Önce sabah haberlerine geldiler: Arnavutluk hükümeti kendisini eleştirmeye cüret eden bir TV istasyonunu nasıl kapattı?

Avrupa'nın en heyecan verici medya deneylerinden birini kapatan Arnavutluk hükümeti, 140 milyon avro (yaklaşık 890 milyon TL) tazminat ödemeye mahkum edildi

Agon TV 2014'te lansman partisi gerçekleştirmişti (Agon TV)

Her gün olduğu gibi canlı yayında sabah haberlerini sunan Sonila Meco, izleyiciler için önünde olup bitenleri anlatmak zorunda kaldı: Hükümet ajanları TV istasyonuna doluşmuş, dosyaları didik didik ederken stüdyodaki ekipmanları deviriyordu.

Gelen görevliler, Arnavutluk devletine ait enerji şirketinden olduklarını iddia etmiş ve istasyonun yöneticileriyle görüşmek istemişlerdi. Görevliler stüdyoya daldığında Meco bu gerçek üstü görüşmeleri izliyordu ve o esnada Agon - ya da Şafak - TV canlı yayına girdi.

Meco, bu çarpıcı yayında, "Bu, Arnavutluk gazeteciliği için karanlık bir gün" dedi.

Arnavutluk yetkilileri, TV istasyonunu - ve ünlü İtalyan sahibi Francesco Becchetti'yi - Agon TV'ye el koyacakları konusunda aylarca uyarmıştı.

Agon TV'nin özgür yayıncılık anlayışı, küçük Balkan devletinin yolsuzluğa batmış ve üllkenin güçlü uyuşturucu tacirlerinden rüşvet almakla suçlanan siyasi seçkinlerini kızdırıyordu.

Ve artık Tiran'da yeni bir patron iktidardaydı. Önemli bir siyasi güç ve başkentin eski belediye başkanı olan Edi Rama, 2013 seçimlerinden zaferle çıkarak sürpriz bir biçimde başbakan olmuştu.

Bu yıl Arnavutluk'ta medya savunucusu bir grubun hazırladığı ve gazetecilere yönelik fiziksel saldırılardan ve dalkavukları erişimle ödüllendiren üst düzey yetkililerin muhalif medyaya dönük karalamalarından bahseden bir rapor, Rama yönetiminde basın özgürlüğünün zedelendiğini ortaya koydu.

 

agon tv.jpg
Önde gelen Arnavut televizyon gazetecilerinden Sonila Meco 2014'teki Agon TV'nin lansman partisinde (Agon TV)

 

2013'te küçük Arnavutluk'u Avrupalı bir medya merkezine dönüştürme arzusuyla yayın hayatına başlayan Agon TV, uzlaşmaz tavrından hiç taviz vermedi ve 2015'te yerel seçimlerde hile yapıldığıyla ilgili haberler yayınlamaya başladı. Bu haberler arasında, aynı adamın farklı kimlik kartlarıyla 20 defa oy kullandığına dair bir haber de vardı.

Bu haberler çok ses getirdi. Ancak çok az kişi gelmekte olanı gördü.

Meco, The Independent'a verdiği röportajda 10 Ekim 2015'te yaşanan olayı “İstasyondaki tüm o ajanlardan bahsediyordum" diyerek anımsıyordu.

Sonra her şey karardı.

Meco bunu, “Şu anda kanalımızın elektriğinin kesildiğini söylemek istiyorum” diye duyurdu.

Sonraki günlerde yetkililer, istasyonun ekipmanına ve neredeyse tüm arşivine el koydu.

ABD'nin Batı Balkanlar'daki yakın bir müttefiki ve bir NATO üyesi olan Arnavutluk, Balkanlar'ın ve belki de tüm Avrupa'nın en umut verici medya deneylerinden birini bir çırpıda öldürdü.

Becchetti, The Independent'a verdiği bir röportajda “150 milyon avroluk (yaklaşık 950 milyon TL) bir yatırımdı. (...) Her şeyi aldılar" diyor. 

Bu yılın başlarında, Becchetti'ye, ortaklarına ve eski çalışanlarına bazı haklı tedbirler sunan bir gelişme yaşandı. Bir tahkim mahkemesi Arnavutluk'u, Agon'un sahiplerine TV istasyonu ve diğer yatırımlarındaki zararlarından dolayı 99,5 milyon avro (yaklaşık 630 milyon TL) tazminat ve istasyonun kamulaştırılması için gereken 8,8 milyon avro (yaklaşık 55 milyon TL) yasal ücreti ödemeye mahkum etti. Buna ek olarak, istasyonun Arnavut ortaklarına da dolaylı olarak yaklaşık 30 milyon avro (yaklaşık 190 milyon TL) ödenmesi istendi.

Karar, Arnavutluk'un herhangi bir borcunun faizini de ödemesini gerektiriyordu.

 

 

Bu olay, Doğu ve Güneydoğu Avrupa’daki bir grup hiddetli otoritenin, nasıl çoğu zaman yasal araçları kötüye kullanarak basın özgürlüğünü ezmeye kalktığını gösteriyor. AB yetkilileri, Arnavutluk’un internet medyası üzerindeki kontrolleri sıkılaştırmak için bir yasa önermesinden sonra bu hafta endişelerini dile getirmeye başladı.

AB Büyükelçisi Luigi Soreca bu hafta, "Arnavutluk makamlarının bilgi kirliliği konusundaki endişelerini paylaşmakla beraber, Avrupa Komisyonu otokontrole dayanan daha az şiddetli yaklaşımlar öneriyor" diye ikazda bulundu.

Arnavutluk hükümeti, TV istasyonuna el koyulmasının, yürütme ve emniyet güçlerinin Arnavutluk yasalarına uygun, meşru bir kullanımı olduğunu iddia ediyor. The Independent, Arnavut yetkililerden ve tahkim meselesinde ülkeyi temsil eden avukatlık bürolarından yorum istedi ama yazılı olarak dayanaklı bir cevap alamadı. Arnavutluk'u temsil eden Birleşik Krallık'taki bir avukatlık bürosu, avukatlarının "müvekkillerin işleriyle çok meşgul" olduğu için yorum yapamadıklarını söyledi.

Arnavutluk’a milyonlarca avro ödemesi emredilse de şimdiye kadar bir kuruş bile ödeme yapılmadı.

 

agon tv1.jpg

Francesco Becchetti, ortada, Agon TV'nin 2014 lansman partisinde (Agon TV)

 

Becchetti ve iş ortakları, 1990'larda büyük umutlarla Arnavutluk'un hidroelektrik endüstrisinde yatırımcı olarak girdiğinde, ülke, Avrupa'nın en baskıcı komünist diktatörlüklerinden birinden çıkmıştı.. Becchetti ilk olarak 2006'da ücretsiz günlük gazete AgonFree'yi çıkarmaya başladı ve 2013'te onu uydu yayını yapan bir TV kanalına dönüştürmek için başvuruda bulundu.

Kanal çabucak genişledi ve sonraki yıl 24 saat yayın yapmaya başladı. 2015'teyse kanalın İtalyanca yayın yapan bir kardeşi oldu.

Birleşik Krallık'ta Leyton Orient’e küme düşüren ve 5 milyon sterlin (yaklaşık 35 milyon 556 bin TL) borca sokan bir kulüp sahibi olarak tanınan Becchetti, “Hayli bağımsızdık ve iktidar partilerini eleştirmekten korkmuyorduk” diyor.

Becchetti, düşük üretim maliyetlerini kullanarak İtalyanca ve ardından belki de İngilizce ve diğer dillerde yayın yapmaya başlamayı ve Arnavutluk'taki yatırımını büyütmeyi umuyordu.

Kanalda çalışan Meco gibi gazeteciler, kanalı profesyoneller için bir cennet olarak tarif ediyor. Kanal, modern HD kalitesinde yayın teknolojisini kullanıyordu. Yaklaşık 500 çalışan, Tiran şehir merkezinin hemen dışında bir ofise yerleştirilmişti.

İstasyon, çalıştırdığı birinci sınıf editör ve yapımcılara diğer Arnavut gazetecilerin kazandığından 3 - 4 kat fazla maaş ödüyordu.

Becchetti, “Bunu, küreselleşmiş Avrupa televizyonculuğunun bir örneği olarak görüyordum. (...) Ardından Fransa, Almanya ve İngiltere'ye girecektik. Hedefimiz buydu” diyor.

 

afp.jpg
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama (AFP)

 

Fakat Rama'nın hükümetiyle istasyon arasındaki sorunların başlaması çok sürmedi. Bir olayda, şu an Tiran belediye başkanı olan Rama yanlısı Erion Veliaj'ın, Agon 2014 Eylül'ündeki şatafatlı düğününü yayınladığında canı sıkılmıştı.

Veliaj bir mektup yazarak, “Bunu bana neden yaptığınızı anlamıyorum. (...) Beni düşmanınız olmaya zorluyorsunuz! Bütün hükümet sebepsiz yere [Becchetti'nin] düşmanı olacak” dedi.

İstasyonla hükümet arasındaki savaş, muhtemelen Arnavutluk'la Becchetti arasında enerji sektörü yatırımlarından doğan gerginlikler nedeniyle daha da şiddetlendi.

Agon, Rama ve partisinin zaferiyle sonuçlanan 2015 belediye seçimlerinde geniş çaplı seçim usulsüzlükleri olduğuna dair iddiaları haberleştirdi.

Bu arada Arnavut savcılar, Becchetti ve ortağı Mauro De Renzis'i kalpazanlık, kara para aklama ve vergi kaçakçılığıyla suçladı ve Agon'un kontrolünü ele geçirmek için yasal manevralar başlattı.

Rama, televizyon röportajlarında Agon TV'den yakındı ve “savaş ilan ettiğimiz skandal bir fenomen” olarak nitelendirdiği kanalı “kirli parayla” finanse edilmekle suçladı.

Agon, çalışanları ücretlerini alamasa da yayın yapmaya devam etti. Arnavut bankaları, kanal çalışanlarına İtalya'dan para gönderme girişimlerini engelledi. Hükümet baskıyı artırdı: Agon gazetecileri, editörleri, analistleri, kameramanları ve hatta saç stilistleri Arnavutluk sınırlarında durduruldu ve yurt dışına seyahat etmeleri yasaklandı.

Kanala el koymak için mahkeme emri çıkarıldı ama çok az kişi Avrupa Birliği'ne katılmak isteyen bir hükümetin bu denli sert bir hamle yapacağına inanıyordu.

 

agon tv2.jpg

Teknolojik olarak en gelişmiş Arnavut haber kanallarından biri olan Agon TV setinden bir sahne (Agon TV)

 

Halen Arnavutluk'ta gazeteci olarak çalışan ama Agon'a hükümet desteğiyle el konmasını atlatamayan 42 yaşındaki Meco, “Şoke oldum. (...) İşlerin böyle sona ereceğini düşünmemiştim” diyor. 

Meco, 3 yıl boyunca gazeteci olarak iş bulmakta zorlansa da sonunda başka bir kanalda çalışmaya başladı. Ama Agon'un prestijine ve kaynaklarına olan özlemi sürüyor.

Meco, “Bir gazeteci olarak serbest olduğunuz ve bilgi edinme özgürlüğünü hayata geçirebileceğiniz bir kanaldı. (...) Bu sadece benim için çok önemli değildi, Arnavutluk için de dünyada böyle bir projeyle temsil edilmek harika bir fırsattı. Ondan sonra her şey, rütbe tenzili gibi. Hiçbir şey sahip olduğumuz o kanal gibi değil” diyor. 

Tahkim heyeti, Becchetti'ye yönelik kara para aklama ve vergi kaçakçılığı suçlamalarını temelsiz buldu.

Becchetti, Arnavutluk’un kendisine karşı başlattığı kampanyanın altında Agon TV’nin yayınlarının yanı sıra enerji anlaşmalarının bulunduğunu, İtalya ve Arnavutluk'taki güçlü rakiplerinin Rama'yı kışkırtmasından kaynaklandığından şüpheleniyor.

 

independent balkan news agency.jpg
Agon TV'nin sahibi Francesco Becchetti, “Hayli bağımsızdık ve iktidar partilerini eleştirmekten korkmuyorduk” diyor (Independent Balkan News Agency)

 

Batılı hükümetler, Arnavutluk'un Becchetti ve ortaklarına karşı tekrar tekrar çıkardığı Interpol kırmızı bültenlerine itibar etmeyi sürekli reddetti. Bunun sonucunda Arnavutluk, taleplerini sessizce geri çekti.

Bu yılın başlarında dava hakkında sorularla karşılaşan Rama, bir gizlilik anlaşmasını gerekçe göstererek davayla ilgili detayları açıklamayı da mahkeme kararı hakkında yorum yapmayı da reddetti. Dava, fakirleşen ülkenin milyonlarca avrosuna mal oldu.

Becchetti şimdi zamanının çoğunu Arnavutluk'la süren yasal savaşlarını yöneterek geçiriyor ama bir yandan da uluslararası girişimler kovalayan girişimciler için bir yatırım fonu başlatmaya çalışıyor. Becchetti ayrıca, Arnavutluk’ta başına gelen aksiliklerle ilgili bir senaryo yazdığını da söylüyor.

Agon TV savaşı ona hayatının 4 yılına mal oldu ama o, asıl kaybedilenin Arnavutluk'un dönüşebileceği şey olduğunu belirtiyor.

Agon'un kapatılmasından bu yana, Arnavutluk, basın üzerindeki kısıtlamalarını ve baskısını artırdı. Sınır Tanımayan Gazeteciler'in ülkelerin medya özgürlüğü sıralamasında Arnavutluk 75'incilikten 82'inciliğe geriledi.

Haziranda Tiran'da bir araya geldiği bir grup uluslararası medya özgürlüğü savunucusuna gazetecilere yönelik karalamaları kullanmaktan kaçınacağına söz verse de Rama'nın Arnavut gazetecilerden defalarca "çöp bidonları" olarak bahsettiği söyleniyor.

Bu yaz, her ikisi de Rama'yı ve çırağı Veliaj'ı eleştiren Adi Krasta ve Ylli Rakipi'nin Albanian News24 TV kanalındaki talk-show'larına son verildi. Krasta ve Rakipi'nin hükümet baskısıyla kovulduğu iddia edildi.

Becchetti, “Komünist rejimin yıkılmasından sonra Arnavutluk, demokrasisini sıfırdan kurmaya başladı ve Arnavut halkının sıkı çalışması sayesinde, benim gibi uluslararası yatırımcıların da desteğiyle … ülke geçmişin ataletinden kurtuldu ve ileriye dönük büyük adımlar attı” diyor.

Fakat Rama hükümeti, halkın özgürlüğüne karşı Agon kanalının kapatılmasının ve beni tutuklama girişiminin de dahil olduğu bir dizi eyleme girişti.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/europe

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU