Fransa dışişleri bakanı, Birleşik Krallık siyasi kaosu sona erdirip AB’ye ne istediğini söylemediği sürece yeni bir Brexit ertelemesini veto edecekleri yönünde uyardı.

Jean-Yves Le Drian, “Mevcut şartlarda cevabımız ‘hayır’. Her üç ayda bir bunu yapmayacağız” dedi.

Bu uyarı -Boris Johnson parlamentonun 50. Madde’yi bir kez daha uzatma emrini kabul etse bile- İngiltere’yi 31 Ekim’de anlaşmasız Brexit olması tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor.

Le Drian, tartışmaların tıkandığı İrlanda “tedbir” maddesine atıfta bulunarak “(Britanyalılar) başka çözümler, alternatif düzenlemeler ortaya koymak istediklerini söylüyor” dedi.

Ancak bunları görmüş değiliz ve bu yüzden cevabımız ‘hayır’. Britanyalı yetkililer bize ilerlemenin yolunu söylesin. Kendi çözümleri için sorumluluk alsınlar. Bize ne istediklerini söylemeleri gerekiyor.

İngiltere’ye daha fazla zaman vermek isteyen Almanya şansölyesi Angela Merkel’in aksine Emmanuel Macron en sert AB lideri olarak görülüyor.

Bununla beraber, İngiltere genel seçime gider ya da bir Son Söz referandumu düzenlerse, Fransa cumhurbaşkanının “de Gaulle’lük” yapmayacağı ve 1960’larda İngiltere’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)’na girişini veto eden selefinin yolunu izlemeyeceği düşünülmüştü.

Fakat geçen hafta Macron’un bir müttefiki, Birleşik Krallık’ın AB’ye yönelik niyetleri konusunda Macron’un “yeteri kadar güven” duymadığı uyarısında bulundu.

Bunun üzerine 10 Numara, uzatma öngören yasaya karşı çıkmakla tehdit etti ve AB’nin karar alma mekanizmasını felç ederek, kendi isteklerini yerine getirmeye zorlayacak bir plan açıkladı.

Amber Rudd ise yıkıcı istifa mektubunda, başbakanın anlaşmasız Brexit’ten kaçınma isteğiyle ilgili bütün ülkeyi kandırdığını öne sürdü.

Çalışma ve Emeklilik eski bakanı, mektubunda “AB’den anlaşma yaparak ayrılmanın artık hükümetin ana hedefi olduğuna inanmıyorum” diye yazdı.

Ancak dün Dışişleri Bakanı Dominic Raab, hükümetin bir Brexit anlaşmasını garanti altına alacak yeni tasarılar ortaya koymama sebebinin, AB’nin onları sızdıracağı korkusu olduğunu açıkladı. Bu açıklama, yergiyle karşılandı.

Raab açıklamasında “Geçmiş deneyimler ışığında tereddüt duyduğumuz şey, ortaya karşı taraf tarafından sızdırılacak ve çöpe atılacak kağıt parçaları koymak” dedi.  

Ancak şu açık ki, yasa Brexit’in ertelenmesi talebinde bulunmasını emretse de başbakan, 17 Ekim’deki kritik AB zirvesinde bunu yapmayacak.

Bunun yerine, yeni bir anlaşma yapılmadığı takdirde, ihtilafın -anlaşmasız bir Brexit için son tarihe birkaç gün kala- Yüksek Mahkeme’nin önüne gelmesini sağlamak için parlamentonun emrine direnecek.

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken