Gazze Şeridi insanlık dramıyla karşı karşıya.
İsrail'in kuşattığı bölgede yaklaşık 50 bin hamile kadının bulunduğu belirtiliyor.
Veriyi açıklayan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu.
Yeni doğan bebekler tıpkı aileleri gibi hayatla ölüm arasındaki ince çizgide.
Kuruma göre Gazze'nin sağlık sisteminin çökme noktasına gelmesi sebebiyle hamile kadınlar da düzenli kontroller ve tedavilerden yoksun.
"Bebeklerime nasıl süt kaynatacağım?"
Gazze'de yaşayan Lina Raad Hammas, yeni anne oldu.
İki çocuğu var.
Çok kötü durumda olduklarını söylüyor.
ABC'nin konuştuğu genç kadın savaş ortamındaki imkansızlıklardan yakınıyor, ne yapacağını bilemiyor:
Çok kötü bir durumdayız. Yiyecek yok, elektrik yok, su yok, hiçbir şey yok. Kendi kendime ne yapayım? Çok yoruldum, gerçekten perişan oldum. Hatta yatağı bile komşulardan ödünç aldım. Eğer biraz süt ısıtmam gerekirse bebeklerin sütünü nasıl kaynatacağımı bile bilemiyorum. Allah aşkına onları nasıl kaynatacağımı bilmiyorum! İki bebeğim için yeterli sütüm yok..."
Saldırıların ardından karşılaştığı tabloyu bu sözlerle tarif ediyor Hammas.
Gazze Şeridi'nde sadece bu ay içinde 5 bin 500 kadının daha doğum yapması bekleniyor.
Bir başka Gazzeli anne, Ragida Abu Marasa kucağında çocuğu bölgeyi terk etmeye çalışıyor, "Elbette çocuklar duruma alışamadılar çünkü Gazze'deki vaziyet çok zordu. Gazze'ye geri dönmek hayatımızı riske atacak ve bizim ve çocuklar için zor olacak" diyor.
Abluka altındaki Gazze'de insani manzara
Dünyanın en yoğun nüfusa sahip yerlerinden biri olan Gazze'de 2 buçuk milyonu aşkın Filistinli yaşıyor.
Kuşatma öncesinde zaten günün yarısını elektriksiz ve temiz suya muhtaç geçiriyorlardı.
Düzgün bir kanalizasyon sistemine bile yeterli erişim yoktu.
Saldırı sonrası durum çok daha vahim.
İsrail, 7 Ekim'deki Hamas saldırısının ardından Gazze'yi her gün bombalıyor.
Birleşmiş Milletler Gazze'deki hastanelerin üçte birinin bombardımanda hasar alıp kapandığını söylüyor.
Açık olanların da yakıtı bitmek üzere.
İsrail'in tam ablukaya alarak elektrikleri kestiği Gazze'de hastanelere jeneratörler ile elektrik sağlanıyor.
İsrail, Hamas'ın depoları bulunduğunu öne sürüp BM'nin yakıt gönderilmesi talebine olumsuz cevap veriyor.
Ürdün Kraliçesi: Olan biteni anlayamıyorum
CNN International'da gazeteci Christiane Amanpour'a konuşan Ürdün Kraliçesi Rania el-Abdullah ise olup bitene bir anlam veremediğini söylüyor:
Dünyaya sadece Filistinli annelerin de çocuklarını dünyanın herhangi bir yerindeki bir anne kadar sevdiğini hatırlatmak isterim. Onlar için tüm bu yaşananlar inanılmaz. Ve Ürdün dahil dünyanın pek çok yerinde dünyanın ortaya koymuş olduğu tepki bizi şoka sokup hayal kırıklığına uğratıyor. Son birkaç haftadır gördüğümüz şey, dünyanın sessiz olduğu. Ülkeler sadece endişelerini ifade etmeyi veya ölümleri kabul etmeyi bıraktılar, ama sürekli İsrail'e destek açıklıyorlar. Bize bir aileyi, bütün bir aileyi silah zoruyla öldürmenin yanlış olduğu ama onları top atışıyla öldürmenin sorun olmadığı mı söyleniyor? Burada göze çarpan bariz bir çifte standart var ve bu Arap dünyasını şoke ediyor. Modern tarihte ilk kez bu kadar insani acı yaşanıyor ve dünya ateşkes çağrısı bile yapmıyor, buna ilk kez şahit oluyorum"
Ürdün Kraliçesi tepkisini böyle gösteriyor.
İsrail bölgenin "Filistinsizleştirilmesi"nden bahsediyor.
İsrail yardımlara izin vermiyor
Gazze Şeridi'nde yaşayan yaklaşık 2 milyon 300 bin Filistinli bir yandan hayatta kalmaya çabalıyor bir yandan yiyecek, içecek, ilaç ve yakıt kıtlığı ile boğuşuyor.
7 Ekim'deki Hamas saldırısı sonrası Gazze'ye ablukayı iyice sıkılaştıran İsrail, içeriye hiçbir yardım maddesinin girmesine izin vermiyor.
İsrail ordusu, Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı'ndan girecek her aracı vurmakla tehdit ediyor.
Birleşmiş Milletler'e göre şu ana kadar yaklaşık 400 bin yerinden edilmiş insan farklı bölgelerde barınıyor.
Kimileri de Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım binalarında.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Smamdasani'ye göre Gazze'deki yıkıntıların altında daha kaç cansız beden olduğu hala belirsiz:
Birçok aile sevdiklerini kaybetmiş ve belirsiz kaderleri konusunda dehşete düşmüş durumda. Saldırılar nedeniyle birçok sağlık tesisi vurulmuş ve diğerleri dayanma sınırında. Bu nedenle birçok yaralı için tıbbi bakımın erişilebilirliği konusunda ciddi endişeler var. Tahmini 50 bin hamile kadın, kronik fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına sahip kişiler dahil"
Uluslararası Kızıl Haç Komitesi Gazze'de yaşananlar için "Bu seferki sivil kayıplar eşi benzeri görülmemiş" açıklaması yapıyor.
"Yakıt gelmezse hastanedeki bebekler de ölecek"
Dünya Sağlık Örgütü de bölgede.
Kuruluşun sözcülerinden Tarık Jasareviç, "Eğer yakıt yoksa, inkübatördeki bebekler gibi yaşam desteğine ihtiyaç duyanlar sadece ölecek ve daha fazla insan acı çekecek" diye konuşuyor:
Böbrek sorunları için diyalize giren insanlar temel olarak uzun vadede hayatta kalma şanslarını kaybedecekler. Yani bu şeylere ihtiyacımız var. Eğer alamazsak, daha fazla acı ve daha fazla ölüm olacak"
Bölgede her gün en az 160 doğum gerçekleştiği biliniyor.
Gazze bombalanıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Güneye taşınmaya çalışan sivillerin öldürüldüğüne dair raporlar dikkat çekiyor.
Uluslararası İnsan Hakları Hukuku'nun ciddi ihlaller iddiaları da dahil tam ve bağımsız bir soruşturma yapması gerekiyor.
En acil olan ise siviller için bir an önce sağlık hizmeti.
© The Independentturkish