Rus gazeteci, yazar: İki tarafın da taviz verip, geri adım atacağı, gerçek ve etkili diplomasi dönemi maalesef daha gelmedi

Kommersant gazetesi Dış İlişkiler Müdür Yardımcısı Pavel Tarasenko, "İsviçre Zirvesi"ni Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Fotoğraf: AA

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ederken bugün İsviçre'de gerçekleşen Ukrayna Barış Zirvesi uluslararası kamuoyunun gündemine oturdu.

Aralarında Türkiye'nin de olduğu 90 ülkeden üst düzey isimlerin katıldığı etkinliğin nihai bildirisinde bazı ülkelerin imza atmadığı açıklandı. 

İsviçre hükümeti tarafından yapılan açıklamada Suudi Arabistan, Hindistan, Güney Afrika, Tayland, Endonezya, Meksika ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin imza atmadığı duyuruldu. Katılımcılar arasında "gözlemci" konumunda yer alan Brezilya da imza atmayan ülkelerden biri  olarak öne çıktı.

Bağımsız Kommersant gazetesi Dış İlişkiler Müdür Yardımcısı Pavel Tarasenko, "İsviçre Zirvesi"ni Independent Türkçe'ye değerlendirdi.


"Rus askerlerinin Ukrayna topraklarından çıkması parantez dışında kaldı"

Pavel Tarasenko'ya göre, Ukrayna cephesinde haftalarca değil kilometreler hatta metreler uğruna verilen savaşta oluşan çıkmazın fonunda yeniden sorunun diplomatik yollardan çözümüne ilişkin girişimler ön plana çıktı. Gerçi son günlerde gelişen olaylar bu alanda da herhangi bir ilerleme kaydetmenin imkansızlığını gösteriyor. 

Tarasenko, "15-16 Haziran 2024'te İsviçre'de gerçekleştirilen sözüm ona Barış Zirvesi ilgi odağıydı. Onlarca ülkenin ve uluslararası örgütün temsilc, toplamda 101 delegasyon oraya gelmişti. Ciddi bir rakam olduğu söylenebilir. Ancak Kiev'in beklentileri büyük ölçüde gerçekleşmedi: başlangıçta 160 ülkeye davetiye gönderilmişti. Esas hayal kırıklığını sorunu çözüme kavuşturma perspektiflerinin Rusya olmadan tartışmanın anlamsız olduğunu gerekçe gösteren Çin'in buluşmaya katılmaması oldu. Daha bir önemli uluslararası aktör Brezilya da toplantıya tam yetkiyle değil gözlemci sıfatıyla katılma kararı almıştı" dedi.
 

Pavel Tarasenko.jpg
Pavel Tarasenko

 

Pavel Tarasenko'ya göre, Kiev için ikinci hayal kırıklığı zirve toplantısı gündeminin kısıtlanmasıydı.

Tarasenko, "İşin başında buluşmada Moskova'nın (ardından müttefiklerinin) kesinlikle reddettiği 10 maddelik çözüm planı olan sözüm ona 'Zelenski Formülü'nün tartışılması planlanmıştı. Sonuçta sözüm ona Küresel Güney'in tarafsız ülke temsilcilerinin Zirve'ye davet edilmesi amacıyla daha az sorunlu konular seçilmişti: nükleer güvenliği, gıda güvenliği, çocukların geri getirilmesi ve esirlerin salıverilmesi. Yani örneğin, Rus askerlerinin Ukrayna topraklarından çıkması ve savaşın hemen başından bu yana maruz kalınmış zararın ödenmesi konuları işin daha başında parantez dışında kaldı. Böylece daha hazırlık aşamasında Zirve, kader niteliğindeki muhtemel bir uluslararası olayda hiç kimsenin önemli sıçramaların beklemediği bir etkinliğe dönüştü" ifadelerini kullandı.


"Kiev, Putin'in planının gerçekleşmemesinden memnun kalabilir"

"Buna rağmen İsviçre buluşmasının sonuçları bana göre, tarafların her birinin kendi lehinde yorumlamasına açık" diyen Pavel Tarasenko, sözlerine şöyle açıklık getirdi:

Örneğin, Kiev hiç değilse buluşmanın gerçekleşmesinden memnun kalabilir. Ve orada Ukrayna'nın ve Ukrayna halkının desteklenmesine ilişkin çok söz sarf edildi. Bunun ötesinde 'Barış Zirvesi' katılımcıları önümüzdeki aylarda daha nesnel konuşmalar için bir araya gelme konusunda anlaştılar. Gerçi, herhangi ganimetle ilgili bir şeyler konuşulmuyor ve İsviçre'de de hiç kimse bunu konuşmadı: toplantıda seslenen açıklamaların anlamı uzun ve çok ağır bir yolda sadece ilk ufak adım olması yönündeydi.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tarasenko, "Yine bunun ötesinde Kiev, İsviçre  toplantısının başlamasından  bir gün önce inisiyatifi ele alarak 'Barış Zirvesi'nin gündemini kendi önerileriyle işgal etme girişiminde bulunan Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in planının gerçekleşmemesinden memnun kalabilir. 14 Haziran günü Cumhurbaşkanının Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığına gittiğini ve diplomatların önünde yaptığı konuşmada  Moskova'nın gerçekten barış yanlısı olduğu, 'özel askeri operasyon'un ise çok hızla bitebileceğini dünya kamuoyuna ulaştırma girişiminde bulundu. Gerçi bunun için Kiev'in bir dizi koşulu yerine getirmesi gerekirdi. Ve o koşulların ilk sırasında Ukrayna askeri güçlerinin Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerinden ve aynı zamanda Herson ve Zaparojye vilayetlerinden çıkması geliyordu" değerlendirmesinde bulundu.

Haliyle bunun, Kiev için asla kabul edilebilecek bir durum olmadığını söyleyen Pavel Tarasenko, "Bu gibi konuların müzakere edilme fırsatlarını en korkak biçimde ifade edecek herhangi bir Ukraynalı politikacı anında genel öfkeyle karşılaşacak ve siyasi mevtaya dönüşecektir. Ancak tereddütü bulunan ülkelerin Rusya liderinin sözlerinde sağlıklı çekirdek bulabileceği ve bu yoldan yürümesi için Ukrayna'ya faal şekilde öneriler  sunabilecekleri ihtimali doğmuştu. Fakat bu tür endişeler gerçeğe dönüşmedi ve Zirve'de seslenen hiçbir açıklamada Putin'in bu düşüncelerine yer verilmedi. Tersine, birçok konuşmacı Putin'in açıklamalarını 'kabul edilemez ültimatom' ve 'şantaj' adlandırdı" şeklinde konuştu.


"'Takas' veya 'diyalog' şeklindeki tezler Moskova'da kolay kabul görecektir"

Ayrıca, geçen hafta Rusya'nın da kendi hanesine yazacağı gelişmeler yaşandığına dikkati çeken Pavel Tarasenko, "Muhtemelen Rus siyasetçi ve diplomatlar hatta katılımcıların tamamının bile buluşmanın sonuç bildirgesini desteklemediklerine vurgu yapacaklar. Belgenin altında sadece 80 ülkenin ve 4 uluslararası örgüt temsilcinin imzası bulunuyor. Hindistan, Güney Afrika Cumhuriyeti, Ermenistan, Meksika, Brezilya, Tayland, Suudi Arabistan ve bir kısım diğer devlet belgeyi imzalamadılar. Ve hatta buna rağmen sonuç bildirgesinde bir dizi vurucu hususlar mevcut" dedi.

Pavel Tarasenko, sözlerini şöyle sürdürdü:

Örneğin, 'Tüm savaş esirlerinin tam takas yoluyla geri gelmesi gerekir' veya 'Barışın sağlanması tüm tarafların diyaloğa katılmasını gerektirir'şeklindeki tezler Moskova'da kolay kabul görecektir. Bunun ötesinde metnin üzerinde çalışıldığı sırada Rusya bir dizi ibareyi yumuşatmaya muvaffak oldu. Örneğin 'Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı' yerine 'Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş' ibaresi kullanıldı. Ufak ama kayda değer bir değişiklik.


Tarasenko, "Buluşmanın birçok katılımcısı (Ukraynalı temsilciler dahil) ikinci etkinliğe Rusya'nın da katılması için davetiye gönderilebileceğini belirtti; kuşkusuz, barışa ciddi şekilde hazır olmasını sergilemesi ve uluslararası hukukun kurallarına uyması durumunda. Ancak böyle bir seçenek kesinlikle (en azından şimdi) gerçekçi görünmüyor. Rusya Federasyonu yöneticileri savaş alanında avantajın kendilerinde   olmasından dolayı Ukrayna üzerinde askeri zaferi tamamen reel bir durum olarak görüyorlar. Onun için Rus diplomatlar daha önce odaklandıkları koşullara odaklanacaklar: Kiev'in ve Batının iradesini uluslararası Rusya karşıtı koalisyonun azami düzeyde genişlemesinin önlenmesi yönünde güç sarfetmek suretiyle kırmak" diye ekledi.


"Moskova'ya baskıyı güçlendirme ve dondurulan Rus varlıklarının Kiev lehinde kullanılmasına ilişkin karar aldılar"

Batı'nın davranışlarında değişikliklerin beklenmemesi gerektiğini vurgulayan Pavel Tarasenko, "İşin ilginç yanı yeni formatta yapılmış İsviçre 'Barış Zirvesi'ne paralel olarak geçtiğimiz hafta sonunda Kiev'in geleneksek müttefiklerinin katılımıyla birkaç toplantının gerçekleştirilmesidir. Örneğin,13-15 Haziran tarihlerinde yapılan G7 ülkeleri Zirve toplantısı katılımcıları beklenildiği üzere bundan sonra da Moskova'ya baskıyı güçlendirme ve dondurulmuş Rusya varlıklarının Kiev'in lehinde kullanılmasına ilişkin karar aldılar. Ve bu iş sadece mali konularla sınırlı kalmayacak" dedi.

13 Haziran'da NATO ülkeleri savunma bakanları toplantısında ve 23. Ramstein buluşmasında Ukrayna'ya askeri destek konusu masaya yatırıldığını belirten Tarasenko, toplantılarda özellikle Ukrayna'ya hava taarruzundan savunma sistemleri gönderilme fırsatları üzerinde durulduğunu aktardı.

Son olarak Pavel Tarasenko, "Şu anda her şey bizim, değil 24. Ramstein toplantısını hatta 124. Ramstein toplantısını göreceğimize işaret ediyor. İki tarafın da taviz vereceği ve geri adım atacağı gerçek ve etkili diplomasi dönemi maalesef daha gelmedi" ifadelerini kullandı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU