regev’in hükümet tarafından anma törenini yönetmek üzere görevlendirilmesi, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu kusursuz bir lider olarak göstermek için kullanmakla suçlandığı Bağımsızlık Günü kutlamalarını yönetmesi nedeniyle hemen tepkilere neden oldu.

Regev, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Tören ülkenin güneyinde gerçekleştirilecek, çünkü katliamın gerçekleştiği yer burası. Ayrıca, orada olması gereken ancak davet edilmeyen kişileri rencide etmemek için izleyici olmadan yapılacak. Zira tüm kurbanları, ailelerini ve 7 Ekim'de savaşan ya da kahramanca eylemlerde bulunan kişileri ağırlamak mümkün değil.

 

Başbakanlık bünyesinde faaliyet gösteren Resmi Etkinlikler Kurumu tarafından yaygın eleştiriler karşısında yapılan açıklamada, “Tören henüz planlanma aşamasında. Şu aşamada bu konuda herhangi bir yerel toplulukla temasa geçmedik” ifadeleri kullanıldı. Kurum, 7 Ekim anma töreninin canlı yayınlanmayacağını, ancak aynı gün gerçekleşebilecek daha küçük yerel anma törenleriyle çakışmaması için filme alınarak daha sonra televizyon kanallarında yayınlanacağını ya da isteğe bağlı olarak sunulacağını kararlaştırdı.

Kendisini eleştirenlerin ‘medyadaki yanlış materyaller aracılığıyla yanlış bilgilendirildiklerini’ söyleyen Bakan Regev, “Medya dikkatimizi dağıtıyor ve bizi bölüyor” diye konuştu.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU