Independent Türkçe için 5 Şubat Pazartesi günü Rus basınında yer alan haber ve analizleri derledik:
Gazze savaşının 122. gününde Rus basını gelişmeleri nasıl görüyor?
TASS:
BM, Gazze'de son 48 saatte 234 Filistinlinin öldüğünü açıkladı
BM'nin İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Son 48 saat içinde Gazze Şeridi'nde en az 234 Filistinli hayatını kaybetmiş,343 Filistinli ise yaralandığını duyurdu.
OCHA'nın yayımladığı raporda 2 Şubat günün ikinci yarısından 4 Şubat’a kadar 234 Filistinlinin (3 Şubat’ta 107, 4 Şubat’ta ise 127 kişi) katledildiği, 343 Filistinlinin ise (3 Şubat’ta 165,4 Şubat’ta ise 178 kişi) yaralandığı ifade edildi.
Daha önce Gazze Şeridi'ndeki Filistin Sağlık Bakanlığı İsrail kuvvetlerinin Gazze Şeridi'nin farklı noktalarında gerçekleştirdiği bombardımanların ve açılan ateşlerin sonucunda hayatını kaybedenlerin sayısının 27 bin 400'e yaklaştığını, 66 bin 600'ün üzerinde insanın ise yaralandığını açıklamıştı.
Kommersant:
Kommersant muhabiri Sergey Strokan'ın haberiözetle şu şekilde:
Amerikan füzeleri İran'ı pas geçiyor
ABD, Irak, Suriye ve Yemen'de Tahran'a saldırdı
Rusya'nın inisiyatifiyle BM Güvenlik Konseyi Pazartesi ABD'nin Irak ve Suriye'deki İran yanlısı güçlere hava saldırıları dizisi düzenlenmesinden dolayı olağanüstü toplanacak. Yemen'deki Husilerin mevkilerine yapılan yeni saldırılar da Ortadoğu'daki gerilimin yükselmesinin yanı sıra ve ABD karşıtlığının güçlenmesine neden oldu.
Hava saldırılarının yöneldiği İran'da ABD'nin yaptıklarını 'stratejik hata' olarak nitelendiriyorlar. Üçüncü ülkelerde onunla bağlantısı olan gruplara değil de İran'ın doğrudan kendisine saldırmayı talep eden Cumhuriyetçi rakipleri Biden yönetiminin hareketlerini sert eleştiriye tabi tutuyor.
Bunun yanı sıra İran'ın durdurulması üç diğer ülkeyi bombalatan ABD yönetiminin stratejik hedefi olarak açıklandı.
Beyaz Saray'ın hareketlerinden memnuniyetsizlik ifade eden ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, ABD'nin Ürdün'deki üssüne saldırıya vereceği cevabı bir hafta boyunca dünyaya ilan eden Başkan Biden'ı eleştirdi. Bay Johnson'un düşüncesine göre bu durum Ortadoğu'da ABD'nin güvenliğine karşı yönelmiş tehditlere cevap verme kabiliyeti zayıflattı. Onun sözlerine göre Başkan Biden, İran'ı "evcilleştirme" stratejisinin "uluslararası camia ve bölgesel istikrara için yıkıcı" olduğunu kabul etmesi gerekir.
ABD Kongresi Başkanı durumun maliyetini "Biz ekimden başlamak kaydıyla bölgede ABD askeri güçlerine karşı 150'nin üzerinde saldırı yaşadık, Amerikalılar hayatlarını kaybetti ve milyarlarca dolarımız gitti" sözleriyle ifade etti.
"Açık ve doğrudan diyaloğa gerçekten inanıyorum."
İsrail'in Rusya Federasyonu'ndaki yeni büyükelçisi, iki ülke arasındaki ilişkilerin dostane kalması gerektiğine inanıyor
İsrail'in Rusya'daki yeni Büyükelçisi Simona Galperin geçen ocak ayında göreve başladı. Kendisi Moskova'ya iki ülkenin askeri güçlerinin de geniş çaplı operasyonlar yürüttüğü, ilişkilerin kalıcılığının ise sorgulandığı bir dönemde geldi.
Rusya, İsrail ordusunun Gazze'deki operasyonlarına eleştirel yaklaşırken İsrail ise Ukrayna'da yürütülen Özel Askeri Harekâta eleştiriler yöneltiyor. Ancak sert fikir ayrılıklarına rağmen Bayan Galperin iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin alternatifinin olmadığı görüşünde. Kendisi bu görüşlerini Kommersant muhabiri Leonid Galkin'e anlattı.
Cumhurbaşkanı düzeyi de dahil olmak kaydıyla Rusya defalarca İsrail'in güvenliğinin kendisi için stratejik bir çıkar olduğunu açıklamıştır. Ancak 7 Ekim’den sonra biz bu ilkenin artık aktüel olmadığını gördük. Bana göre Rusya yönetimi bizim farklı, korkunç bir gerçekliğin içine düştüğümüzü tam anlayamadı.
"Sizin Rusya'da yasaklanmış terör örgütleri listeniz var. Orada Müslüman Kardeşler'in ismi geçiyor. Âmâ HAMAS da Müslüman Kardeşler'in Filistin şubesidir. Neden onun ismi listede olmaz? Neden ama Rusya sadece terörizme karşı değil 7 Ekim’in tekrarlanmasına karşı da çıkmasın?"
"Böyle olamaz ki. Hamas'lıları Rusya'da kabul ediyor, kucaklıyor, önlerine kırmızı halı döşüyorlar. Biz bunu anlayamıyoruz."
"Kendisi terör eylemlerinden sıkıntı çekmiş bir ülke olan Rusya, İsrail'in teröre karşı mücadelesini desteklemiyor."
"Tersine Rusya, BM Uluslararası Mahkemesi'ne İsrail'e karşı aklın almadığı bir şikayette bulunarak (bizi) soykırım yapmakla suçlayan Güney Afrika Cumhuriyetiyle dayanışma sergiliyor."
"Rusya'nın pozisyonu beni hem de Rusça konuşan vatandaşlarımız da dahil olmak üzere ülkenizin, İsraillilerin sempatisini kaybetmesi bakımından endişelendiriyor ve şaşkına çeviriyor."
"Biz Filistin Devleti'nin kurulmasına karşı değiliz. Gelecekte biz Filistin Devleti'nin kurulmasına ilişkin müzakerelerin olmasını istisna etmiyoruz. Ancak bu müzakereleri istisnasız şekilde Hamas’ın, İsrail ahalisine doğrudan tehdidine son vermesinden sonra başlanabilir. O zaman orada esas görevi İsraillileri katletmek değil Filistin toplumunun gelişmesi ve çiçeklenmesi olan bir yönetim ortaya çıktığında. Bugün için bizim ana hedefimiz terörü yenmektir."
BBC Rusça yayınlar servisi:
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı: İran desteklediği grupların eylemlerinden sorumlu tutulacak
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Lord David Cameron, İran'ın desteklediği gruplardan dolayı cevap vereceğini açıkladı.
Cameron, "Siz onları kurdunuz, siz onları desteklediniz, siz onları finanse ettiniz, siz onlara silahla temin ettiniz ve sonuçta onların yaptıklarından dolayı sorumluluk taşıyacaksınız" dedi.
İzvestiya:
Kseniye Melnikova'nın analizi özetle şu şekilde:
Tartışmalı konu: ABD, Filistin'i tanımayı ciddi şekilde düşünüyor
Dışişleri Bakanlığı iki devletli çözüm politikasının uygulanmasına yönelik senaryolar geliştirmeye başladı
Axios, "ABD Dışişleri Bakanlığı Filistin Devletinin tanınması için imkan dahilindeki seçenekleri değerlendiriyor" başlıklı bir yazı yayımladı.
Axios bu yazıda "ABD yetkililerinin (İsrail-Filistin sorununa ilişkin) politikada değişikliğin olmadığını ifade etmelerine rağmen Dışişleri Bakanlığının bu seçenekleri değerlendirmesi Joseph Biden yönetimindeki bakışların değişmesinin sinyalini veriyor" ifadelerine yer verdi.
Diğer Batı ülkeleri de kendi pozisyonlarını yeniden değerlendiriyorlar. Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Davud Cameron çift devletin yan yana yaşaması konusundaki görüşmelerin sonucunu beklemeden Londra'nın, Bağımsız Filistin Devleti'ni tanıyabileceğini açıkladı.
Bir kısım Avrupa devleti ciddi baskı yapmaya başladı ancak, soykırım suçlamasına maruz kalan İsrail, ABD başkanının önerilerini reddetmeyi sürdürüyor. Çünkü Netanyahu her zaman ABD'nin kendisini destekleyeceğinden emin. Kendisini gelecekte Filistin Devletinin tanınması noktasında ABD baskılarına direnebilecek tek lider pozisyonuna konumlandırdı.
O (Biden-İ.T.) iki devletli çözüm konusunda Netanyahu'yu ikna edemeyecek. Onun yeni oyun planı hazırlaması ve kararlı biçimde yeni bir zıtlaşmaya gitmesi gerekir.
© The Independentturkish
