Türkiye'nin birçok kentini etkileyen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde iki haftayı geride bıraktı.
Birkaç yer hariç büyük oranda arama-kurtarma faaliyetleri bitti.
Yurtdışından yardım için gelen ekipler, yavaş yavaş ülkelerine dönmeye başladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sosyal medya hesabından arama-kurtarma faaliyetlerine katılan ülkelere teşekkür eden bir video yayımladı.
Amerika Birleşik Devletleri'nden Brundi'ye, İsrail'den Bangladeş'e kadar ülke bayraklarının yer aldığı video da ülkelerin dilleriyle teşekkür edildi.
Hatta video da "bir gece ansızın geliriz" denilen Yunanistan da yer aldı.
Ancak depremin ilk saatlerinden itibaren yüzlerce doktor, arama kurtarma ekibi, ambulans, vinç ve insani yaşam malzemelerinden oluşan tırlar gönderen Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) ve Kürtçe yer almadı.
Hem IKB hem de Kürtçenin videoda yer almaması tepkilere neden oldu.
DEVA'dan Kürtçe mesaj
Siyasetçi ve aktivistlerin de olduğu birçok sosyal medya kullanıcısı duruma tepki gösterdi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Diyarbakır İl Başkanı Cihan, Çavuşoğlu'nun paylaşımını alıntılayarak "+ Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi. Spas.. Bi minetdarî (Teşekkür, minnetle).." paylaşımında bulundu.
+ Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi
— Cihan Ülsen (@CihanUlsen) February 18, 2023
Spas.. Bi minetdarî.. https://t.co/hb89kXHEFQ
"İyiliği karartma göstergesidir"
Hukukçu aktivist Sıdkı Zilan da deprem felaketinde ilk yardım elini uzatan ve kardeş Kürdistan'a "spas" diyememenin iyiliği karartmanın göstergesi olduğunu söyledi.
Hükümet ve Çavuşoğlu Kürdistan'a Teşekkür Edemedi.!
— Sıdkı Zilan (@sidkizilan) February 18, 2023
&
Uluslarası alanda tanınırlığı bulunmayan Tayvan’a (Taipei şehri) dahi teşekkür edilirken, deprem felaketinde ilk yardım elini uzatan, komşu ve kardeş Kurdistan’a “sipas” diyememek, gerçeği, iyiliği karartma göstergesidir?<> https://t.co/Zia1cucuH6
Birçok devlet temsilcisi gibi IKB Başkanı Neçirvan Barzani de deprem bölgesini ziyaret etmiş ve ardından Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek taziyelerini iletmişti.
Kürt siyasetçiler, IKB ve Kürtçenin videoda yer almamasını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
"Filistin de aynı durumda, niye IKB'ye yer vermediniz?"
Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, yapılanın ırkçı bir tutum olduğu görüşünde.
Deprem bölgesinde görevli koordinatör valinin açıklanan verilerin 3-5 katı olduğunu söylediğini hatırlatan Çiftyürek, "Bu 200 binden fazla insan öldü demektir. Böylesi bir felakette 9 saat sonra IKB'nin yardım tırlarının illere sokulmaması, tepkiler üzerine serbest bırakılması zaten bir sorun" yorumunda bulundu.
Bütün ülkelere kendi dilleri ve bayraklarıyla teşekkür edildiğini ama IKB'den tek kelime bile söz edilmediğini anımsatan Çiftyürek, "Diyebilirler ki o bağımsız devlet değildir, biz Irak'a teşekkür ettik. İyi de Filistin de aynı durumda, niye onu yayınlıyorsunuz IKB'yi yayınlamıyorsunuz? Filistin'e karşı değiliz ama niye depremde bu ırkçı ayrım yapılıyor. Kınıyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Bir gece ansızın geleceğiz' dedikleri ansızın yardıma geldi"
Türkiye ve Kürdistan halklarının bunu değerlendireceğini kaydeden Çiftyürek, "Sabahtan akşama ‘bir gece ansızın geleceğiz' dediler. Kime dediler? Kürtlere, Yunanlara dediler. Yardıma kim ansızın geldi? Yunan ve Kürtler geldi" dedi ve devamında şunları kaydetti:
"Deprem bölgesindeydim. Adıyaman Balyan Köyü'nde 105 insan yaşamını yitirdi. Orada yaşayan insanlar, ‘biz şu ana kadar Allah devletimize zeval vermesin diyorduk ama artık Allah milletimize zeval vermesin' diyeceklerini söylediler. Bu işin özetidir. Devlet enkazın altında kalmıştır. Bunun siyasi sonuçları olacağı gibi sosyal fay hatlarında da çok ciddi kırılmalar yaşanacaktır."
"Zorluklara rağmen faaliyetlerini sürdürdüler"
PDK – Bakur Genel Başkanı Sertaç Bucak da IKB ve Barzani Yardım Vakfı'nın depremde ilk yetişen kurumlardan olduğunu ve Kürtlerin bu konularda ne kadar hassas ve komşuluk ilişkilerine önem verdiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.
IKB'den gelen ekiplerin Türkiye'nin resmi kurumlarıyla eşgüdüm halinde çalıştıklarını ve gelişlerinin bölgede memnuniyetle karşılandığını aktaran Bucak, "IKB ekipleri çok önemli katkılarda bulundu. Hatta zorluklarla karşılaşmalarına rağmen bunu yaptılar. Diyarbakır'da yemek dağıtımı, Adıyaman'a gitmeleri ve orada 200 tırın iki gün bekletilmesi bile oldu. Halbuki ne kadar çok ihtiyaç vardı" diye konuştu.
"Ağzımızla kuş da tutsak biz yokuz"
İnsani yardım konusunda uluslararası normları yerine getirmesine rağmen Dışişleri Bakanı'nın IKB'yi görmezden gelmesi Türkiye'nin ne kadar kör bir politika içerisinde olduğunun göstergesi olduğunu dile getiren Bucak, sözlerin şöyle sürdürdü:
Bu politika ülkeye zarar getiriyor. Bunu görmezlikten gelmek politik olarak Kürt halkının inkarıdır. Anayasal olarak kurulmuş IKB'yi görmezlikten gelmedir. Bütün bunları yapmasının tek sebebi Kürt olmaktır. Türkiye'deki Kürtler de oturup bunun üzerinde çok iyi düşünmelidirler. Yani biz bu memlekette ağzımızla kuş da tutsak biz yokuz çünkü biz bu ülkenin anayasasında, siyasetinde yokuz. Bu ülkede milyonlarca Kürt'ün varlığı kabul edilmedi. Kürtler şapkasını çıkarıp önüne koymalı ve düşünmeliler. Ayrım gözetilmeksizin bütün Kürt siyasal örgütleri ortak bir siyaset belirlemelerinin çok elzem olduğunu bir kez daha gördük. Sayın Dışişleri Bakanı'nın bu şoven tavrını şiddetle kınıyorum."
"Erbil'i görmemekte ısrar ediyor"
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer de videoda Kürtlere yer verilmemesi AK Parti, MHP iktidarının özellikle son 8-10 yıllık politikasının devamı olduğu görüşünde.
Kürtleri görmemezlik ve yok sayma üzerine bir politika geliştirildiğine vurgu yapan Taşçıer, "Türkiye'de 30 milyona yakın Kürt yaşıyor ve dilini, kimliğini ve kültürünü kabul etmiyor. Aslında bu politikaların dışa yansımasıdır. Türkiye'nin Erbil'de başkonsolosluğu, ticari ilişkileri ve sınır kapısı olmasına rağmen orayı görmemekte ısrar ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Bu ırkçılık ve şovenizmdir"
Tüm bunların Kürtlerle ilgili politikasından kaynaklandığını ve hiçbir yerde Kürt'ü kabullenmek istemediğinin açık bir beyanı olduğunu kaydeden Taşçıer, sözlerini şöyle tamamladı:
Bunun gerekçelerini hem kamuoyuna hem de dünyaya açıklayamaz. IKB dünyada karşılığı olan, ABD başta olmak üzere birçok ülkenin temsilciliği bulunuyor. Buna rağmen Kürt ve Kürdistan kelimesini ağzına almıyor. Bu aslında ırkçılıktır, bu şovenizmdir. Bu Türkiye'deki iktidarın Kürtlere bakış açısıdır. Kürtler üzerinden ırkçılık yaparak kendisini bir şekilde var olmaya çalışan bir iktidarın düşünceleridir."
© The Independentturkish