İsrail ölen askerleri spermlerini dondurarak yaşatıyor: Eşlerin artan talepleri kaosa neden oldu

Yaralıların yüzde 80'inin idrar yollarına müdahale edilmesi gerekiyor ve ailelerin taleplerinin çoğu, çatışmaların yoğunlaşması ve ordudaki ölüm sayısının artmasının ardından geldi

İsrailli dul kadınlar ölmüş kocalarından, bu konuda istekli aileler ise evlatlarının spermini alabiliyor / Fotoğraf: AFP

İsrail'in güneyinde Aşdod'daki Assuta Hastanesi'nde doktorlar, Gazze Şeridi'ndeki çatışmalara katılırken ciddi idrar yolu yaralanmaları geçiren askerler üzerinde her gün acil ve hassas operasyonlar gerçekleştirmekle meşguller. Savaş sırasında askerlerin ciddi yaralanmaları ve gelecekte üremelerine yönelik doğan yeni tehditler nedeniyle askerlerin istekleri doğrultusunda doktorların birçoğu ordu personelinin spermlerini korumaya yoğunlaştı.

İsrail merkezli Yedioth Ahronoth gazetesine göre İsrail'deki sağlık sistemi, yaralı askerler arasında özellikle idrar sistemi, tüpler ve üreme sistemiyle ilgili yüksek oranda enfeksiyonlarla mücadele ediyor. Gazete, idrar yollarıyla ilgili yaralanmalardan daha ciddi yaralanmalar olmasına rağmen, bunun ‘askerleri hayatlarını tehlikeye atabilecek yaralanmalardan daha fazla rahatsız ettiğine’ dikkati çekti.

Orit Raz'daki üroloji bölümünün başkanı ise tedavi için hastaneye gelen yaralı askerlerin yaklaşık yüzde 80'inin idrar yolu müdahalesine ihtiyacı olduğunu ve savaş sonucu oluşan üretra yaralanmalarının askerlerde gerek fonksiyonel gerekse psikolojik olarak ömür boyu sürebilecek hasarlara yol açabileceğini ifade etti. Prof.  "Askerlerin bu işe ihtiyacı var çünkü onlar hâlâ aile kurmaya ve ilişkiler kurmaya hazırlar" dedi.

Almanya, İtalya ve İsveç gibi gelişmiş ülkelerde, ölümden sonra bir erkekten anne rahmine sperm nakli yasaklanırken, bazı ABD eyaletleri, kadının, kocanın ölümünden sonra bu şekilde çocuk sahibi olmasına rıza göstermesi durumunda spermin yalnızca ölen kişinin eşine nakledilmesine istisnai olarak izin vermektedir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Geçici bir emir

İsrail ordusunun doğurganlığı kurtarmaya çalışması, yalnızca savaşta ağır yaralanan, sakatlanan ve kalıcı sakatlık yaşayanlarla sınırlı değildi. Hamas hareketinin 7 Ekim'de başlattığı saldırının ardından İsrail Sağlık Bakanlığı'nın bir hukuk danışmanı yaptığı açıklamada, “Geçici bir emirle artık spermlerin alınmasına izin veriliyor. Ölen askerlerin, daha önce yapıldığı gibi adli izin ve mahkeme onayına gerek kalmaksızın, İsrailli dul eşler veya bu konuda rıza gösteren aileler ölümden sonra kocalarının veya oğullarının bedenlerinden sperm alabiliyor. Geçmişte askerlerin spermlerinin saklama işlemi, ilgili kişinin ölümünden 72 saat geçmemesi, kalıcı sakatlığa maruz kalması veya üremesine engel bir durum olması halinde, sperminin kullanılmasına yazılı izin vermesi şartıyla saklanması prosedürünü içeriyordu” dedi. İsrail'de yaygın olan sperm laboratuvarları 10 adet sperm örneği bulunduruyor. Her askerin sperminin sıfırın altında 169 derecelik bir sıcaklıkta, nitrojen içerisinde canlı kalması sağlanıyor.

İsrail Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail'de 17 sperm bankası bulunuyor ve bunların görevi donörlerden gelen spermleri korumak ve ilgili kişinin hayattayken onayını aldıktan sonra ihtiyacı olan kadınlara nakletmek. Bu bankaların amaçları arasında, işçilerin ve çocuklarının doğurganlığını korumak amacıyla, kimyasal veya radyasyona maruz kalabilecekleri alanlarda doğurganlıklarının korunması da yer alıyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre İsrail Sağlık Bakanlığı, ordu ve hastanelerle birlikte, sperm depolayacak bankaların da dahil olduğu, haftanın 7 günü 24 saat çalışan özel bir birimin kurulmasına imkan sağladı. İsrail merkezli Haaretz gazetesinin haberine göre, geçtiğimiz Ekim ayında öldürülen İsrailli erkeklerin 33'ünden, ailelerinin isteği üzerine, dondurularak saklanması ve hamile kalma şanslarının korunması amacıyla sperm elde edildi ve bu sayı her geçen gün artıyor. Uzmanlara göre, çatışmalar sırasında öldürülen askerlerin aileleri tarafından gelen taleplerin çoğu, çatışmaların yoğunlaşması ve ordu içinde yüksek sayıdaki ölümlerin ardından geldi; bu bilgi, Doğurganlık ve Doğum Dairesi Başkanı tarafından da doğrulandı. İsrail Sağlık Bakanı Talia Geva, İsrail medyasına yaptığı açıklamada, “Tüm embriyo kültürü ve transfer koordinasyon birimlerinde haftanın 7 günü saatlerce çalışıyoruz" dedi.

Yüksek talep

İsrail hükümetinin, savaş sonucu öldürülen askerlerinin nesillerini korumak için spermlerinin saklanmasını teşvik etmesi, istisnai bir kararla sınırlı kalmadı. Bu konuda İsrailli aileler, ölen kişinin ailesinin beklemesi ve sperm saklama işleminden bir yıl sonra, bunları kullanmak için mahkemeye başvurmaları gerektiğinden dolayı oğullarının savaşta ölümden sonraki 24 saat içinde sperminin alınması tercihi üzerine bilgilendirildi. Şeba Tıp Merkezi organ nakli operasyonları koordinatörü Danette Weizman, "Spermlerden yararlanmak isteyen ailelerin ve ölen askerlerin eşlerinin artan talepleri kaosa neden oldu" dedi.

Sağlık Bakanlığı tıbbi teknoloji politikası başkanı Eti Samama ise Haaretz gazetesine "Ordunun bu seçeneği sunup sunmayacağına dair şüpheler var ve İsrailli ailelerin ve toplumun bu anlaşmaya hazır olup olmadığı da kesin değil. Bununla birlikte İsrailli ailelerin hepsi bu konudan haberdar değil. İki gün geç kalırsanız çok geç demektir. Bu sefer İsrail toplumunda bir şeyler değişti. Doğurganlığın korunmasına yönelik farklı bir tutum var" değerlendirmesini yaparken Kaplan Hastanesi Suni Aşılama Bölüm Başkanı Yuval Or ise İsrail'de özellikle kadınlar tarafından yapılan doğurganlığı koruma prosedürlerinin sayısında son beş yılda hızlı bir artış yaşandığına dikkat çekti.

İsrail, doğurganlık tedavileri alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor; çünkü bu tedaviler için büyük mali olanaklar sağlıyor ve yüz binlerce İsrailli çiftin ebeveyn olma arzusunu yerine getirmesine yardımcı oluyor. İsrail ayrıca, doğurganlık alanında son derece ileri teknolojiler sunmanın yanı sıra, siyasi ve demografik amaçlar doğrultusunda üremeyi teşvik eden ülkelerden biridir. İsrail Sağlık Bakanlığı'nın tahminine göre ülkedeki 25 doğurganlık tedavi merkezinde yaklaşık bir milyon dondurulmuş embriyo saklanıyor. Bu, nüfusu 330 milyon olan, yani İsrail nüfusunun 35 katı olan ABD’de şu anda saklanan dondurulmuş embriyo sayısıyla hemen hemen aynı. İstatistikler, İsrail'de yeni doğanların yüzde beşinin suni aşılama sonucu doğduğunu ve bu oranın dünyadaki en yüksek oran olduğunu belirtiyor.

922336-307467194.jpg
İsrail askerleri Gazze Şeridi'nden dönüşlerini kutluyor / Fotoğraf: AFP​​​​​​​

 

Mevcut boşluk

İsraillilerin ölü bir kişinin spermini kullanmasını yasallaştıran resmi, açık ve net bir yasa çıkarılmamış olmasına rağmen, emekli Yüksek Mahkeme yargıcı ve eski başsavcı olan Elyakim Rubinstein, 2003 yılında Adalet Bakanlığı'nda aralarında tıp, hukuk ve Yahudi felsefesi uzmanlarınca gerçekleştirilen bir dizi müzakere sonucunda, ölen kişinin karısının spermini kullanmasını istediğini varsayarak bu süreç için bazı kurallar yayımladı.

Bu süreç için net bir yargı kararının gerekliliği ile İsrail'in en zor koşullarda bile üremeyi teşvik eden sosyal ve kültürel değerleri arasındaki uçurumun varlığı, Mart 2022'de Likud Partisi üyelerini İsrail parlamentosundaki (Knesset) Mevzuat Komitesi’ne  ilgili kişinin ölümünün üzerinden 72 saat geçmeden, sperminin kullanılmasına yazılı izin vermesi koşuluyla, İsrail askerlerinin spermlerini muhafaza etmek için bir deney yapılması da dahil olmak üzere, evli ise eşinin isteğine veya oğullarının çocuğunu görmek arzusu varsa anne ve babasının onayına bağlı kalan ‘süreklilik’ yasa tasarısı sunmaya sevk etti. Tasarıyı sunanlardan biri olan Tisfika Havizer, İsrail'in ‘ahlaki olarak yasayı geçirmek zorunda olduğuna’ inanıyor. Havizer, "En iyi oğullarımızı ordu birimlerine gönderiyoruz ve onların yaşadıkları çok sayıda çatışmadan sağ salim döneceklerini garanti etmiyoruz. Bu nedenle, ölen kişinin çocuklarının doğmasına ve soyunun devamlılığını korumaya çalışıyoruz" dedi.

Ölen askerlerin aileleriyle ilgilenen Ailelere Işık Derneği, tasarıyı devrim niteliğinde olarak nitelendirdi. Her yıl yaklaşık bin 500 ordu mensubu ailenin bu yasaya destek vermek için örgüt bünyesinde bir araya geldiğini, yaklaşık 182 kadının da öldürülen askerlerin spermleriyle anne olmak istediğini belirtti. Derneğin başkanı Irit Oren Gunders, "Yıllarca süren yoğun çalışmanın ardından, ölümünden sonra çocuklarının önünde duran büyükanne ve büyükbaba olma umudunu çoktan kaybetmiş ve torunlarını tüm sıcaklığıyla kucaklayan yaslı ebeveynlerin bulunduğu karanlık tünelin sonunda ışığı göreceğiz" ifadelerini kullandı.

Buna karşılık, İsrail Ono Üniversitesi Hukuk, Etik ve Sağlık Politikası Birimi Başkanı Gil Siegel, "Kaderinde yetim olarak doğmak değil, iki ebeveynden doğmak çocuğun çıkarınadır. Üremeyle ilgili konuşma büyükanne ve büyükbaba ile değil, baba ve anneyle başlamalı" diye konuştu. .

Yüksek maliyetler

İsrail suni aşılama, tıp, tarım, teknoloji ve genetik mühendisliği alanlarında onlarca yıldır en başarılı ülkelerden biridir. Embriyo ve yumurtaların dondurulması ile ölü ve yaşayan İsraillilerin spermlerinin saklanması konusundaki olağanüstü başarısı tescillenmiş durumdadır. Birçok kişinin özellikle İsrail medyasının, dondurulan embriyoların saklanması için ayrılan alanın yakında tükeneceğini belirttiği yöntemler nedeniyle, bu üstünlüğün hukuki, ahlaki ve dini yönlerini sorgulamak, bu stokların yıllar içinde birikmesi nedeniyle tıbbi cihazlar üzerinde yük oluşturmaktadır.

Analistler ve uzmanlar, yükün ek depolama alanı sağlama ihtiyacıyla sınırlı olmadığını, aksine ekonomik bir yük olduğunu belirtiyor. Gözlemcilere göre İsrail hükümeti, embriyoların saklanması sürecini teşvik ediyor ve bu hizmeti çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere, suni aşılama işlemine ilişkin tıbbi prosedürlerin masrafları, dondurma işleminin masrafları ve diğer ihtiyaçlar da dahil olmak üzere ücretsiz sağlıyor. Dondurulmuş embriyoların beş yıl süreyle saklanması hizmetinin maliyetini de üstleniyor ve bunun için kriyojenik sıvı nitrojenin gerekli olduğu düşünülüyor. İşlem kapları ve kontrol mekanizmalarını çalıştırmak için gereken elektrik enerjisi ve tüm süreci çalıştıracak ve denetleyecek personel gibi mali açıdan da pahalı. İsrail Sağlık Bakanlığı, embriyoların saklanmasının maliyetinin on yılda yaklaşık 1,5 milyar şekel (406 milyon dolar) olduğunu tahmin ediyor ve bu büyük miktar vergi mükellefleri tarafından karşılanıyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU