Eski Başkan Donald Trump'ın yönetiminin son günlerinde verdiği emirlerin, Başkan Joe Biden'ın 20 yıllık savaşın ardından ABD'nin Afganistan'dan çekilmesini yönetme biçimini "ciddi şekilde kısıtladığı", büyük başarısızlıkla sonuçlanan çıkışa ilişkin kurumlararası bir incelemede tespit edildi.
Beyaz Saray incelemenin sonuçlarını, bulguları ortaya koyan 12 sayfalık bir belgeyle perşembe günü, Kongre'nin çekilmeyle ilgili önemli sayıda gizli evrağı alacağı gün açıkladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Perşembe günü Beyaz Saray'ın günlük basın toplantısının başında konuşan Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, "önceki yönetim tarafından alınan kararların ve yapılan planlamadaki eksikliklerin" Biden için "mevcut seçenekleri önemli ölçüde sınırladığının inkar edilemez" olduğunu söyledi. Kirby ayrıca Trump yönetimi yetkililerinin ABD'nin Mayıs 2021'e kadar ülkeden çıkması için Taliban'la vardığı anlaşmaya da özellikle vurgu yaptı.
Kirby, Biden göreve geldiğinde Afganistan'da sadece 2 bin 500 asker bulunduğunu, bunun 2001'den bu yana en düşük sayı olduğunu ve Trump yönetiminin Özel Göçmen Vizesi programını büyük ölçüde ölüme terk ettiğini söyledi. Ayrıca Trump yönetiminin Taliban'la yaptığı ve Taliban'ın ABD'ye karşı yeniden savaşa girmemesi için Mayıs 2021'e kadar ABD askerlerinin çekilmesini öngören anlaşmayı da eleştirdi.
Başkan'ın geçiş ekibi bu çekilmeyle ilgili planları görmek istedi. Güvenliğin Afgan hükümetine devredilmesine ilişkin planları ve Özel Göçmen Vizeleriyle ilgili işlemlerin hızlandırılmasına yönelik planları görmek istediler. Bunların hiçbiri paylaşılmadı.
Kirby, "geçişlerin önemli olduğunu" ve Trump'ın geçiş döneminde işbirliği yapmayı reddetmesinin yol açtığı sorunlara rağmen Biden'ın "bilinçli, titiz ve kapsayıcı bir karar alma sürecine öncülük ettiğini" sözlerine ekledi.
Sözcü, Biden göreve gelmeden önce Trump'ın Afganistan'la ilgili attığı tüm adımları sıraladı.
Biden göreve geldiğinde neyle karşı karşıya olduğuna bakmalısınız.
Taliban'la müzakere etmedi. Taliban'ı Camp David'e (ABD başkanlarının dinlenme evi -ed.n.) davet etmedi. 5 bin mahkumu serbest bırakmadı. Afganistan'daki asker sayısını 2 bin 500'e düşürmedi. Ve Taliban'la askerlerimize saldırmayacaklarına dair bir anlaşma yapmadı.
Kirby ayrıca Biden'ın "Afganistan'dan ayrılmaya dair nihai kararı almadan önce bile üst düzey ulusal güvenlik liderlerine çekilme planlarına başlamaları talimatı verdiğini" söyledi.
Fakat belgede iddia edildiği gibi Biden yönetimi 2021 başlarında Taliban güçlerinin iki yıl içinde başkenti ele geçirecek bir konumda olacağını biliyorsa, ABD'nin neden hâlâ Afganistan'ın geleceği hakkında ümit veren bir tablo çizdiğine dair bir açıklama yoktu.
Trump, Kirby'nin yorumlarını Truth Social'da yaptığı bir paylaşımla yanıtladı:
Ülkemizi sistematik bir şekilde yok eden ve başlarında en büyük Moron olan Umutsuz Vaka Joe Biden'ın bulunduğu Beyaz Saray'daki bu Moronların oynadıkları yeni bir dezenformasyon oyunu var: Afganistan'daki fena halde beceriksiz TESLİMİYETLERİ için "TRUMP"ı suçlamak. Bu felaketin ortaya çıkışını herkes gibi ben de izledim. ÖNCE Orduyu çıkardıklarını, 85 milyar dolarlık askeri teçhizatı BIRAKTIKLARINI, askerlerimizin öldürülmesine izin verdiklerini ve Amerikalıları geride bıraktıklarını gördüm. Bunun sorumlusu Biden, başka kimse değil!
ABD Savunma Bakanlığı'nın raporuna göre, Afganistan'da geride bırakılan ve çoğu savaş alanını terk eden Afgan güvenlik güçlerine verilen askeri teçhizatın gerçek değeri 7 milyar doların biraz üzerindeydi. Kirby perşembe günkü basın toplantısında bu konuya değinerek, bunun hesabını vermenin Afganistan'ın eski hükümetinin sorumluluğunda olduğunu belirtti.
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi, ABD destekli hükümete sadık Afgan güçlerinin büyük ölçüde ortadan kalkması ve önemli yerleşim yerlerinin birer birer hızlıca Taliban militanlarının eline geçmesiyle son günlerinde bir kaos dönemine girmişti.
Başkent düşerken, ABD güçleri kentin kalan son havalimanını emniyete alıp ABD birlikleriyle Afgan müttefiklerinin tahliyesini denetlemek zorunda kalmış ve Afgan müttefiklerin çoğu geride bırakılmıştı.
IŞİD'e bağlı güçlerin bir düzine ABD askerinin ölümüne yol açan saldırısı ve paniğe kapılan Afgan sivillerin güvenli olmayan bir pistten kalkan uçaklara tutunmaya çalışması sonucu meydana gelen kayıplar durumu daha da kötüleştirmişti.
Tüm bunlar sonucu oluşan atmosfer, o dönemde Biden yönetiminin ağır bir şekilde eleştirilmesine yol açmış, bazıları ABD'nin askerlerini bırakması gerektiğini savunurken, bazıları da ABD'nin ayrılışının yanlış yönetildiğinde ısrar etmişti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news
Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar
© The Independent