Bahçeli: Derisinin rengi ve eriştiği maddi değerin birikim seviyesi ne olursa olsun insan her coğrafyada insandır

Bahçeli “Ezici bir kast sisteminin küresel sistemde hâkimiyet ve hükümranlık kurması ayrımcılıkları körüklemekle birlikte medeniyetler ve milletler arasındaki köprüleri de dinamitlemektedir” ifadesini kullandı

Fotoğraf: AA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Derisinin rengi ve eriştiği maddi değerin birikim seviyesi ne olursa olsun insan her coğrafyada insandır, eşit hak ve hürriyetlere bihakkın sahiptir” dedi.

Bahçeli, Kurban Bayramı nedeniyle yazılı bir mesaj yayımladı.

“Beşeriyetin, huzur ve umut definesini bulmak, istikbal ve istikrar zirvesine tırmanmak maksadıyla çırpınırcasına arzu ve arayış içinde olduğu bir dünya tablosu karşımızdadır” diyen Bahçeli, “Adalet, hakkaniyet, haysiyet, insaniyet ve merhamet açlığının yol açtığı hayat ve medeniyet dramları elbette kaygı verici noktadadır” görüşünü paylaştı.

"Balıklara yem olan mazlumlar hiç konuşulmamıştır"

“Titanik enkazını görmek amacıyla milyarlarca dolar harcayıp Atlas Okyanusuna dalış yapan ve sonra da kaybolan beş milyarderin günlerce konuşulduğu kadar mesela Mora Yarımadası açıklarında balıklara yem olan mazlumlar hiç konuşulmamış, hiç de gündeme alınmamıştır” ifadelerini kullanan Bahçeli şöyle devam etti:

Hâlbuki derisinin rengi ve eriştiği maddi değerin birikim seviyesi ne olursa olsun insan her coğrafyada insandır, eşit hak ve hürriyetlere bihakkın sahiptir. Maalesef bu somut gerçeğin hiçe sayılması, itiraf ve ifade edilmemiş ezici bir kast sisteminin küresel sistemde hâkimiyet ve hükümranlık kurması ayrımcılıkları körüklemekle birlikte medeniyetler ve milletler arasındaki köprüleri de dinamitlemektedir. Hiç doymayanlarla obezlikten kurtulma mücadelesi verenler arasındaki derin uçurum; hiç kazanmayanlarla servetinin miktarını dahi bilmeyenler arasındaki devasa çelişki daha güvenli, daha huzurlu, daha müreffeh bir dünyaya ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Bu zorluk küresel dayanışma ve yardımlaşmayla aşılabilecek, aynı zamanda empati ve sorumluluk kültürünün kökleşmesiyle aşındırılıp nihayetinde bertaraf edilebilecektir.

"Herkesin durum ve duruş muhasebesi yapması büyük bir ihtiyaç"

“Sözde demokrat ve özgürlükçü, özde despot ve sömürücü zihniyetlerin, hatta takiyye ve istismarı davranış kalıbı, üstelik siyaset ve yaşam felsefesi haline getiren zillet emelli çevrelerin samimiyetle inisiyatif üslenip insan gönlünü ve Allah rızasını kazanma amacı beyhude bir beklentidir” görüşünü paylaşan Bahçeli şunları kaydetti:

Artık herkesin durum ve duruş muhasebesi yapması, bunun sonucunda Türk ve Türkiye Yüzyılının insan-insan; insan-millet; millet-devlet ilişkileri üzerinde dürüstçe kafa yorması büyük bir ihtiyaçtır. Olmayan karanlıktan şikâyet edip pırıl pırıl yanan ışıkları söndürme çabasıyla vakit ve vakar iflası içine gömülenlerin öncelikle insana ve millete bakış açılarını, dünyaya ve beşeriyete yaklaşım adımlarını gözden geçirmelerinde yarar vardır. Bu iflah olmaz şaşkınların, karşıladığımız bayramların mehabet ve muhabbet ikliminden istifade ederek milli mensubiyet bilincine; fikri, zihni ve iradi tutarlılık çizgisine ulaşmaları, ayrıca mahkum oldukları darboğazdan kurtulmaları muhtemel olmakla birlikte, bugüne kadarki tecrübelerle bunun pek de mümkün görünmediği aşikardır.

Milli ve dini bayramların barışın, paylaşmanın, hatırlamanın, her anlamda birliğin, dirliğin, kardeşliğin, tasada ve sevinçte yekpare olmanın bahtiyarlığı olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Çok şükür Mübarek Kurban Bayramına ulaşmanın; kurban ibadetinin insani, vicdani ve İslami mükafatlarına layık olabilmenin yeni bir fırsat dönemine kavuşmanın huzuru içindeyiz” dedi.

Bahçeli mesajını şöyle sürdürdü:

Kurban, bir Müslüman’ın tüm varlığını Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun manevi delil ve kefaretidir. Bunun yanında Kurban ibadeti; Allah’a yaklaşmak, yakınlaşmak ve rızasını kazanmak için üstlenilen manevi vecibenin sahip olunan imkânlar nispetinde ifası ve idamesidir. Nitekim Kurban Bayramı dayanışma ve yardımlaşmanın simgesidir. Toplum hayatımızın düzen ve denge halinde, huzur ve güven dahilinde sürdürülebilir bir nitelik kazanabilmesi adına bayramın ahlaki ve manevi mesajına; ihsan, ikram ve cömertlik çağrısına riayet ve sadakat gösterilmesi halisane dileğimdir. Küslerin barışıp kucaklaşması, dargın gönüller arasındaki buzların erimesi, sıla-i rahim ruhunun vatanımızın her yöresinde tıpkı bir bayrak gibi yükselmesi yürekten niyazımdır. Bu duygu ve düşüncelerle aziz vatandaşlarımızın, Türk-İslam aleminin Mübarek Kurban Bayramı’nı tebrik ediyor şükranlarımı sunuyorum. Bayram tatili münasebetiyle yollara düşen kardeşlerimizin kazadan beladan uzak bir şekilde tatillerini geçirmelerini, sevdiklerine ve sevenlerine saadet içinde kavuşmalarını diliyorum. “Hac Farizası” için kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor, ibadetlerinin makbul olmasını, dualarında olabilmeyi ve sağlıcakla dönmelerini içtenlikle temenni ediyorum. Kurban Bayramı’mız kutlu, Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun diyorum. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU