Suudi Arabistan hükümeti, Arap Birliği'ne üye devletler ve Pasifik ülkeleri arasında umut verici ortaklık fırsatları gördüğünü söyledi.
Arap Birliği ise kendisiyle olan coğrafi mesafenin güvenlik, enerji, ticaret, yatırım ve lojistik hizmetler alanlarındaki iş birliğini güçlendirerek iki blok arasındaki ortak çıkarların geliştirilmesine engel olmadığını ifade etti.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin Pasifik ada devletlerin egemenliğini ve bağımsızlığını destekleme, anlaşmazlıkları tırmandırmama ve barışçıl yollarla çözme konusundaki kararlılığını yineledi.
Ferhan, Arap ülkeleri ile çalışmaları 12 Haziran Pazartesi sabahı başkent Riyad'da başlayan Pasifik Adaları Grubu arasındaki ikinci ortak bakanlar toplantısının açılışında "Toplantı, ortak sorunlar ve zorluklar hakkında görüş alışverişinde bulunmayı ve Arap ülkeleri ile Pasifik ülkeleri arasındaki siyasi ve ekonomik ortaklıkları tartışmayı amaçlıyor" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ferhan, Suudi Arabistan'ın bir diyalog ortağı olarak Pasifik Adaları Forumu'na katılmaya çalıştığına işaret ederek "ülkelerimizin ve halklarımızın ortak çıkarlarına fayda sağlayan yatırım fırsatlarını araştırmak için özel sektörün rolünü etkinleştirerek" enerji, ticaret, yatırım ve lojistik hizmetler alanında iş birliğini geliştirmenin önemine değindi.
Ferhan, Riyad'ın gıda güvenliği sorunu ve tedarik zincirlerinin karşılaştığı engeller, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma olarak özetlediği bu ortak dönemde mevcut ve en acil küresel zorluklarla yüzleşmeye büyük önem verdiğini açıkladı.
Riyad'ın Expo 2030 Dünya Fuarı'na ev sahipliği yaparak ülkesinin, dost ülkelerle birlikte çalışarak kültürlerini, zengin başarılarını ve gelecek özlemlerini sergileme ve bu uluslararası forumu organize etmede benzeri görülmemiş bir küresel deneyim sağlama arzusuna dikkat çeken Ferhan, "Suudi Arabistan'a inanmak, bu forumun halklarımız arasındaki ilişki bağlarını güçlendirmek ve ülkelerin ekonomi, yatırım ve turizm alanlarını öne çıkarmak için fırsatlar sunuyor" dedi.
Birleşmiş Milletler'de Filistin'e destek
Aynı bağlamda Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, "Filistin meselesi, Arap diplomasisinin gündeminin başında yer alıyor" dedi.
Ayrıca Arap ülkelerinin başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere çeşitli uluslararası forumlarda bu konuyu savunma bayrağını taşımaya devam edeceğini vurguladı.
2010 yılındaki ilk oturumdan 13 yıl sonra gerçekleşen toplantının ikinci oturumunda yaptığı konuşmada, "Bu bağlamda, ülkelerinizin bu Arap girişimini anlamasını ve BM'de destek vermesini bekliyoruz" diyen Ebu Gayt, Pasifik'teki ada ülkelerini Filistin'deki mevcut sahnenin boyutlarını ve tekrarlanan İsrail saldırılarını dinlemeye çağırdı.
Konuyla ilgili olarak Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, Mescid-i Aksa'nın zamansal ve mekânsal olarak bölünmesini dayatmak için önümüzdeki günlerde İsrail Knesset'ine sunulacak bir yasa tasarısı tehlikesi konusunda uyarıda bulundu.
Filistin hükümetinin haftalık oturumunda Filistin Başbakanı, söz konusu hareketin "Mescid-i Aksa'nın Filistin halkı, Araplar ve Müslümanlar için kutsallığı ve dini değeri göz önüne alındığında, sonuçları beklenemeyecek büyük bir öfkeye neden olacağını" doğruladı.
İsrail işgalinin ilhak sürecini uygulamaya koyma planlarını sürdürdüğüne işaret eden Iştiyye, Batı Şeria'nın kuzeyindeki toprakların geniş alanlarında büyük bir sanayi bölgesi kurmayı planladıklarını belirtti.
Ortak zorluklar
Buna yönelik olarak Ebu Gayt, Arap ülkeleri ile Pasifik Adaları Grubu arasındaki bakanlar toplantısında, yeteneklerini, birliğini ve ulusal kurumlarının güvenliğini koruyacak şekilde Arap Birliği'nin bölgedeki mevcut Arap krizlerine siyasi çözümler bulmak için çok çalıştığına dikkat çekti.
Ebu Gayt ayrıca, Güney Pasifik bölgesindeki serbest bölge Rarotonga'ya benzer şekilde Ortadoğu'yu kitle imha silahlarından kurtarmak için çalışmanın önemini vurguladı.
Ebu Gayt, "Arap Birliği'ne üye ülkeler ile Pasifik'teki ada devletleri arasındaki coğrafi farklılığa rağmen, iki bölge arasındaki yapıcı ve ortak iş birliği, halklar için güvenlik, istikrar ve refah sağlamak için coğrafi sınırları aşma yeteneğine sahiptir" ifadelerini kullandı.
Stratejik boyut
Stratejik öneme sahip Pasifik adaları bölgesi, son dönemde Çin ile Batı (özellikle de rakibi Pekin'i baskı altına alma girişimlerinin ortasında birkaç adım atan ABD) arasındaki jeopolitik çatışma bağlamında şiddetli uluslararası rekabete sahne oldu.
ABD'li ve Batılı araştırma merkezleri, iki taraf arasında o bölge üzerindeki rekabetin, daha geniş nüfuz mücadelesi çerçevesinde yoğunlaşmasını bekliyordu. Küresel siyasi kutuplaşmayı daha da yoğunlaştıran Ukrayna savaşı sonrası, akıllara geçen yüzyılın ortalarından sonraki Soğuk Savaş dönemi geldi.
Sare en-Neyadi gibi Arap araştırmacılar ise adaların herhangi bir gücün arkasında sıraya girmekten kaçındıklarını ve faydalarını en üst düzeye çıkarmak için büyük güçler arasındaki jeopolitik konumlarını kullanmaya yönelik uluslararası rekabetin cazibesine kapıldıklarına inanıyor.
Ebu Gayt, "Ülkelerimizin ve halklarımızın özgür ve bağımsız iradesini ifade etmek için bizi birleşmeye ve iş birliğini desteklemeye çağıran mevcut uluslararası sistemde hem Arap hem de Pasifik bölgeleri önemli bir jeostratejik konuma sahiptir" dedi.
Ebu Gayt sözlerini şöyle sürdürdü:
Arap Birliği, Pasifik ülkelerinin arzularının ve çekincelerinin farkındadır. İklim değişikliği sorunları, salgın hastalıklara müdahale, deniz güvenliği, çevre koruma ve sağlık güvenliği dahil olmak üzere çeşitli karşılıklı çıkar alanlarında birlikte iş birliği yapmaya hazırız.
Aynı bağlamda Pasifik Adaları Grubu Koordinatörü ve Palau Dışişleri Bakanı Gustav Ittiaro, grubun bu toplantıya katılarak Arap ülkeleri ve Ortadoğu bölgesi ile ilişkilerini güçlendirme yönünde ciddi adımlar atmayı hedeflediğini belirtti.
Ittiaro, "Dünya, özellikle iklim sorunlarıyla ilgili olarak birçok zorlukla karşı karşıya. Gezegende daha iyi bir yaşam sağlamak amacıyla bu riskleri ele almak için 14 ülkeyi içeren grupta çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gezegeni bu tehlikeden arındırmayı amaçlayan pek çok planımız olduğu gibi özellikle plastik kirliliği olgusuyla ilgili olarak da planlarımız var" ifadelerini kullandı.
Pasifik ada devletleri grubu, Kiribati, Marshall, Fiji, Nauru, Papua Yeni Gine, Samoa, Solomon Adaları, Tonga, Tuvalu, Vanuatu, Niue, Mikronezya Federal Devletleri, Palau ve Cook Adaları'ndan oluşuyor.
Independent Arabia
