ABD Yüksek Mahkemesi'nin ırk bilincine dayalı üniversite kabullerini iptal etmesinden günler sonra, yurttaşlık haklarını savunan gruplar Harvard Üniversitesi'ndeki "aileden miras" adı verilen kabulleri hedef alan federal bir yurttaşlık hakları şikayetinde bulundu.

Üniversitede Medeni Hakları Yasası'nı ihlal eden yaygın bir ayrımcılık yapıldığını iddia eden şikayet, üniversiteye kabulde mezunların çocuklarına öncelik tanınması uygulamasına yönelik son meydan okuma.

3 Temmuz'da şikayet başvurusunu yapan, Boston merkezli Medeni Haklar için Avukatlar'ın (Lawyers for Civil Rights) İcra Direktörü Ivan Espinoza-Madrigal "Harvard'a girmek doğuştan gelen bir hak değildir. Yüksek Mahkeme'nin yakın zamanda belirttiği üzere, 'ırk ayrımcılığının ortadan kaldırılması, ayrımcılığın tamamının ortadan kaldırılması demektir.' Üniversite başvuru sürecinde ebeveynlerinizin kim olduğunu belirlemenin hiçbir yolu olmamalı" dedi.

Espinoza-Madrigal, yaptığı açıklamada, "Neden çocukları önceki nesillerin kazandığı ayrıcalıklar ve avantajlar için ödüllendiriyoruz?” dedi.

Ailenizin soyadı ve banka hesabınızın büyüklüğü bir liyakat ölçüsü değildir ve üniversiteye kabul sürecinde hiçbir etkisi olmamalıdır.

Grup, şikayet başvurusunu Chica Projesi, New England Afrika Topluluğu Ekonomik Gelişimi ve Boston Metropoliten Alanı Latin Ağı adına yaptı.

Geçen hafta, ülkenin en yüksek mahkemesindeki muhafazakâr nitelikli çoğunluk, özel ve devlete bağlı kolejlerle üniversitelerin öğrenci kabulünde ırkı bir faktör olarak dikkate alamayacağına hükmederek, 2003 tarihli Grutter-Bollinger davası kararında onaylanan emsali ortadan kaldırmıştı.

Üniversite kampüslerinde ırksal çeşitliliği teşvik etmeyi amaçlayan ve onlarca yıldır süregelen bu emsali destekleyen yurttaşlık hakları savunucuları ve yargıçlar, mahkemenin 14. Ek Madde'yi ve temel nitelikteki eşit koruma kavramını süregelen bir şekilde bozması olarak gördükleri bu durumu eleştirdi.

Bu son yasal mücadele, bağışçılarla bağlantılı ve aileden miras başvuru sahiplerinin yüzde 70'inin beyaz olduğunu ortaya koyan Harvard verilerine işaret ediyor.

Davacılar, "aileden miras" olarak adlandırılan başvuru sahiplerinin kayıtlara göre kabaca 6 kat daha fazla kabul şansına sahip olduğunu, bunun da "dışlayıcı ve ayrımcı" ve "beyaz olmayan başvuru sahiplerini ciddi şekilde dezavantajlı hale getiren ve onlara zarar veren" bir "geleneğe, modele ve uygulamaya" işaret ettiğini savundu.

Şikayette ABD Eğitim Bakanlığı'na Harvard'ın başvuru sürecine ilişkin federal bir soruşturma başlatması ve federal yönetimin bu tür uygulamaları yasadışı ilan etmesi çağrısında bulunuluyor.

Medeni Haklar için Avukatlar'ın davada görevlendirdiği Michael Kippins, şikayet başvurusuna eşlik eden bir açıklamada, "Harvard'ın zengin bağışçıların ve mezunların bunu hak edecek hiçbir şey yapmamış olan çocuklarına avantaj sağlama uygulaması sona ermelidir" dedi.

Yüksek Mahkeme kararının ardından Demokrat Partili milletvekilleri ve ABD Başkanı Joe Biden, üniversiteleri "fırsat yerine ayrıcalığı genişlettiğini" söylediği aileden miras kabuller yöntemlerini yeniden gözden geçirmeye çağırdı.

The Independent, yorum için Harvard'la iletişime geçti ancak henüz yanıt alamadı.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken