İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, güvenlik yetkililerinden Gazze Şeridi'nde iş birliği yapılabilecek ve savaştan sonra Gazze meselelerini yönetmek için kullanılabilecek yerel güçlerin olup olmadığını incelemelerini istedi.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’un dün aktardığına göre İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşının ertesi gününe ilişkin değerlendirme yapmayı reddeden Netanyahu, silahlı aşiretlerin ve yerel birimlerin konumunu pekiştirmenin ve Gazze’nin bazı kısımlarını kontrol edebilmeleri için onları desteklemenin mümkün olup olmadığını araştırıyor.

Savaşın ardından Gazze Şeridi'ni Filistin Otoritesi’ne teslim etmeyi kabul etmeyen Netanyahu, ünlü “Gazze, Hamasistan veya El Fetihistan olmayacak” söylemini sürdürdü. Netanyahu’nun ordunun güvenlik kontrolünü elinde tutmasıyla sivil işleri yönetecek bir organ bulmaya çalışması, İsrail'in savaştaki ana müttefiki ABD ile anlaşmazlığa yol açıyor. Gazze Şeridi'nin herhangi bir bölümünü yeniden işgal etmeye veya alanını daraltmaya karşı olan ABD, Batı Şeria ve Gazze’de tek bir nitelikli Filistin Otoritesi’ni destekliyor.

Üçüncü ve son aşama

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ABD, İsrail'i savaşın daha kesin operasyonlara dayalı üçüncü ve son aşamasını başlatmaya zorlarken Netanyahu ise buna karşı. Netanyahu cuma akşamı, hükümet koalisyonundaki ortakların uyguladığı baskı nedeniyle Askeri Bakanlar Konseyi'nde Gazze’deki savaşın ertesi gününe ilişkin ayrıntılarla ilgili görüşmeyi iptal etti.

Yedioth Ahronoth gazetesi, Netanyahu'nun tüm önerileri geri çevirmesi nedeniyle şu ana dek İsrail düzeyinde alternatif bir teklif sunulmadığını bildirdi. Netanyahu'nun savaşın ertesinde Gazze Şeridi'ndeki durumla nasıl başa çıkılacağına ilişkin talebi, İsrail'in cuma günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus bölgesine yönelik kara saldırısını derinleştirdiği bir dönemde kaydedildi. Han Yunus, İsrail'in Hamas lideri Yahya Sinvar'a ulaşabileceğine inandığı bölge sayılıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü konuya dai, bu hususta şu ifadelere başvurdu:

“Ordu güçleri savaşın başlangıcından bu yana ilk kez, saldırganların 7 Ekim'de Nir Oz yerleşim birimine doğru yola çıktığı Khirbet Khizeh bölgesinde faaliyet göstermeye başladı. Gazze Tümeni güçleri, zırhlı ve istihkam kuvvetleriyle birlikte Gazze Şeridi'nin güneyindeki Khirbet Khizeh bölgesinde faaliyetler yürütüyor. Bölge üzerinde operasyonel kontrol sağlamak için çalışan güçler, şu ana dek sabotajcıları ortadan kaldırdı. Tünel açıklıkları, tünel yolları ve tanksavar füze fırlatma sahaları dahil olmak üzere çok sayıda önemli terör hedefine saldırdı. Kalaşnikof silahları, tabancalar, el bombaları, mayınlar, roketatarlar ve havan mermileri dahil çok sayıda silah bulundu. Bu operasyon, ordu güçlerinin faaliyet gösterdiği bir başka yoğun çatışmaya işaret ediyor.”

Şiddetli çatışmalar

Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyindeki çatışmalar geniş alanlarda sürüyor. Hamas'a bağlı Kassam Tugayları dün yaptığı açıklamada, savaşçılarının birçok cephede çatışmalara girdiğini ve çok sayıda operasyon düzenlediğini duyurdu. Anti personel mayınının Siyonist kuvvetlerin geçişi sırasında patlatıldığını, bir binada saklanan başka bir kuvvetin TPG ile hedef alındığını, Gazze’nin doğusundaki eş-Şaaf ve Cebel er-Rayes bölgelerinde kendi safları arasında çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu bildirdi.

Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Bureic Mülteci Kampı’nın kuzeyinde Siyonist piyade gücü ve bir dizi askeri araçta dört varil bombası ve anti-personel mayınları patlatılmasıyla ölü ve yaralılar kaydedildiğini aktardı. ampın kuzeyindeki bir binada saklanan bir gücün hedef alındığını, sıfır mesafeden çarpışarak İsrailli askerler arasında ölü ve yaralıların bırakıldığını açıkladı.

Kassam Tugayları, ed-Darac ve et-Tuffah bölgelerine giren 20 aracın hedef alındığını, Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Hanun'da istihbarat görevinde bulunan Skylark-2 keşif uçağının düşürüldüğübü bildirdi. 

Büyük kayıplar

Gazze'de kendi saflarında daha fazla kaybın yaşandığını itiraf eden İsrail ordusu, Kokhav Yaakov'dan 33 yaşındaki Yedek Yüzbaşı Harel Sharvit'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki çatışma sırasında öldürüldüğünü, 551'inci Tabur'da muharebe subayı olarak görev yaptığını bildirdi. Böylece savaş başladığından bu yana öldürülen toplam asker sayısı 502'ye yükseldi. Bu sayıya kara harekâtının başladığı 27 Ekim'den bu yana öldürülen 169 subay ve askerin de dahil olduğu kaydedildi.

Ordu, Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda son 24 saat içerisinde ikisi ağır olmak üzere 21 askerin yaralandığını duyurdu. Kara savaşları devam ederken İsrail uçakları Gazze'de geniş alanları bombalamayı sürdürdü.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, ölü sayısının 21 bin 500'ün üzerine yükseldiğini, yaklaşık 55 bin kişinin de yaralandığını açıkladı. Savaşın 84’üncü gününe girilirken Filistin halkının çektiği acılar ise artmaya devam etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Filistin Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Halkımıza karşı 84 gün süren soykırım savaşının ardından, dünya liderleri ve ülkelerinden anlamak isteyenler için İsrail işgalinin gerçek hedefleri ortaya çıkıyor. İsrail, Filistinli sivilleri, Gazze Şeridi ile Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria'da halklarımızı hedef alıyor. İşgal gerek savaş silahıyla öldürerek gerek ise kendi vatanlarında var olan tüm unsurlara saldırarak halkımızı hedefliyor. Bu sebeple halk, çocukları ve sonraki nesiller için güvenli bir yer veya istikrarlı bir yaşam arayışı içinde göç etmeye zorlanıyor.”

Sahanın boşaltılması

Filistin Dışişleri Bakanlığı, tüm bunların Birleşmiş Milletler'in (BM) yetkili kurumlarının, hukuk, insani yardım ve medya kuruluşlarının raporlarından açıkça anlaşıldığına dikkat çekti. Özellikle medyanın sesli ve görüntülü olarak belgelediği üzere, İsrail saldırganlığının ve iktidardaki İsrail sağının politikasının gerçek amacının, her türlü soykırım ve etnik temizlik yoluyla topraklarını yerli vatandaşlarının elinden almak olduğuna işaret etti. Bakanlık, bu kapsamda kitlesel katliamların, vatandaşların evlerinin yıkılmasının, barınak olarak kullanılan okullara baskın yapılmasının, erkeklerin rastgele tutuklanmasının, Filistinli sivilleri en temel ihtiyaçlarından mahrum bırakılmasının, Gazze’nin merkezindeki vatandaşlar için daha fazla tahliye ve yer değiştirme emri çıkarılmasının arttığını bildirdi. İşgal askerlerinin tutuklananları aşağılama ve onurlarını zedelemeye, kıyafetlerini çıkarmaya zorlamaya ve muazzam yıkıcı silahlar kullanmaya davam ettiğini kaydetti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı ayrıca işgal güçlerinin Batı Şeria'da da soykırım uygulamaya başladığına dikkat çekti.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın