Mahkeme: Canikli’ye "yolsuzluğu teşvik ettin" demek, onur ve şerefini rencide etmez

Eski TMSF yöneticisi Güzeldülger ile eski başbakan yardımcısı Canikli arasındaki hakaret davası sonuçlandı. Mahkeme, Güzeldülger’in açıklamalarının ifade özgürlüğü olduğu kanaatinde

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilerek yönetimlerine kayyum atanan şirketlerde yaşananlarla ilgili bazı açıklamalarda bulunan eski TMSF yöneticisi Abdullah Güzeldülger ile eski bakanlardan Nurettin Canikli arasındaki dava sonuçlandı.

Güzeldülger, FETÖ soruşturması kapsamında TMSF'ye devredilen Boydak Holding'de de bazı yolsuzluklar yapıldığını iddia etmiş ve o dönem başbakan yardımcısı olan Canikli'nin bunları teşvik ettiğini ileri sürmüştü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Güzeldülger, "(Canikli) Bu yolsuzluğun yapılabilmesi için şirketin yönetim kurulu başkanını by-pass eden bir imza sirküleri ihdas etmiştir. Yönetim kurulu başkanının yolsuzluklara imza atmayacağını bildiği, Muhittin Gülal'ın da başında olduğu ekibin imza atabilmesi için bakan olarak imza sirkülerine müdahale etti ve sirküleri değiştirdi. Böylelikle yolsuzluklar yapılabildi" demişti.

Bu açıklamaların ardından Canikli, Güzeldülger hakkında şikayetçi oldu. Hakaret suçlamasıyla, Ankara 53. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Güzeldülger, bu suçtan beraat etti.

"Siyasetçiler, eleştirilere karşı hoşgörülü olmalı"

Karar duruşmasında esasa ilişkin mütalaasını sunan savcı, siyasetçilere ilişkin eleştirilerin izin verilen sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğuna yönelik bir ilke olduğuna vurgu yaptı ve bu ilkenin gerekçesinin, siyasetçilerin, özel kişilerden farklı olarak, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açık olan, kamuoyuna mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih etmeleri olduğunu belirtti.

Siyasetçilerin kendilerine getirilen eleştirilere daha geniş bir hoşgörü göstermek zorunda olduklarının ifade edildiği mütalaada, Güzeldülger'in açıklamalarının nezaket dışı, kaba ve rahatsız edici bir tarz taşıdığı açık olsa da Canikli'nin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil ya da olgu isnadı ve sövme niteliği taşımadığı ifade edildi. 

Mütalaanın ardından kararını açıklayan mahkeme, yapılan konuşmanın eleştiri mahiyetinde olduğu, ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. 

Kararda, yapılan konuşmanın Canikli'nin onur ve şerefini rencide edecek boyutta olmadığı da belirtilerek Güzeldülger'in beraatine hükmedildi. 

 


 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU