Türkiye 14 ve 28 Mayıs tarihlerinde arka arkaya iki seçim yaşadı.
Ülkenin en kalabalık şehrinin haritasının renginin ne olacağı bu seçimlerin de konusuydu.
Seçimde İstanbul haritası, turuncudan kırmızıya döndü ama İstanbul'u alan Türkiye'yi alamadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim zaferini kutladığı "balkon konuşması" İstanbul başta olmak üzere CHP'nin yönettiği büyükşehirleri alma talimatı verdi.
Liderlerinden mesajı alan başkanlar kolları sıvadı. İlçe başkanları 31 Mart 2024'teki seçimi kazanmak ve İstanbul'u yeniden AK Parti yönetimine almak için çalışmalarına hız verdi.
Bunlardan biri de Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy.
10 yıl boyunca belediyede görev yapan, sonrasında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı koltuğundan 2019'da Zeytinburnu Belediye Başkanı olarak göreve başlayan Arısoy ile hem ilçesinde yaptıklarını hem de İstanbul'daki sorunları konuştuk.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yıllar önce bu binaya gelmiştim, böyle değildi. Muhteşem bir yapı olmuş. Nasıl oldu, hikayesini anlatır mısınız?
Burası 1873'te bir askeri hastane olarak yapılmış ve daha sonra muhtelif kullanımlar görmüş. Hastane fonksiyonundan çıktıktan sonra bir süre askerlik şubesi olarak kullanılmış. Sonrasında İstanbul Üniversitesi'nde okuyan subay çocukları için yurt olarak kullanılmış. 1970'te mülkiyeti İstanbul Belediyesi'ne geçmiş. Bir süre el konulan araçların depolandığı yer olmuş. 1984'te Zeytinburnu Belediyesi kurulduktan sonra Zeytinburnu Belediye Başkanlığı olarak hizmet verdi. Ben de 1999-2014 arasında bu binanın bir köşesindeki odada belediye başkan yardımcısı olarak çalıştım. Zeytinburnu için daha elverişli bir bina yapınca burayı kültür fonksiyonuna tahsis etmeye karar verdik.
"Şu anda Kazlıçeşme Sanat adıyla yolculuğuna devam ediyor"
Ne çıktı burada? Nasıl oldu böyle?
Burası büyük bir restorasyon geçirdi. Restorasyon esnasında alt katta bir mozaik keşfedildi. Mozaik odası daha önce ziyarete açılmıştı. 2019'da biz geldikten sonra mozaiğin dışarıda da devam ettiği ihtimalini dikkate alarak bir deneme kazısıyla yola başladık. Dışarıda da mozaik bulduk. Restorasyonu yapıldı ve mozaiği korumak üzere bir konstrüksiyon yapıldı. Mozaikten sonra bir de lahit keşfettik. Lahitin içinde bir erkek ve kadın kalıntısı bulundu. TÜBİTAK karbon testine gitti. 1755 yıllık bir kalıntı. Ve burayı giriş katı sergi salonu, dışarıda mozaik müzesi içerideki odayla beraber etrafını da düzenleyerek daha önce var olan bir yapıyı sosyal tesis haline getirdik. O da geçtiğimiz günlerde fiilen hizmete girdi. 1873'te askeri hastane olarak yapılmış bu yerleşke şimdi Kazlıçeşme Sanat adıyla yeni yolculuğuna devam ediyor. Burasının İstanbul'un yeni kültür sanat odağı olmasını istiyoruz.
"520 konutun olduğu bölgeyi Zeytinburnu Millet Bahçesi yaptık"
Benzer başka kamu binalarını da böyle güzelleştirdiniz mi?
Kendimize ait bir bina 2015'te hizmete açıldı. Çalışmalarımızı orada sürdürüyoruz ama Zeytinburnu'na kattığımız çok sayıda hizmet var. Bina merkezli düşünmüyoruz. Eski askeri lojmanları tasfiye ettik. 520 konutun olduğu bölgeyi Zeytinburnu Millet Bahçesi yaptık. 3 Kasım 2021'de hizmete girdi. O gün bugün Zeytinburnu'muzun toplandığı, bir araya geldiği, eğlendiği, hava aldığı, nefes aldığı alanı, Zeytinburnu Millet Bahçesi. Hemşehrilerimizin ilgisi çok yoğun. Zeytinburnu'nun her tarafından yürüme mesafesinde. 65 bin metrekarelik yeni bir yeşil alan kazandırdık. Yine şimdi Marmaray, önce de tren yolu olan bölgenin üstünü kapatarak 35 bin metrekarelik alanı da o bir yeni yeşil alan elde ettik. Sadece bu iki yeşil alanın toplamı 100 bin metrekarelik aktif yeşil alan demek. Bunun dışında yine bu dönemde Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük buz tesisini Zeytinburnu'muza kazandırdık. Orası da tam bir yaşam alanı. Sadece Buzadası değil aynı zamanda içinde Bilim Zeytinburnu'nu açtık. Kadınlar için fitness salonumuz var. Bir millet kütüphanesini de oraya açtık. Bir diğer proje de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı'yla birlikte Türkiye Basketbol Üssü'nün inşaatı sürüyor. O da kamuoyuna İBB Başkanı ile bir tartışmamız gündeme geldi. Orası da yürüyor. 2024 Şubat-Mart'ta hizmete girecek. Eski Abdi İpekçi'den çok daha gelişmiş, antrenman sahaları, 7/24 çalışan, konaklama tesisiyle, dinlenme alanlarıyla, kütüphanesiyle tam bir kompleks olarak Zeytinburnu'nda hizmete girecek.
"Zeytinburnu'muza hizmete devam edelim istiyoruz"
O tartışmadan sonra hiçbir araya geldiniz mi?
Hayır hiç yüz yüze bir araya gelmedik.
Bir helalleşme olmadı mı? Bayram geçti, seyran geçti, seçim geçti?
Takdiri kamuoyuna bırakıyoruz.
Meclise de gitmiyor musunuz?
Ara sıra meclise gidiyorum.
Gittiğinizde hiç karşılaşma durumu olmadı mı?
Hiç karşılaşmadık!
O yok zaten öyle mi?
Siz söylediniz ben söylemedim!
Dört yılı bitirdiniz, yaklaşık 9 ayınız daha var. Sizin ilk döneminiz. Devam etmek niyeti var herhalde değil mi?
Biz, Zeytinburnu'muza hizmete devam edelim istiyoruz.
"Zeytinburnu'nun İstanbul'un parlayan yıldızı olduğunu düşünüyorum"
O konuda karar olursa 'şunları şunları yapacağım' dediğiniz bir konu var mı?
Önceki dönem belediye başkanımızla birlikte belediyeciliğe başladım. Dolayısıyla bütün hayallerimiz aslında Murat Bey'le birlikte kurduğumuz hayaller. Büyük işlerin bir anda sonuçlanmasına imkan yok. Dolayısıyla her geçen gün bu hayal ettiğimiz yap-bozu tamamlamakla meşgulüz. Bundan sonra yapacağımız elbette çok işler var ama onları zamanı gelince açıklamayı tercih ederim. Özeti şu aslında: Zeytinburnu'nun, İstanbul'un parlayan yıldızı olduğunu düşünüyorum. Her geçen gün buna katkı yapmak istiyorum.
İlçenizin alanı küçük. Yeni yapılaşmalar da oluyor. Bu çok fazla değil mi?
Tam da o yüzden yapılaşmış bir yeri tasfiye ederek millet bahçesi haline getirdik. Orası eskiden hemşehrilerimizin giremediği bir askeri lojman bölgesiydi. Oralarda tasfiyeye giderek yeşil alan kazandırdık. Zeytinburnu gerçekten yoğun yaşayan bir yer ama biz bulduğumuz her bir metrekareyi yeşil alana dönüştürmek için uğraşıyoruz. Yeni dönemde yaptığımız okullarımız var. Zeytinburnu'nda yıkılıp yeniden yapılamamış sadece 2 okulumuz kaldı. 6 Şubat depreminden sonra sadece 2 okulumuz tahliye edildi. Bunun dışındakilerin tamamı yenilendi. Şehirler canlı organizmalardır. Her geçen gün ihtiyaçlar değişiyor. Zeytinburnu'nu güzelleştirmeye, değiştirmeye ve yeni özellikler eklemeye çalışıyoruz. Hemşehrilerimizin yaşama sevinicini yükseltmek istiyoruz.
"İBB için 'gölge etmeyin başka ihsan istemez' diyorum"
Sadece ilçe belediyesinin yapacağı işler olduğu gibi büyükşehir belediyesiyle ortaklaşa yapacağı projeler de olabilir. 1994'ten sonra ilçe belediyeleriyle büyükşehir arasında iyi bir iletişim vardı. Geçmişte genelde büyükşehir sürekli ilçe belediyelerin yardımına koşardı. Yarım kalan projeler varsa tamamlar, başlanması gereken projeler varsa mutlaka öncülük ederdi. 2019'dan sonra bu devam etti mi yoksa akamete mi uğradı?
2019'dan sonra söylediğiniz gibi daha önce 1994-99 döneminde Zeytinburnu Belediye Başkanı'yla Büyükşehir Belediye Başkanı partileri farklıydı. 1994'te Cumhurbaşkanımız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'ydı. Burada başka partiye mensup bir belediye başkanımız vardı. 1999'dan 2019'a kadar hep aynı partiyle devam ettik. İlk defa bu dönem böyle bir şey tecrübe ettik. Maalesef 4 yıl sonra geldiğimiz nokta, nasıl ifade etmek lazım bilmiyorum. İBB Meclisi'nde bir konuşmam var. Orada özetle şunu söyledim: Gölge etmeyin başka ihsan istemez.
"İBB yönetimi Zeytinburnu Belediye Başkanlığı binasına çökmeye kalktı"
O derece mi yani? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da aynı eleştiriyi merkezi hükümet için yapıyor.
Kendisi onun gerekçelerini söyleyebilir. Ama isterseniz büyükşehirle ilişkimiz için başka bir başlık açayım. En başta şu içinde bulunduğumuz bina 1984'te bu zamana kadar Zeytinburnu Belediye Başkanlığı olarak kullanılmış bir yapı. Daha sonra restorasyonunu yapmışız. Kültür fonksiyonunu tahsis etmişiz. Buraya İBB çökmeye kalktı. Çünkü tapusu İBB'ye aitti. Önce buraya zabıtalar geldi. Bunu İBB Meclisi'nde gündeme getirdim, belgeleriyle anlattım. 'Kamu kurumları, zabıtalar aracılığıyla konuşmaz' dedim. Önce zabıta geldi. Sonra buraya 2021 yılında 21 milyonluk ecrimisil tahakkuk ettirdi. Bunun üzerine biz o zamanında devir komisyonundan bize gelemeyen tapuyu mahkeme kararıyla aldık. Buranın tapusunu alarak Zeytinburnu haline getirdik. İlk büyük tartışmamız, mevcut İBB yönetimiyle ilk büyük tartışmamız bu mülkiyet konusunda olmuştur. Siz biraz önce 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyelerine yardımcı olur' dediniz. Nakit desteği bile sağlar. Ama büyükşehir belediyesi dediğim gibi önce buraya zabıtayla girmek istedi. Zeytinburnu'nda İBB'nin bir spor tesisi vardı. Depremsellik dolayısıyla yıkıldı. İBB, kamulaştırması yapılmış, tapusu alınmış yerden kararından geri adım atmaya kalktı. İtirazımız üzerine ucube bir kararla vazgeçti. Yani spor alanı olarak görünen, mülkiyeti büyükşehir belediyesine geçen bir yeri kamulaştırmaktan vazgeçerek iade etmeye kalktı. Halbuki oraya bir spor salonu istemeye devam ediyoruz. En son kamuoyuna mal olan Gençlik ve Spor Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ve TOKİ, Türkiye Basketbol Üssü için harekete geçmişti. Bizimle birlikte bizim verdiğimiz ruhsatı iptal etti. İnşaatı durdurmaya kalktı. Çok büyük cezalar yazdı. Nihayet devlet bir çözüm buldu. Bu inşaat yürüyor ama onu engellemeye kalktı. O bakımdan Zeytinburnu'nun bu dönem İstanbul Büyükşehir'den yana bırakın desteği mağduriyetle karşı karşıya olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu dönem büyükşehir açısından maalesef kayıp bir dönem oldu. Bu bahsettiğim somut işleri çoğaltmak mümkün. O bakımdan İBB Meclisi'nde 'gölge etmeyin, başka ihsan istemez' dedim.
"Yüzde 80 bitme aşamasına gelen şehir müzesi olduğu gibi duruyor"
Daha önce başlamış, devam eden ve bitimine az kaldığı halde durdurulmuş herhangi bir proje var mı?
AK Parti'li Büyükşehir Belediyesi döneminde Zeytinburnu'nda bir şehir müzesi inşaatı yüzde 80 aşamasına gelmişti. Şu anda olduğu gibi duruyor. Topkapı'da Topkapı Kültür Parkı olarak yine AK Parti'li büyükşehir döneminde başlanmış bir kültür parkı projesi vardı. Tamamlanmasını bekliyorduk ancak olduğu gibi duruyor şantiye. Marmaray Zübeyde Hanım Parkı'nı yaptığımızı söyledim. Orayı hızlı geçtim. Madem sordunuz orada da büyükşehirle bir ihtilafımız oldu. Ulaştırma Bakanlığı'yla protokolü Zeytinburnu Belediyesi yapmış ama yapımını İBB üstlenmişti. 2018'de ihalesi yapıldı. Bir ve ikinci etabı 2019'da bitmişti. Asıl büyük yer üçüncü etabını iki yıl boyunca yapmadı. Çöplük haline geldi. Defalarca 'ne olur burayı bitirin' diye yazdım. Yetmedi. İBB'nin o başlangıç döneminde yaptığı ilçe ziyaretlerinde gittik, birlikte şantiyede fotoğraf verdim ve 'Bir an evvel lütfen burayı tamamlayın. Burayı bir yeşil alan, bir dinleme alanı olarak hizmete açalım' dememe rağmen her şeyi hazır işi tamamlayamadılar. Biz girdik, 38 günde Marmaray Zübeyde Hanım Parkı'nı bitirdik. O bakımdan gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz.
"İstanbul'da belediye anlamında bir sahipsizlik görüyorum"
Bir ilçe belediyesinin başkanısınız ve İstanbul'un bir yaşayanısınız. İstanbul'da siz de her vatandaşın yaşadığı sorunlarla karşılaşıyorsunuzdur. Siz bir İstanbullu olarak kentin en büyük sorunları olarak neleri görüyorsunuz?
İstanbul'un en temel sorununun İstanbul'da belediye anlamında bir sahipsizlik görüyorum. Bunu bütün somut uygulamalarda görüyoruz. Herhangi bir yerde bir iş başlayınca takip edeni, bitirmeye çalışanı, ilgileneni yok. İstanbul'da böyle sahipsiz bir dönem görülmemiştir. Bu konuda çektiğimizi biz biliyoruz. Artık bütün umutları kestim. Biraz önce söylediğim gibi gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz. Daha bugün sokağa ne zaman çıksam, büyükşehirin görev alanına giren hususlarda önümüze işler geliyor. Takip edeni ve sahibi yok! İstanbullu hemşerilerimiz bunu değerlendireceklerdir. Zeytinburnulular çok farkındalar çünkü bütün bu süreci biz birlikte yaşadık.
"4 yıl İstanbul için büyük bir kayıptır"
Arka arkaya iki seçim yaşadık. İstanbul'da başkan değişti ama harita turuncuydu. Bu seçimde haritanın rengi kırmızı oldu. 'İstanbul'u alan Türkiye'yi alır' ama İstanbul'u alan Türkiye'yi alamadı. Bu görüş yıkıldı mı? Niye alamadı sizce?
Genel seçim sonuçlarıyla ilgili çok farklı şeyler söylenebilir. Onu uzmanlar daha iyi değerlendirebilir hakikaten ama ben yerel seçimlerde işin renginin değişeceğine bütün yüreğimle inanıyorum. Şundan dolayı: Artık 5 yıllık bir tecrübeyi insanlar değerlendirecekler. 2024'ten geriye bakınca, kayıp olduğunu görüyoruz. Büyük bir kayıptır. İstanbul için bir kayıptır. Bu işler sadece iletişim ve halkla ilişkilerle yapılamaz. İşi yapacaksınız, sonra iletişimi gelecek. Sadece 'muş' gibiyle lafla peynir gemisinin yürümediğini hemşerilerimiz görüyorlar. Yerel seçimlerde İstanbul'da, İBB'yi AK Parti'nin alacağına yürekten inanıyorum. Çünkü ortada çok büyük bir başarısızlık var.
"Bu işler iletişim, moda tabiriyle PR'la yürütülemez"
Yerel bazda değişim olmaz mı? Çünkü her iki seçimde de yani AK Parti'de olup ama öbür tarafa geçen ilçeler var.
Genel seçimle yerel seçimi ayrı ele almak lazım. Biz eser ve hizmet siyaseti yapıyoruz. AK Parti eser ve hizmet siyasetiyle büyüdü, gelişti. Önümüzdeki seçimde bu durumun değişeceğine bütün yüreğimle inanıyorum çünkü ortada çok büyük bir başarısızlık var. Keşke üstüne bir şey koysalardı. Zeytinburnu'nda bir tramvay üst geçidi yapıldı. Bütün eser olarak göreceğimiz budur. Gerisi tam bir tadil… Kaldırımı zaten biz de yapıyoruz. Bütün Zeytinburnu ölçeğinde bunu söylüyorum. İstanbul ölçeğinde de sizin aklınıza herhangi bir eser, bir çözüm geliyor mu? Bu işler sadece iletişim, moda tabiriyle PR'la yürütülemez. İstanbul'un büyük bir enerjiyle çalışan bir başkanına ihtiyacı var. Ortada İstanbul'un dışında her şeyle ilgilenen bir başkan var. Bunu açık yüreklilikle söylememiz lazım. Bunu İstanbulluların değerlendireceğine inanıyorum.
"İstanbul'un kaybedecek 5 dakikası yok"
Anlatımlarınızdan mevcut başkanın gideceğini çıkarıyorum. İstanbul kurtulacak diye seviniyor musunuz?
Tabii ki seviniyorum. Çünkü İstanbul'un kaybedecek 5 dakikası yok. Ortada kaybedilmiş bir 5 yılla gideceğiz. Bunu bütün yüreğimle söylüyorum. Kamuoyuna yansımayan da ben sadece işime odaklandım. Sadece Zeytinburnu'na odaklandım ama bir dünya hani söylemekten bile hicap duyduğumuz meselelerle boğuştuk. İstanbul bunu hak etmiyor. İstanbul, AK Parti'nin hizmet ve eser siyasetiyle yeniden kaldığımız yerden devam edecek. Biz öyle inanıyoruz.
Ömer Arısoy kimdir?
1974'te Rize Çamlıhemşin'de doğdu.
İlk, orta, lise öğrenimini burada tamamladı.
1989'da Marmara Üniversitesi Basın-Yayın Yüksekokulu'na girdi, 3 yıl devam etti.
1992'de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi ve 1997'de mezun oldu.
Bir süre serbest avukatlık yaptı.
1999'da Zeytinburnu Belediyesi Başkan Danışmanı, 2004'te Başkan Yardımcısı oldu.
10 yıl boyunca hukuk işleri, kültür, bilgi işlem, yazı işleri ve insan kaynakları sorumluluğunu yürüttü, encümen ve ihale komisyonu başkanlığı yaptı.
Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınlarını yönetti.
Ekim 2014'te Toplu Konut İdaresi Başkanlığı Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı olarak görevlendirildi.
Doğal ve kültürel mirasla uyumlu yeni bir konut politikası oluşturulmasına katkı sağlamak üzere ev ve şehir seminerlerini düzenledi. TOKİ Kültür Yayınlarını hayata geçirdi.
Eylül 2016'da Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı olarak atandı.
3. Millî Kültür Şûrası, 3. Turizm Şûrası ve 6. Ulusal Yayın Kongresinin düzenlenmesinde etkin rol aldı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle, Temmuz 2018'de Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı oldu.
Kasım 2018'de AK Parti Zeytinburnu Belediye Başkan Adaylığı için bakanlıktan ayrıldı.
31 Mart 2019 mahalli idareler seçiminde Zeytinburnu ilçesinin 5. belediye başkanı olarak seçildi. Evli ve 3 çocuk babası Ömer Arısoy, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi görevini de yürütüyor.
© The Independentturkish
