Yükselen ekonomiler grubu BRICS'in yakaladığı ivme ve Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde düzenlenen 15. zirve kampanyasının ardından üyelik kapsamının genişletilmesine yönelik açık mesajlar verildi.
Ancak katılımı açıklanan 6 ülke ve katılmayı arzulayan diğer ülkelerin yanı sıra, 5 BRICS ülkesinin hedeflerini ve isteklerini değiştirmek zor olacaktır.
Bununla birlikte bu durumun, bloğun gelişmesine karşı çıkan Batı'nın hedeflerine ulaşma yollarını etkilemesi ve hırsını sınırlaması mümkün.
BRICS, yeni çok kutuplu bir uluslararası düzeni formüle etmek amacıyla kurulduğu günden bu yana, devletlerin egemenliği ve bağımsızlığı ilkesini güçlendirmek için çalışıyor.
Uluslararası ekonomik dengenin yaratılması ise, başta Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası olmak üzere uluslararası ve finansal kuruluşlara reform teklif edilmesiyle başladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'da üst düzey danışman olan eski Goldman Sachs Ekonomisti Jim O'Neill, bu fikri ortaya attığında BRIC terimi, 2001'de Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi hızla gelişen ülkeleri, ardından 2010'da Güney Afrika'nın dahil olduğu ve bundan sonra 'BRICS' olarak anılacak olan hızlı gelişen ülkeleri tanımlamak için kullanıldı.
O zamanlar mesele, yükselen Batı'yı kesinlik noktasına ulaşmış bir güçle yakalamak değildi.
Ancak 2008 ve 2009'daki küresel mali krizin etkisi ve sonuçlarının on yılda da devam etmesinden sonra, küresel ekonomi bu dönemi toparlanmak ve büyümek için çaba harcadı ve grubun adı güçlü bir şekilde parladı.
Bu, grubun uluslar ittifakını, gücü Küresel Kuzey'den Küresel Güney'e kaydırarak dünya düzenini yeniden şekillendirmeye motive etti.
Güney Afrika'daki son zirvenin ardından güney ülkelerinin rolünün ortaya çıktığı ve hak ettikleri rolü bu yönde sürdürme kararlılıkları açıktı.
Ekonomik- politik manzaranın kendi lehine yeniden şekillendirilmesi çerçevesinde grup, 2015 yılında da Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası'na alternatif olarak kısa vadede likidite desteği sağlayan BRICS İş Konseyi'ni, Acil Rezerv İttifakı'nı ve grup ülkelerindeki kalkınma projelerine destek veren Yeni Kalkınma Bankası'nı kurdu.
BRICS, şu anda küresel GSYİH'nın yaklaşık yüzde 24'ünü, dünya nüfusunun yüzde 42'sini ve dünya ticaretinin yüzde 18'ini temsil ediyor ve kendisini Batı'nın ekonomik hakimiyetine bir alternatif olarak görüyor.
Gelişen ittifak
BRICS'in hedefleri yalnızca ekonomik yönelim ve büyüme ile sınırlı olmayıp, aynı zamanda arabuluculuk, uluslararası müzakereler, çatışma çözümü ve barışı koruma çabaları alanlarında da küresel siyasi sahnede etkili olmayı amaçladı.
Böylelikle Batılı ülkelerin yerine geçmeyi amaçlamadığını da ortaya koydu. Aynı şekilde daha adil bir küresel ekonomik ve politik düzen yoluyla küresel meselelerde daha fazla nüfuz sağlanması çağrısında bulunuyor.
Bu zirvede ABD dolarına bağımlılığın azaltılması ve uluslararası ticarette yerel para birimlerinin kullanımının teşvik edilmesi amacıyla 'dolarsızlaşma' konusunun görüşülmesi kararlaştırıldı.
Bu, Brezilya'nın daha önce ortaya attığı ve Amerikan para biriminin küresel ekonomideki konumunu zayıflatmaya hevesli olan Rusya ve Çin'in de destek verdiği bir fikir.
Daha sonra Rusya- Ukrayna savaşının ardından ABD'nin Rusya'ya yaptırım uygulaması üzerine konu yeniden tartışıldı.
Grup, BRICS ülkeleri arasında ortak bir para biriminin daha güçlü ekonomik ilişkiler ve yeni jeopolitik ittifakların kurulmasına yol açabileceğine inanıyor.
Gruba göre bu, yükselen bir dolarizasyondan arındırma koalisyonu olarak konumunu daha da güçlendiriyor.
Ancak bunun yerine zirvede, BRICS ülkelerinin ticaret ve yatırım işlemlerinde ortak bir para birimi kullanma projesini göz ardı etmeden, dolara daha az güvenmenin bir yolu olarak ülkeleri arasındaki ticareti yerel para birimleriyle genişletmenin yolları ele alındı.
Söz konusu proje, grup ülkeleri arasında ödeme seçeneklerini artıracak ve kırılganlıkları azaltacak.
Bu durum, özellikle Suudi Arabistan gibi ekonomik ağırlığa sahip ülkeleri de kapsayacak şekilde üyeliğin genişletilmesi planıyla, 2030 yılına kadar grup ülkelerinin küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yüzde 50'sinden fazlasına katkıda bulunabilmesine yol açabilir.
BRICS'ın arzuları, bununla da sınırlı değil. Daha ziyade yapay zeka teknolojilerinin yanı sıra, onlarca yıldır Batı merkezli eğitim, araştırma ve geliştirme alanındaki inovasyon ve yatırım eksenlerini değiştirmeye çalışıyor.
Gelişmekte olan ekonomilere sahip birçok ülkesinde gençlerin temsil ettiği kolektif gücünden ve demografik potansiyelinden yararlanarak kendisiyle bilgi ve deneyim alışverişinde bulunmanın zamanının geldiğine inanıyor.
Bu da küresel ekonomik büyümenin motorları olarak kendilerine olan ilgiyi artırıyor.
Güney liderliği
BRICS grubunun gelişen 'Küresel Güney'in lideri olma' taahhüdünün onaylanması, Afrika kıtasından başlatılmasıyla daha da artan anlamlar taşıyor.
BRICS kurulduğu ve varlığını sürdürdüğü yıllarda sürekli bir dönüşüm süreci içerisinde olup, inşasının özünde 21. yüzyılda dünyanın en güçlü ekonomileri olması beklenen ülkeleri birleştirmek yatıyor.
Geçtiğimiz yirmi yıl, BRICS ülkeleri içinde, bölgesel dinamizmlerini etkileyen büyük siyasi ve ekonomik değişimlere tanık oldu.
Bu büyük umutlar konusunda da grubun gelişmiş dünyanın geri kalanından izole bir şekilde çalışması ve bu gerçekliğe göre hareket etmesi mantıklı değil.
Yakın tarihinin onlarca yılını önce iki kutuplu, sonra tek kutuplu bir sistem altında geçiren küresel sisteme, dünyanın herhangi bir kolektif liderliğinin bu bakış açısı garip geliyor.
Bazı BRICS liderlerinin söylemlerinden sızan ABD gücünün azalmasına dair iddia, küreselleşmenin BRICS ülkeleri gibi yükselen güçleri barındırmaya hazır bir sistemi dayattığı bir dönemde ABD'nin dünyadaki liderliğine odaklanıyor.
Dolayısıyla küreselleşmenin hızının arttırılması bu ülkelerin çıkarınadır. Çünkü özellikle devletlerinin egemenliklerine saygıyı sürdürmeye yardımcı olmak ve kriz ve çatışmaları çözmek için bölgesel işbirliği kurarak, uluslararası ve bölgesel örgütlere aktif katılım ve faaliyet fırsatlarının artmasıyla Amerikan hegemonyası korkularını azaltır.
Ayrıca Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika ise bölgesel güç vasıfları nedeniyle küresel etki yaratmayı amaçlıyor.
Bu işbirliği ise Rusya ve Çin'in daimi üyeliğe sahip olduğu BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarını etkileyerek ve oy ağırlığını kullanarak ortaya koyulacak.
BRICS ülkelerinin her birinin, Asya, Afrika ve Avrupa'nın üç kıtasını birbirine bağlayan 'Kuşak ve Yol' girişimi gibi lider bir bölgesel ve küresel konum yaratmaya yönelik kendi planları var.
Çin ve grubun diğer ülkeleri, İpek Yolu Fonu, BRICS Yeni Kalkınma Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası ve diğerleri gibi projeleri için destekleyici kurumlar kurmaya odaklandı.
Etkili blok
BRICS ülkeleri, gelişmekte olan ekonomilerden uluslararası arenada etkili bir bloğa dönüştü.
Çerçevesi, medeniyetin küreselleşen bir ortamda geliştirdiği kolektif liderliğin yeni bir deneyimidir ve gelecek on yıllar boyunca sürecek ve aynı zamanda verimli işbirliğine yol açacak istikrarlı bir çerçeve oluşturma yönündeki kapsayıcı hedefi besler.
Ayrıca bu ülkeler, birçok küresel kurumda reform çağrısında bulunuyor ve iddiaları ise yeterince temsil edilmedikleri yönünde.
Birleşmiş Milletler yapısından başlayarak Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Sağlık gibi diğer kuruluşları da kapsayacak şekilde başlayan bu reform taleplerinin daha kapsamlı hale getirilmesi ve onaylanması çağrısında bulunuyor.
Ortadoğu ve Afrika'da bölgesel düzenin çökmesi, savaşlar ve sürekli çatışmalarla başlayan, Arap Baharı ayaklanmalarıyla sona ermeyen, aksine terörün Afrika ve Asya'nın büyük bir kısmına yayılmasıyla istikrarsızlaştırıcı gerginliklerin artması da dahil olmak üzere pek çok faktör, bu taleplere katkıda bulundu.
İkinci faktör ise Batı'nın, 'Dünyanın Güneyi'ne yönelik dış politikasından kaynaklanan sorunlar nedeniyle uluslararası ittifakların zayıflamasıdır.
Aksine mesele, ilişkilerin ihmal edilmesinden bu ülkeleri mülteci krizinden, terörist ihracatından, iklim değişikliği sorunlarından ve diğerlerinden sorumlu tutmaya doğru evrildi.
Bu durum onları, çok para ödeyecekleri ertelenmiş çözümleri beklemeden sorunlarını çözmeye itti.
Öte yandan küresel ekonomideki yavaşlamayla birlikte, dünyanın güneyindeki zenginlik, doğal kaynaklar ve stratejik konum açısından zengin bölgeler üzerinde süper güçler arasında yoğun bir rekabet ortaya çıktı.
Bu rekabet sonrasında gelecek yıllarda grup ülkeleri arasında işbirliği yoluyla istikrarlı bir çerçeve oluşturulması, kurumsal esnekliğin sağlanması ve dinamik ve kapsamlı politikaların formüle edilmesi konusuna büyük ilgi duyuldu.
Jeopolitik oluşum
BRICS'in küresel yönetişim için yeni bir mekanizma haline gelme ihtimalinin doğrulanmasına rağmen kalkınma modellerindeki farklılık, bu ülkeler arasında dünya üzerindeki ekonomik ve politik etkileri açısından entegrasyon yaratabilecek.
Bu durum göz önüne alındığında, özellikleri ortaya çıkmaya başlayan çeşitli faktörlere göre bu grubun geleceği konusunda iyimser olmayan başka yaklaşımlar da var.
Yaklaşımlardan biri BRICS ülkelerini sadece ekonomik göstergelerine göre dıştan birleşmiş bir devletler grubu olarak görmektir. Bu bakış açısına göre çabalarını birleştirmek için bu yeterli değil.
Çin ile Hindistan arasında tarihsel farklılıkların yanı sıra bloğun diğer ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi konusunda yaşanan anlaşmazlık bunun bir örneğidir.
Rusya- Ukrayna savaşı, ABD ile Çin arasında büyüyen rekabet ve bunların birçok küresel stratejik noktadaki çatışmalarından kaynaklanan küresel gerginlikler, BRICS ülkelerinin iç bölünmelerden ve dünyayla yüzleşmek için tutarlı bir vizyon eksikliğinden kaynaklanan acılarını daha da artırıyor.
Batı, BRICS grubunun, özellikle genişleme projesinin tamamlanması halinde, kendi varlığına ve jeopolitik yapısına daha fazla odaklanma yolunda ilerlediğini söylüyor.
Her ne kadar ABD, grubun birliğini yumuşatmaya çalışsa da diğer ülkelerin katılımı, ona ilave güç verecektir. Bu da Washington ile arasındaki çatışmayı oldukça açık ve gergin hale getiriyor.
Independent Arabia