Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde, ülkesinin Ukrayna'daki krize siyasi bir çözüm bulunması amacıyla diyalog ve her türlü iyi niyetli çabayı göstermeye hazır olduğunu yineledi.
Putin de çeşitli taraflarla dengeli ilişkileri, sahip olduğu uluslararası tanınırlık ve küresel güvenlik, barış ve istikrarın desteklenmesindeki öncü rolü temelinde, Ukrayna krizine siyasi bir çözüm bulma çabalarında gösterdiği yapıcı ve iyi niyetli tutumundan dolayı Suudi Arabistan'a teşekkür ve takdirlerini ifade etti.
Suudi Arabistan'ın Ukrayna'da bir çözüme ulaşılmasını sağlayacak her türlü diyalog ve arabuluculuğu kolaylaştırma taahhüdü, ihtilafa taraf ülkeler ve uluslararası toplum tarafından takdirle karşılandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kremlin'den yapılan açıklamaya göre Putin, ‘Suudi Arabistan'ın arabuluculuk çabalarını, özellikle de 18 Şubat'ta Rusya-ABD görüşmelerine ev sahipliği yapmasını büyük bir takdirle karşıladığını’ ifade ederek, ikili iş birliği ve bunun küresel petrol piyasasının istikrarı açısından önemini ele aldı.
Söz konusu görüşme, Veliaht Prens'in Şubat 2022'de Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinden bu yana Suudi Arabistan'a dördüncü ziyaretini gerçekleştiren Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'yi kabulünden üç gün sonra gerçekleşti. Zelenskiy, Suudi Arabistan'ın gösterdiği çabalar ve Ortadoğu ve dünyadaki önemli rolü için minnettarlığını gizlemedi.
Muhammed bin Selman-Zelenskiy görüşmesini, Suudi Arabistan'ın çatışmanın ilk günlerinden bu yana sürdürdüğü diplomatik ve insani girişimlerin devamı olarak Ukrayna krizini, çözümün çerçevesi ve mekanizmaları üzerinde uzlaşmaya varmanın tek yolu olan diyalog yoluyla sona erdirme çabalarının bir parçası olarak, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın rehberliğinde salı günü Cidde'nin ev sahipliğinde Washington ile Kiev arasında yapılan görüşmeler takip etti.
Diriye'de düzenlenen ABD-Rusya görüşmeleri, Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana türünün ilk örneği oldu. Görüşmelere Washington ve Moskova'dan üst düzey heyetler katıldı. İki taraf, Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesini müzakere etmek üzere üst düzey ekiplerin oluşturulması ve Washington ile Moskova arasındaki diplomatik kanalların yeniden açılmasına yönelik çalışmalar da dâhil olmak üzere birçok konuda anlaşmaya vardı.
20 Şubat'ta ABD Başkanı Donald Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a Riyad'daki ABD-Rusya görüşmelerine ev sahipliği yaptığı için teşekkür etti ve krallığı ‘özel liderlere sahip özel bir yer’ olarak tanımladı. Trump, Suudi Gelecek Yatırım Girişimi Enstitüsü’nün (FII Institute) Miami'deki Öncelik Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Rusya ile Ukrayna arasında Riyad'da yapılan görüşmelerin savaşı sona erdirme yolunda önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.
Önümüzdeki bir buçuk ay içinde Suudi Arabistan'a gideceğini açıklayan ABD Başkanı şu ifadeleri kullandı: “Suudi Arabistan'a bu tarihi zirveye ev sahipliği yaptığı için teşekkür etmek istiyorum ama özellikle de Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a bu tarihi görüşmelere ev sahipliği yaptığı için teşekkür etmeliyiz.”
Trump ve Putin geçen ay, Putin'in Ukrayna savaşından kısa bir süre önce Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra ABD ile Rusya başkanları arasında bilinen ilk doğrudan temasta, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın da katılımıyla ilk toplantıları için Suudi Arabistan'ın uygun bir yer olduğu konusunda mutabık kaldılar. Analistler bu hamlenin, Suudi Arabistan'ın küresel bir barış yapıcı olarak statüsünü ve dünya liderleri tarafından liderliğinin büyük takdir gördüğünü yansıttığını vurguladı.
Riyad'daki Kral Suud Üniversitesi'nde siyasi medya profesörü olan Dr. Mutlak el-Mutayri, ‘küresel olarak tanımlanmaya yakın olan bu savaşın, ülkeleri ve uluslararası liderleri bataklığın içine çektiğini ve onları, özellikle de Batılı ülkeleri, bu savaşın ana tarafları haline getirdiğini, dolayısıyla Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın çabalarının Suudi Arabistan'ın bu krizdeki politikasını barış için güçlü bir referans haline getirdiğini’ düşünüyor.
Şarku’l Avsat'a konuşan el-Mutayri, “Suudi Arabistan'ın vizyonu tamamen farklı; siyasi ve stratejik değerlendirmelere dayanıyor, ittifakların doğasına bakıyor, önde gelen figürler üzerinde özel bir pozisyona sahip değil ve krizin objektif bir okumasını yapıyor. Dolayısıyla rolü, kişileri sorumlu tutmak ya da değerlendirmek değil, barışı müzakere etmek için bir arabulucu olarak ortaya çıkmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.