Arap reformunun kodları

Birçok Arap ülkesi 2030'a uzanan, altyapı ve diğer büyük ölçekli projeler biçiminde kodlar veya vizyonlar benimsediler

Görsel: The Independent 

İnsani gelişme genel olarak, bir insan topluluğu veya toplulukları arasında üzerinde anlaşmaya varılmış, ilkellikten modernliğe, yoksulluktan zenginliğe, dağılmadan yalnızlığa gibi bir koşuldan diğerine geçişlerinde niteliksel bir sıçramayı temsil eden kodların veya şifrelerin oluşumuna dayanır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Konu, dünya literatüründe 'Büyük Tarih' (Big History) adı altında bilinir ve bu, şimdi olup biteni anlamak için en baştan, Big Bang olarak bilinen ilk başlangıçtan itibaren milyarlarca yıl boyunca gelişen tek bir süreç olarak evrenin evrimini incelemek için eşsiz bir fırsat sunar.

İster madde ister düşünce olsun, onu organize eden bir süreç aracılığıyla bize ulaşan insanın şu anki durumunu anlamak için yakın geleceği algılama imkânı verir.

Birkaç ay önce Kahire'de diplomat Cemal Ebu Hasan'ın '300.000 Yıllık Korku - Evrenin Başlangıcından Tektanrıcılığa Kadar İnsanın Hikayesi' başlıklı bir kitabı yaymlandı.

Kitap, insan gelişimini, 'kodlar' olarak adlandırdığı veya kendisinden hemen önce gelen alfabetik kodla başlayan kullanışlı bir kodun keşfinin belirlediği aşamalar şeklinde ele alıyor.

Çünkü insan da hayvanlar aleminin geri kalan unsurları gibi, doğanın kendisinden ya da daha vahşi ve güçlü olanlardan veya yiyecek ya da cinsel üreme için rekabetten korktuğundan doğal içgüdülerden kaynaklanan sesler çıkarır.

Çıkardığı seslerden esinlenerek kelimeler türettiği ve iletişim kurduğu an, iletişimin başlangıcıdır.

İletişim ise 'ağaca' üzerinde uzlaşılan bir isim verildiğinde, bir grup insan tarafından bu şekilde adlandırılan nesnel bir gerçekliğe dönüştüğünde, daha sonra kendisinden tür ve meyve isimleri ortaya çıktığında gerçekleşir.


'Alfabe kodu', insanlar arasındaki iletişimi mümkün kıldı ve böylelikle kısaca insan topluluğu oluştu.

Aynı mantıkla bir 'sayı kodu' da vardır, sıfırdan dokuza kadar olan sayılar, kendi başlarına hiçbir şey ifade etmezler, ama bir veya iki elmadan söz edildiğinde o zaman sayı ve rakam bir anlam kazanır.

Böylece topluluk bir yandan büyürken, diğer yandan yetenekleri veya enerjisi artar. Çözülen ve kolaylaştırılan her kodla birlikte, ölünün gömülmesinden savaşa topluluğun uyum araçları artar.

'Tarım devrimi', gıda ve sulama operasyonlarını organize etmek, büyük imparatorluklar kurmak için büyük enerjilere neden olan ve kırılan zor şifreleri ifade ediyordu.


Kitap aslında henüz tamamlanmış değil, yayımlanan kitap 3 tevhid mesajının (Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam) ortaya çıktığı aşamada duruyor.

Ama kitapta belki de en önemli husus, insan gelişimini ele alırken kullandığı ve 'Darwinci' temellere dayanan ancak özellikle belirleyici anlarda ilahi vahyi dışlamayan yaklaşımıdır.

Burada bu yazıda bizi ilgilendiren, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana geçen tarihsel aşamalarda derin sarsıntılara maruz kalan Arap sisteminin yaşadığımız aşamasına bakmaktır.

Yüzyılın yaklaşık dörtte üçünde yaşananlara çok fazla girmeden, nispeten yakın zamanda yaşanan büyük ve belirgin an, 21'inci yüzyılın ikinci on yılının ilk yıllarında meydana gelen, devrimler, ayaklanmalar veya kalkışmalar olarak adlandırılan, Batı'da ise 'Arap Baharı' olarak bilinen önemli olaylardır.

Bu aşama bir konuda hemfikirdi, o da kendisinden öncekinin artık olduğu gibi devam etmesinin veya yerinde saymasının mümkün olmadığıydı.

Bu, genellikle insanların kendilerini yeni bir yola sokan bir sonraki 'kodlarını' aramaları gereken andı.

Bu an, Avrupa'da Fransız Devrimi ve Napolyon Savaşlarının ardından yaşandı ve ardından kıta 'devrim kodlarını' veya 'reform kodlarını' takip etmek zorunda kaldı.

Bahsi geçen yol ise, ekonomik gelişme ve sosyal gözden geçirme sürecinde teknolojik ilerlemenin maksimum kullanımına dayanıyordu.

Birinci Sanayi Devrimi doruk noktasına ulaşmış, sendika ve partiler gibi toplumsal örgütlenmeler ortaya çıkmıştı. Dini azınlıklar tanınmış ve aralarında eşitlik sağlanmıştı.

Bölgesel güvenlik, İngiltere, Rusya, Prusya, Avusturya ve Fransa'yı kapsayan 'Avrupa sistemi veya Avrupa uyumunun' koruması altına alınmıştı.


Tarih, aynı veya benzer örneklere tanıklık etmese de, tarihsel yolları aydınlatmak için yararlanılabilecek bir istikamete ve yönelimlere işaret eder.

Arap dünyası, Arap ülkelerinin bağımsızlığından, Arap devrimleri ve darbe patlamalarından sonra bunun gibi pek çok belirleyici anlar yaşadı.

Çoğu zaman yeni kodun özü, 'Arap milliyetçiliği' ve 'ebedi mesaj sahibi' 'Arap ümmeti' olarak adlandırılıyordu.

Takip eden on yıllarda gerçekte olan ise, Arap ülkelerinin bölünmüşlüğünün ve küresel ilerlemenin gerisinde kalmasının, bu aşamada Arap tarihinin bir özelliği haline gelmesiydi.

Bunun nedenleri bu yazıda bizi ilgilendirmiyor, burada bizim için önemli olan sözde Arap Baharı'nın tepkisinin ortaya konan üç şifrede temsil edilmiş olduğudur.

İlkini 'devrim gençleri' ortaya çıkardı ve bunların kodları kaosu mümkün olduğu kadar sürdürmekti.

İkincisini, İran rejiminin Arap versiyonunu yaratmaya çalışan Müslüman Kardeşler oluşturdular.

Üçüncüsü, ikincisine dayanıyordu, kodun ilham kaynağı Afganistan'dı ve Suriye ile Irak arasındaki sınırlarda 'İslam hilafeti\devleti' denilen yapının kurulmasıyla sonuçlandı.

Bizim asıl ilgilendiğimiz ise dördüncüsü, çünkü 2015 itibariyle, bazı Arap ülkeleri çalışma, yaşam, gelişme ve ilerlemenin bir metodolojisi olarak 'kapsamlı ve sürdürülebilir reformlar' yürürlüğe soktu.
 


11 Ekim'de el-Mısri el-Yevm gazetesinde 'Arap Reform Yasaları' başlıklı bir makale yayımlamıştım.

Makalede eski Arap geleneklerinde bir gün doğacak birleşik bir ulusal devletten ayırt etmek için kullanılan ulus-devletin reform yasalarıyla örtüşen ilk bileşenlerine değinmiştim.

Reform, kendi kimliği ve vatan olarak tanımlanan toprağı, dini sancaklar altında gezinmeyen, aksine tüm dini gruplarının tek bir ulusal projeye ortak oldukları ulus-devlete tam geçiş olmadan mümkün olmazdı.

Ulus devletin kuruluşu modernite, değişim ve ilerleme sürecinin ilk noktası olduğundan, birçok Arap ülkesi 2015'ten 2030'a uzanan, altyapı ve diğer büyük ölçekli projeler biçiminde kodlar veya vizyonlar benimsediler.

Şimdi, bu sürecin 8'inci yılına girdikten sonra, sözleşmeden ve anlaşmadan bu sürece katılan ülkeler, üç tür uluslararası ilişki oluşturmaya başladılar.

Bunlardan ilki, belirli konularda istişare veya iş birliği yoluyla kendi aralarında oluşturdukları ilişkidir.

İkincisi, büyük uluslararası güçlere karşı ortak hareket etmektir ve bu ilişki, Cidde'deki 'Arap-Amerikan Zirvesi', Riyad'daki 'Arap-Çin Zirvesi', Şarm el-Şeyh'teki COP27 İklim Zirvesi'nde ortak eylem ve Katar'daki FIFA Dünya Kupası ile somutlaştı.

Bütün bunlar, 'reform kodu' henüz emekleme aşamasındayken gerçekleşti.

Bunun reformist devletlerin birbirleriyle ilişkilerinde, onlarla dünyanın diğer ülkeleri ve bölgeleri arasındaki ilişkilerde daha zengin bir gerçekliğe dönüştürülmesi için, kaydettiğimiz ilerlemenin boyutu, onu hızlandırmanın ve küresel yarışa katılmamızın önünde duran engellerin türleri hakkında çokça düşünmek gerekiyor.

'Pandemi' ve 'Ukrayna savaşı'nın sürprizleri ile başa çıkmakta bunun olmazsa olmazı.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU