Erzincan’ın İliç ilçesine bağlı Çöpler köyünde Kanada ile ABD menşeili Anagold Madencilik’in işlettiği, Çalık grubunun da ortağı olduğu altın madeninde toprak kayması oldu ve dokuz işçi yaklaşık 10 milyon ton siyanürlü toprağın altında kaldı.
Maden faciasının ardından rüşvet iddiaları da tekrar gündem oldu.
Caner Taşpınar 10Haber'deki yazısında rüşvet iddialarıyla gündeme gelen ve Türkiye'den kaçan dönemin İliç Savcısı Bayram Bozkurt'un, kimlik değiştirdiğini ve Almanya'da olduğunu aktardı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Taşpınar'ın yazısının bir bölümü şöyle:
2007 yılında Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olarak göreve başlayan İlhan Cihaner’e bir ihbar geldi. Bu ihbarı destekleyen yerel basındaki haberleri de fark etti Cihaner. İhbar ve haberler Çöpler madenini işaret ediyordu. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner de madenin bağlı olduğu İliç ilçesinin savcısı Bayram Bozkurt’u görevlendirdi. Ancak aradan bir yıl geçti, Bozkurt dosyayı sonuçlandırmadı. Savcının dosyayı neden sümenaltı ettiğini araştırmaya başlayan İlhan Cihaner bu kez de madeni soruşturmakla görevlendirdiği savcının maden şirketinden rüşvet aldığı iddialarıyla karşılaştı.
Dönemin köy muhtarı Cahit Keklik, savcı Bayram Bozkurt’un “10-15 bin TL versinler işi kapatayım” dediğini söylüyordu. İfadesinde “Rüşvet şirketin bilgisi dahilinde İstanbul’daki avukatlar aracılığıyla, elden her ay Savcı Bayram Bozkurt’a verilmektedir” diyordu muhtar Keklik.
İl jandarma Komutanı Albay Recep Gençoğlu’nu ziyaret eden şirketin ABD’li müdürü de savcının rüşvet istediğini söylemişti.
Başsavcı İlhan Cihaner bunun üzerine savcı Bayram Bozkurt hakkında rüşvet soruşturması başlattı. Ama başlattığı soruşturmayı sonlandıramadı. Adalet Bakanlığı’ndan gelen talimat üzerine soruşturmayı kayda geçirdi, Adalet Bakanlığı’na gönderdi.
Bugün yaşanan maden faciasının yıllar önce önüne geçmek, şirketi usulsüz işleri varsa cezalandırmak ve kamu yararını öne çıkarmak amacıyla başlatılan soruşturmanın savcısı Bayram Bozkurt da savsaklamak bir yana o soruşturmayı yapmadı zaten. Sonra rüşvet aldığı da tespit edilince o dosya da kapandı. Bugünlere böyle gelindi.
Devam edelim.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tam da o günlerde Fethullah Gülen Cemaati ve İsmailağa tarikatı hakkında soruşturma başlattığı için hedef alındı. Dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek durdurmak istedi soruşturmaları, bunun telefon tapeleri çıktı, direndi Cihaner, durdurmadı soruşturmayı. Bunun üzerine yeni bir formül bulundu. Terör davalarına bakan özel yetkili savcı Osman Şanal girdi devreye. Soruşturmayı Cihaner’in elinden aldı. Gerekçe “cemaat silahlı terör örgütüydü ve dolayısıyla soruşturmayı düz savcılar değil özel yetkili savcı yapardı” ve o savcı da kendisiydi. Ardından da 16 Şubat 2010’da yine Savcı Osman Şanal tarafından makamında gözaltına alındı Cihaner.
Ergenekon terör örgütüne üyelikten gözaltına alınmıştı İlhan Cihaner ve onu suçlayan da bir gizli tanıktı; gizli tanık Efe!
Kimdi bu Erzincan’daki Ergenekon kumpasının gizli tanığı Efe?
İliç Savcısı Bayram Bozkurt’tu.
Avukat Turgut Kazan Ergenekon davasının gizli tanığı Efe’nin aslında İliç eski Savcısı Bayram Bozkurt’un ta kendisi olduğunu iki ayrı dosyada yer alan ve bire bir aynı olan imzaları delil göstererek açıklamıştı.
Bunun üzerine yaptığım araştırmada Bozkurt’un tanık koruma programına alındığını ve estetikle yüzünün değiştirilip “Hakan Aslan” adıyla yine savcı olarak görevlendirildiğini yıllar önce yazmıştım.
Evet, yanlış okumadınız.
İliç’teki Çöpler madenini soruşturmayan, üstelik rüşvet aldığı için hakkında soruşturma başlatılan “savcı” gizli tanık olup estetikle yüzünün değiştirdi ve yeni adıyla bir başka ilçeye yine “savcı” yapıldı.
Hikayeyi devam ettirelim, çünkü bugüne büyük dersler var.
FETÖ’cü olduğu tespit edilen Bayram Bozkurt 15 Temmuz darbe girişiminden sonra saklandığı evden kaçarken ayağını kırıp düştü ve tutuklandı.
Etkin pişmanlıktan yararlandı bu kez. Oysa Bayram Bozkurt hakkında hazırlanan iddianamede şu ifadeler yer almıştı:
“FETÖ’nün kamuya yerleştirdiği şahıslarla ilgili ayrıntılı ifade vermiş ise de bu ifadelerin tıpkı gizli tanıklık yaptığı dönemlerdeki gibi genel, soyut ve spekülatif olduğu anlaşılmaktadır.”
İddianamedeki bu tespitlere rağmen ilk duruşmada serbest bırakıldı.
Makedonya’ya gitti, burada sahte diplomatik pasaportla yakalandı.
Son olarak Almanya’da ortaya çıktı.
İsmi ve kılığı yine değişmişti. Bu kez Ali Aras’tı adı…
O hep değişti. Bayram Bozkurt’tu, Hakan Aslan oldu, sonra Ali Aras.
10haber