Petrol ve doğal gaz devleri, iklim değişikliğiyle mücadeleyi “baltalayan” projelere 50 milyar dolar yatırım yapıyor

Carbon Tracker’ın hazırladığı raporun yazarı, “Petrol şirketlerinin hepsi, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlama amacına karşı ciddi bir bahis oynuyor ve Paris Anlaşması hedefleriyle ters düşen projelere yatırım yapıyor” diyor

Hükümetlerin Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için sert tedbirlere başvurması halinde enerji devlerinin yatırımları boşa gidebilir (Reuters) 

Büyük petrol ve doğal gaz firmalarının geçen yıldan bu yana onayladığı ve değeri 50 milyar doları (yaklaşık 286 milyar TL) bulan projelerin iklim krizini önlemek için küresel çapta yürütülen girişimlerin altını oyduğunu ortaya koyan bir rapor yayımlandı.  

Carbon Tracker adlı düşünce kuruluşunun yaptığı analizlere göre, aralarında Shell, BP ve ExxonMobil’in de bulunduğu fosil yakıt devleri, küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlamayı amaçlayan 2015 Paris Anlaşması’yla uyumlu olmayan planlara milyarlarca dolar yatırım yapıyor.

Shell’in Kanada’da 13 milyar dolarlık (74,4 milyar TL) sıvılaştırılmış doğal gaz geliştirme faaliyetleri, BP’nin Azerbaycan’da petrol sahasını genişletme çalışması ve Angola’da 5 büyük petrol şirketinin içinde yer aldığı 1,3 milyar dolarlık (yaklaşık 8 milyar TL) derin su sahası girişimi, araştırmacılara göre hükümetlerin Paris Anlaşması’nı yerine getirmesi halinde ekonomi açısından uygulanabilirliği olmayacak projeler arasında sıralanıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Raporun ortak yazarlarından biri olan, Barclays kuruluşunun doğal kaynaklar konusunda eski analisti Andrew Grant, “Büyük petrol şirketlerinin her biri, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlama amacına karşı ciddi bir bahis oynuyor ve Paris Anlaşması hedefleriyle ters düşen projelere yatırım yapıyor” dedi.

Bilim insanları, deniz seviyesinde yükselme, doğal afetler, zorla göç, başarısız hasat ve ölümcül sıcak hava dalgaları gibi iklim etkilerinde 1,5 derecelik ısının bardağı taşıran son damla olacağı ve bu etkilerin hızla artmaya başlayacağı konusunda uyarmıştı.

Carbon Tracker’ın raporunda, “İklim hedeflerini yakalamak için fosil yakıt kullanımının önemli ölçüde düşürülmesi kaçınılmaz bir gerçek (…) Fosil yakıt şirketlerinin ‘Paris Anlaşması’yla uyumlu’ olabilmelerinin tek yolu, bu sınırlamanın dışında kalan projeleri onaylamamaya çalışmak ve bunları gerektiğinde azaltmaktır” ifadeleri yer aldı.

BP’nin eski yerbilimci uzmanı Mike Coffin’in ortak yazarlarından olduğu analizde, değeri 50 milyar doları bulan yeni onaylanmış 18 petrol ve doğal gaz projesinin, düşük karbonlu bir dünya için “aşırı zarar opsiyonu” anlamına geleceği kaydedildi.

Raporda ayrıca, hükümetlerin sera gazı emisyonlarına dair daha sert engellemelere başvurması halinde petrol ve doğal gaz firmalarının 2030 itibarıyla yeni projelere ayırdığı 2,2 trilyon doların (yaklaşık 12,6 trilyon TL) “boşa gitme” riskinin bulunduğu sonucuna varıldı.

Carbon Tracker'ın etkili raporları da dahil olmak üzere, petrol ve doğal gaz şirketleri için iklim değişikliğinin olası sonuçları üzerine yapılan daha önceki araştırma, büyük şirketlerin yatırımlarının Paris hedeflerine uyumlu olduğunu göstermeleri için dalgalar halinde yatırımcı baskısı yaşanmasına katkıda bulunmuştu.

Shell, BP, Total ve Equinor gibi bazı firmalar yenilenebilir enerjiye yapılan harcamaları artırıp karbon azaltma hedeflerini uygulamaya koyarken, sektörse Asya ekonomileri genişledikçe gelecekteki talebi karşılamak için petrol ve doğal gaz projelerine yatırım yapmaya devam edilmesi gerektiği mesajını veriyor.

 

 

ExxonMobil’in Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Darren Woods bu hafta yaptığı açıklamada, dünyada hızla artan enerji talebinin yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanamayacağı hususunda ısrar etti. Woods ayrıca, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yaptığı ve 2040’a kadar enerji üretiminde 20 trilyon dolarlık yeni yatırımlara ihtiyaç duyulduğuna dair hesaplamaları aktarırken, bu durumun fosil yakıt için “yatırım mecburiyetini” işaret ettiğini söyledi.

Shell ise açıklamasında, “Paris hedeflerini karşılamaya doğru adım atan topluma ayak uydurmak” için net karbon emisyonlarını 2050 itibarıyla yarıya indirme “tutkusuyla” yola çıktıklarını belirtti.

Firmanın sözcüsü, “Enerji sistemi geliştikçe, müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu ürünlerin karışımını sağlama işimiz de gelişiyor” diye ekledi.

BP de düşük maliyetli düşük karbonlu petrol ve doğal gaz üretme stratejilerinin IEA beklentileri ve Paris Anlaşması’yla uyumlu olduğunu savundu.

Firmanın açıklamasında, “Artan enerji talebini karşılarken dünyanın net sıfır hedefini yakalamasına destek vermede en iyi donanıma sahip olduğumuzdan, tüm bunlar BP’yi petrol ve doğal gaz odaklı bir şirketten daha kapsamlı bir enerji firmasına dönüştürmeyi amaçlıyor” ifadeleri kullanıldı.

Ancak Carbon Tracker’ın raporu, büyük petrol ve doğal gaz şirketlerinin geçen yılki yatırımlarının en az yüzde 30’unu, küresel ısınmayı 1,6 dereceyle sınırlama planıyla tutarlı olmayan projelere harcadıklarını ortaya koydu.

Raporda, “Bu projeler iklim hedeflerine uyum sağlamak isteyen yatırımcılar ve şirketler için muhtemel zorlukları teşkil ediyor” dendi.

Carbon Tracker’ın hesaplamaları, farklı ısınma seyirlerine göre Paris merkezli IEA petrol ve doğal gaz arz modelleri tarafından geliştirilen üç senaryoya göre yapıldı.  

Raporda, fosil yakıt arzının talebi geçmesi ve dünyanın ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlaması durumunda en düşük üretim maliyetine sahip projelerin en rekabetçi projeler olacağı varsayıldı. Analizde, “Yüksek maliyetli projelerin peşinden koşmak, hiçbir zaman yeteri kadar dönüş sağlamayacak ölü yatırımlarda bulunma riskini taşıyor” değerlendirmesi yapıldı.    

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU