YSP Eş Sözcüsü Uçar: Yapıcıoğlu, 6-8 Ekim Kobani destek protestolarında HÜDA PAR'ın da içinde olduğu tertibi çok açık ifade etmiştir

Uçar, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada "Bu dava aynı Gezi davasında olduğu gibi iktidarın toplumsal muhalefete bir darbesidir" diye konuştu

Fotoğraf: YSP

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında Kobani davası için "tertip" ifadesini kullanan Uçar, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun verdiği bir demeci hatırlatarak Yapıcıoğlu'nun ağzından şunları aktardı:

Çözüm süreci 6-8 Ekimden önce bitmişti ama bunun ilanı geciktiriliyordu, bize de kurbanlık koyun rolü biçilmişti. İlan için bir gerekçe lazımdı. Onlar bizim üzerime saldırsalardı, çok büyük bir katliam yapsalardı, devlet de HDP'lilerin üzerinden silindir gibi geçecekti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Uçar, "Yapıcıoğlu, 6-8 Ekim Kobani destek protestolarında HÜDA PAR'ın da içinde olduğu tertibi çok açık ifade etmiştir" diye konuştu.

IŞİD'in Türkiye yöneticisi olduğu iddiasıyla 12 yıl 6 ay hapis cezası alan Ebu Hanzala kod isimli Halis Bayancuk'un dün tahliye edildiğini hatırlatan Uçar, "Ebu Hanzala 8 kez tutuklanıp serbest bırakıldı, bu tahliye bile IŞİD'le mevcut iktidarın ilişkisini göstermek açısından yeterlidir. Kaldı ki HÜDA PAR'ın Genel Başkanı Yapıcıoğlu, Bayancuk'un babasının Hizbullah Şura Üyeliği suçlamasıyla yargılandığı davada avukatlığını üstlenmişti anlıyoruz ki iktidar ile kurdukları ittifakın sonuçlarını almaya başladılar" dedi.
 

"Kobani davası aynı Gezi davasında olduğu gibi iktidarın toplumsal muhalefete bir darbesidir"

Uçar şöyle devam etti:

Kobani davalarında daha sonra çete üyeliğinden ihraç edilecek olan hakimler savcılar görevlendirildi. Türkçüsü Jitemcisi ırkçısı bu mahkemelerde görev aldı, almaya da devam ediyor. Kobani davası Türkiye'de bir hukuk katliamıdır hukukun bittiği noktadır. 'Kobani düştü düşecek' diyenlerin suya düşen hayallerinin intikamını almak için yürütülen bir süreçtir. Bu dava aynı Gezi davasında oluğu gibi iktidarın toplumsal muhalefete bir darbesidir.

"İktidar eğer deprem vergilerini deprem için kullanmış olsaydı belki de bu vergi yükü olmayacaktI"

Ekonomik sorunlara da değinen Uçar "AKP-MHP iktidarı 'Türkiye Yüzyılı' dedikten sonra bu zamlar başladı. Buna 'Zam Yüzyılı' demek en doğru tespit olacaktır. Bu iktidarın parolası çok net: Kaşıkla veririm kepçeyle alırım. Bize reva görülen, emekçiye, işçiye, hatta işsize reva görülen bu düzen karşısında emekçilerle yan yana olacağız, emekçilerle birlikte sesimizi yükselteceğiz. Bu talan ekonomisini, rant ekonomisini hep birlikte ifşa etmeye devam edeceğiz " diye konuştu.

AK Parti iktidarı boyunca yaklaşık 90 milyar lira deprem vergisi toplandığını aktaran Uçar, "Bu deprem vergilerinin nereye gittiği konusunda iktidardan net bir açıklama yok. Bu iktidar eğer deprem vergilerini deprem için kullanmış olsaydı belki de bu vergi yükü olmayacaktı. Ekonomik kriz Kürt sorununda derinleştirilen çözümsüzlükle ve savaşla birlikte her birimizin sofrasında." değerlendirmesini yaptı.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU