Arap Birliği'nin Hizbullah'ı terör örgütü olarak tanımlama kararını değiştirmesi ve bunu İsrail'in Güney Lübnan'a karşı geniş çaplı bir savaş başlatma tehdidinde bulunduğu bir dönemde açıklaması, Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar tarafından Arapların böyle bir savaşı önlemek ve Lübnan'ın iç cephesini desteklemek için yaptığı düzenlemelerin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Husam Zeki, ‘Arap Birliği’nin terör örgütleri listesi olmadığını’ belirterek, ‘Hizbullah'ın terör örgütü olarak tanımlanmasının 2016 yılında başladığını ve 2023'teki Cidde Zirvesi'nde bazı bölgesel gelişmeler ışığında düşürüldüğünü’ söyledi.
Zeki, Arap Birliği Genel Sekreteri adına elçi olarak Lübnan'a gerçekleştirdiği son ziyaretin ardından basına yaptığı açıklamada, ‘Bahreyn'deki son zirvenin, İran'ın Arap ülkelerine müdahalesi konusunda bir karar alınmaması da dahil olmak üzere kayda değer gelişmelere sahne olduğunu’ belirtti. Zeki, ‘son ziyareti sırasında Lübnan Parlamentosu'ndaki Hizbullah bloğu başkanını bu konuda bilgilendirdiğini ve kendisine terörist etiketinin Arap Birliği’nin Hizbullah ile iletişimini nasıl engellediğini açıkladığını’ ifade etti.
Husam Zeki, “Artık Birlik sekretaryasının parlamento bloğu düzeyinde Hizbullah yetkilileriyle bir araya gelerek mevcut durumu görüşmesine olanak sağlayan yeni bir gerçeklik var” ifadesini kullandı.
Arap Birliği'nden cuma günü yapılan açıklamada, Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı'nın, Genel Sekreter Ahmed Ebu Gayt'ın özel temsilcisi olarak ‘Lübnan ve halkıyla dayanışma sunmak ve Güney Lübnan'daki gerilimi görüşmek üzere’ Lübnan'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdiği belirtildi.
Aynı açıklamaya göre Husam Zeki ziyareti sırasında Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Necib Mikati ile bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Zeki ayrıca, Ordu Komutanı Joseph Avn ile görüşmesinin yanı sıra, Lübnan siyasi yelpazesindeki siyasi ve parlamenter liderlerle istişarelerde bulundu.
Lübnan medya kaynaklarına göre en önemli görüşme, Zeki'nin Direniş’e Sadakat Bloğu Başkanı Muhammed Raad ile yaptığı görüşmeydi. Bu görüşme iki taraf arasında on yılı aşkın bir süredir, özellikle de Arap Birliği’nin 2016 yılında Hizbullah'ı terör örgütü olarak tanımlamasından bu yana gerçekleşen ilk temas oldu.
Düzenlemeler
Şarku’l Avsat'a konuşan Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı İbrahim eş-Şuveymi, Arap Birliği'nin bu yaklaşımının, Lübnan'ın bölünmüşlüğü ışığında Lübnan'a yönelik herhangi bir saldırıyı önlemeye yönelik yeni Arap düzenlemelerinin bir parçası olduğuna inanıyor. Şuveymi, “Tanımlamanın kaldırılması bölünmeyi hafifletecek ve belki de sona erdirecek ve Lübnan'ın cephesini olası bir İsrail saldırısına karşı birleşik tutacaktır. Kuşkusuz bu, İsrail'e Gazze Şeridi'nde yaptıklarını Lübnan'da tekrarlamamak için hesaplarını gözden geçirme fırsatı verir. Söz konusu yaklaşım Tel Aviv tarafından böyle bir savaşın patlak vermesini reddeden birleşik bir Arap pozisyonu olarak görülecektir” ifadelerini kullandı.
Yeni bir Ortadoğu
Lübnanlı yazar ve uluslararası ilişkiler araştırmacısı Beşare Hayrullah, bu eğilimin zamanlamasını ve önemini şöyle açıkladı:
Mesele İsrail'in Lübnan'a karşı bir savaş başlatma ihtimaliyle ilgili ve kimse Tel Aviv'e daha fazla saldırganlık için bahane vermek istemiyor.
Hayrullah, Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, bu eğilimin Gazze Şeridi'nde yaşananlar ve Beyrut'taki tehditler ışığında ‘Ortadoğu'da yeni düzenlemeler ve bir çözümün yaklaşmakta olduğu’ gerçeği ışığında okunabileceğini düşünüyor. Arap ülkelerinin Tel Aviv'e, Hizbullah'ın terörist olduğu bahanesiyle Lübnan'a savaş açmasına fırsat vermek istemedikleri mesajını gönderdiklerini vurgulayan Hayrullah, Arap pozisyonunun bölgede yeni bir savaşın çıkmasını engellemekten yana olduğunu vurguladı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.