İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'na,
Sayın İmamoğlu,
Yeni dönem seçim başarınızı hep birlikte bir kez daha kutluyoruz.
Geçmiş dönemde 1 Mayıs Meydanı'nın kent hafızasındaki önemini bir mektup üzerinden size duyurmuştuk.
Şimdilerde yeniden gündeme gelen 1 Mayıs anmaları vesilesiyle bu talebimizi tekrar hatırlatmayı zorunlu görüyoruz.
Mesele Taksim Meydanı olunca
78 kuşağımızın 47 yıldır kapanmayan yarasını size duyurmak, sizinle ortak bir hal çaresi aramak o meydanda toprağa düşen arkadaşlarımıza karşı boynumuzun borcu oldu.
Taksim'de Kazancı Yokuşu'nda resmi araştırmaya göre 35 arkadaşımız, son yapılan gayri resmi araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre, 41 genç arkadaşımız 1 Mayıs 1977 yılında "karanlık" muktedirlerin kahrolası "yüksek" politikaları gereğince "alçakça" katledildi.
Arkadaşlarımızın kanları bu meydanda aktı, Kazancı Yokuşu'nda aktı, şimdilerde betonlaştırılmış bu meydanın toprağına, ağacına, yeşiline karıştı arkadaşlarımızın kanı.
47 yıllık hesaptır bu, sorulmadı hala
Adlarına bir anıt bile dikilmedi.
Denebilir ki "sözsüz ve yazısız" bir antlaşmayla tarihe havale edildi.
Bu meydanda katledilen arkadaşlarımızı, toprağın altında, ardımızda; Ahmed Arif'in deyişiyle, "öyle mahzun, öyle garip" unutup gidemeyiz!
Sizin bizi anlayacağınıza inanmak istiyoruz.
Taksim Meydanı bir kamusal alan!
Taksim Meydanı Bir özgürlük alanı da.
Dünyanın her ülkesinde böyle alanlar var.
Moskova'da Kızıl Meydan, Pekin'de Tiananmen Meydanı, Paris'te Concorde Meydanı, Venedik'te San Marco Meydanı, New York'ta Times Meydanı, Londra'da Trafalgar Meydanı, Prag'da Eski Şehir Meydanı ve İstanbul'da Taksim Meydanı, bu meydanlar içinde başta gelenleridir.
Modern zamanların kamusal alanları bu gibi meydanlardır.
Çağdaş insan itiraz eden insandır
İnsanlar bu meydanlarda itiraz ettiler.
İtiraz edenler katledildi.
Meydanlar yasaklandı.
Ancak devran döndü, bu meydanlar kamusal özgürlük meydanı oldu.
Toprağa düşenler adına bu meydanlarda anıtlar dikildi.
Onlar demokrasi ve özgürlük kahramanları olarak anıldı.
1 Mayıs alanı ve anıt
Şu önemli Sayın İmamoğlu, yerel yönetimler çoğu kez iktidarcı güçlere rağmen bu gelişmeyi sağladı.
Yeni düzenlemede, Taksim Meydanı'nın "1 Mayıs Meydanı" adıyla kamusal özgürlük alanı olarak korunmasını;
Taksim Meydanı'nın kamusallığını bitirme "uğursuzluğunu" engellemenizi istiyoruz;
Özgürlük meydanlarını, Türkiye'nin ilerici insanlığına zulüm ve yasaklar meydanı olmaktan çıkarmanızı;
1 Mayıs 1977'de Kazancı Yokuşu'nda hayatını kaybeden 41 arkadaşımızın anısına bir anıt dikilmesini istiyoruz.
"Hiçbir şey boşuna yaşanmadı"
Taksim'in taşına toprağına, ağaçlarına, yüzyılların Sular İdaresi duvarlarına, milyonların yıllar ve yıllarca söylediği özgürlük şarkıları sinmiştir.
78 kuşağının kayıplarıyla, yaşayanlarını ve halkı "Özgürlük Meydanı''nda buluşturmanın zamanıdır.
"Hiçbir şey boşuna yaşanmadı" demenin zamanıdır ve biz bu deyişi sizden duymak istiyoruz Sayın İmamoğlu!
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish