Prostat kanserinde erken teşhis önemli

Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek, Independent Türkçe için anlatıyor

Prostat kanseri, mesanenin altında ve rektumun önünde yer alan küçük ve ceviz şeklinde bir bez olan prostatta yer alan hücrelerin anormal ve kontrolsüz büyümesine bağlı gelişen bir kanserdir.

Bu küçük bez, meni ile karışan sıvıyı salgılayarak spermin gebelik ve hamilelik için sağlıklı kalmasını sağlayarak önemli bir rol üstlenir.

Yaygın ve ciddi bir kanser çeşidi olan prostat kanserinin en belirgin semptomları arasında sık sık ve özellikle geceleri idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, yanma ve ağrı gösterilir.

Tedavisi mümkün olan prostat kanserinde erken teşhis hayati bir önem taşır.

Prostat kanserinin en yaygın görülen belirtileri şöyle sıralanır:

  • İdrar yaparken ağrı ve yanma hissi
  • Yavaş veya zayıf idrar akışı ve idrar yapmada güçlük
  • Daha sık idrar yapma ihtiyacı
  • İdrarda kan görülmesi (hematüri)
  • Boşalırken ağrı ve spermde kan
  • Alt pelvik bölgede ağrı
  • Sertleşme sorunu
  • İdrar kaçırma
  • Kalça, sırt, göğüs veya kemiklerde ağrı
  • Kilo kaybı
  • Yorgunluk
  • Mide bulantısı ve kusma

Nasıl teşhis edilir?

Hastanın PSA kan testi ve/veya makattan parmakla muayene sonuçlarına göre prostat kanseri olasılığı söz konusu ise, şüphenin biyopsi ile onaylanması gerekir. Prostat kanserine, prostat bezine yapılan bir veya birden fazla biyopsi sonucunda tanı konulur.

Biyopsi, hastada var olan benin prostatik hiperplazi, kanser veya var olan diğer medikal problemleri belirler. Biyopsi sırasında, iğne yardımıyla rektumdan girilerek prostat dokusundan birkaç ufak parça örnek alınır. Bu doku örnekleri, mikroskop altında incelenerek kanser hücreleri varsa tespit edilir.

Tedavi nasıl yapılır?

Eğer prostat kanseri erken bir evrede ise hemen tedavi yerine takip önerilebilir. Cerrahi seçeneği ise prostat kanserinde en yaygın ve etkili tedavi yöntemlerindendir. Robotik, laparoskopik ve açık cerrahi yöntemler mevcut olup her bir cerrahi yöntem hastaya göre tercih edilmelidir. Cerrahi yaklaşımda amaç prostatın tamamının alınmasıdır. Uygun vakalarda prostat çevresinde bulunan ve peniste sertleşmeye yardımcı olan sinirler korunabilir.

Erken evre prostat kanserinde tercih edilen ameliyat, laparoskopitir. Yine erken evrede prostat ışın tedavisi (radyoterapi) de uygun hastalarda önemli bir tedavi seçeneğidir. Laparoskopik cerrahi, hastaya konforlu bir ameliyat süreci sağlar ve kanser kontrolü açısından da yüksek başarı oranlarına sahiptir. 4-5 adet küçük delikten yapılan bu ameliyatlar sonrasında hasta daha az ağrı çeker ve günlük aktivitesine kısa sürede dönebilir. Ameliyat kesisi olmadığından,  bu ameliyatlar kozmetik olarak da büyük oranda hasta memnuniyeti sağlar. Prostat kanseri tanısı ve tedavisindeki büyük gelişmeler, bu hastalığı korkulan bir hastalık olmaktan çıkarmaktadır.

 

Memorial Bahçelievler Hastanesi'nden Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek anlatıyor...

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU