Independent Türkçe için 2 Şubat Cuma günü Rus basınında yer alan haber ve analizleri derledik:
Gazze savaşının 119. gününde Rus basını gelişmeleri nasıl görüyor?
TASS:
AP: Londra, İsrail'le müzakereler tamamlanmadan Filistin'i tanıyabilir
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Cameron, bölgede uzun vadeli barışın sağlanması için bu kararın gerekli olduğunu vurguladı
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Cameron, AP Ajansı'na yaptığı açıklamada, "Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanmasından sonra radikal Hamas hareketi liderlerinin Şeridi terk etmeleri durumunda Birleşik Krallık iki devletin varlığına ilişkin görüşmelerin sonucunu beklemeden Bağımsız Filistin Devletini tanıyabilir" dedi.
Cameron’a göre, ilk adımın "sonuçta kalıcı ve güvenilir bir ateşkese dönüşecek askeri hareketlere ara verilmesi" olmalı. Bakan, "7 Ekim’de (İsrail'e saldırıyı) düzenleyenler Gazze Şeridi'ni kontrol altında tuttuğu sürece sorunun çift devlet temelinde çözümünün imkânsız olduğunu" ifade etti.
Cameron'un ifadelerine göre, "Filistin görüşmeleri (sürecinin hemen başında tanınmayabilir, ancak bu sürecinin sonuna kadar beklenmesi diye bir talep de yok."
"Bizim, Filistinlilere gelecekte kendi devletlerinin olacağı çok iyi bir gelecek perspektifi sunmamız gerekir" diye sözlerini sürdüren Bakan "Bölgedeki kalıcı ve güvenli barış açısından bunun olması gerekir" diye vurguladı.
Kommersant:
"Gazzeliler savaş alanında yaşıyor ve kaçamıyorlar"
Uluslararası Kızıl Haç Örgütü Bölge müdürü Fabricio Karboni savaş ortamında Filistinlilere yapılan yardımlarla ilgili Kommersant'ın Ortadoğu yazarı Elnur Baynazarov'a konuştu
"Gazze Şeridi'ndeki durum gerçekten fecidir: askeri hareketlere ara verilmemesinden, yerlerini terekeden insan sayısından, hayatını kaybedenlerin sayısından dolayı. Gazze'deki esas sivil hizmetler artık çalışmıyor, orada su, elektrik yok. Bölgenin içinde tek bir güvenli yer olmazken buranın ahalisi içerde o taraf bu tarafa gidip geliyor. Gazze Şeridi'ne çok az miktarda yardım geliyor. Bir hususun altının çizilmesi gerekir: Sadece insani yardımlar sorunları çözmeyecek. Gazze'deki krizin siyasi rizikolarının insani yardım örgütlerinin sırtına yüklenmemesi gerekir."
"Sağlık sektörünü desteklemek Gazze Şeridi'nde bizim çalışmalarımızın en önemli parçalarından birini oluşturuyor. Buraya Gazze'deki hastanelerin desteklenmesi, onların ilaç ulaştırılması dahil. Bunun dışında Gazze'deki Avrupa Hastanesi'nde bizim sahra cerrahi ekibimiz var."
"Biz yerlerini terk etti, bombalanmış, saldırılara maruz kaldı, son 4 ayda doğru zamanda doğru yerde bulunmama korkusu yaşayan insanları konuşuyoruz. Onlar sadece kendileri için değil çocukları için de tedirginler. Biliyor musunuz, sizin kendi hayatınızı kaybetmeniz işin bir yanı, ancak iş çocuklara varınca... Gazze'de çocuklar için genel güvenlik koşulları bile yerine getirilmedi."
"Ulaşan yardımların çoğunluğu Uluslararası Kırmızı Haç Örgütü ve Filistin Kızılayı Hastanelerine sevk ediliyor. Gazze'nin büyük bir savaş alanı olduğunun anlaşılması gerekir. Gazze'deki durumun spesifikliği bizim süren savaşlar ortamında yardım yapmamızdır. İşte bundan dolayı orada bulunurken riskler alıyoruz. Gazze Şeridi'nde o yan buyana gitmek giderek risk alıyoruz. Gazze ahalisi ise savaş alanındaki istihkamlarda daimi yaşam sürüyor, onlar oradan bir yere gidemiyor, kaçamıyor."
"Şimdiki aşamada biz sadece Güneyde çalışıyoruz. Son günlerde biz birkaç kez Gazze'nin Kuzeyine gitme girişiminde bulunduk ancak, güvenlik kaygısı yüzünden gidemedik. Tekrarlıyorum: Tüm Gazze Şeridi savaş alanı oldu. Bazı insanların bunu anlaması zor, onlar Gazze'de bir yerde diğerine gitmenin kolay olduğunu düşünüyorlar. Ancak kesinlikle öyle değil. Her bir gidiş muamma. Bu, gerçekten tehlikeli."
"Biz gözaltında bulunanları görme iznimiz yok, ancak savaşa kadar bu iznimiz hep vardı.7 Ekim’den sonra İsrail yetkilileri bize Filistinli tutukluları görmeyi yasakladılar. Aynı zamanda Gazze'deki rehineleri (İsrailli) görme yetkimizin bulunmadığı da söylemem gerekir. Bizim iki tarafın tutuklularını da görme yetkimiz yoktur ve bu durum tedirginlik doğuruyor. İnsani bir konu olmasına rağmen bunun siyasi bir sorun hale gelmesinden dolayı üzgünüz."
BBC Rusça yayınlar servisi:
ABD, İran'ın Irak ve Suriye'deki hedeflerine yönelik saldırı planını onayladı
BBC'nin ABD'deki partneri BCS muhabirlerinin açıklığa kavuşturduğuna göre, İran'ın Suriye ve Irak'taki hedeflerini vurma planlarını onayladı. ABD'li üst düzey memurların belirttiğine göre birkaç gün içinde indirilecek bu darbeler her şeyden önce hava koşullarından asılı olacaktır.
Bu darbeler Ürdün'ün Suriye sınırları yakınlarındaki ABD askeri üssünde askerlerin katledilmesine yanıt niteliği taşıyacaktır.
© The Independentturkish
