Uydu görüntüleri, orta geçidin üzerindeki iki drenaj kapısının açıldığını göstererek Etiyopya'nın Nahda Barajı'nın dördüncü dolum aşamasına başlama hazırlıklarını ortaya koydu.
Görüntülerde, beton çalışmalarının başlatılması, baraj kenarlarının yüksekliğinin artırılması ve depolamanın başlatılması yönündeki hazırlık aşamasında orta şeridin boşaltılması amacıyla su geçişi devam ederken iki türbinin çalışmalarının durdurulduğu görüldü.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mısır ve Sudan barajın dolum ve işletimi ve veri paylaşımı için üzerinde anlaşmaya varılmış yasal ve teknik bir takvimin yer alacağı bağlayıcı bir teknik anlaşmaya varılması çağrısında bulunuyor.
Ancak baraj konusunda ilerlemeyi sürdüren Addis Ababa ise nehir ülkelerinin taleplerini dinlemeden dolum sürecinin üç aşamasını gerçekleştirmişti.
Temmuz 2020'de gerçekleşen ilk dolumda yaklaşık 5 milyar metreküp, Temmuz 2021'de yapılan ikinci dolumda 3 milyar metreküp, üçüncü dolum aşamasında ise 22 milyar metreküp dolum gerçekleştirilmişti.
Roseires Barajı
Afrika Boynuzu meseleleri konusunda uzman Sudanlı gazeteci Abdulmunim Ebu İdris, "Etiyopya Sulama Bakanı, üç hafta önce yaptığı açıklamada, dördüncü dolum sürecine hazırlık aşamasında ülkesinin orta koridor inşaatını tamamlama hususunda büyük mesafe kat ettiğini vurguladı. Bu açıklamalar doğru ise, Etiyopya dördüncü dolum sürecini hayata geçirebilecek. Bu aşama, önceki dolum aşamalarından farklı olarak planlandı. Bu, barajın arkasındaki gölün depolama kapasitesinin 30 milyar metreküp suya, yani barajın toplam depolama kapasitesinin yüzde 40'ına ulaşabileceği anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Asıl dolumun genellikle nisan ve mayıs aylarında başlayan, temmuz ayında sona eren yağmur mevsiminde gerçekleştiğini vurgulayan İdris, "Etiyopya'nın hız kesmeden ilerlemesi, Nahda Barajı'na yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki Sudan'ın Roseires Barajı seviyesini etkileyebilir. Bunun doğrudan etkileri, Roseires Barajı'nın işletiminde meydana gelen sıkıntılarda ve su miktarı üzerindeki kontrol eksikliğinde görülebilir. Tarımsal projeler ve elektrik üretim operasyonları zarar görebilir. Böylece Sudan, Roseires Barajı'nın işletim sistemini değiştirmek, ek mali maliyetlere katlanmak zorunda kalabilir" dedi.
Diplomatik gidişattaki başarısızlık
Etiyopya ile aşağı havzadaki iki ülke arasındaki müzakereler sürecindeki çıkmazın Amerika ve Afrika arabuluculuğunda daha önce yapılan müzakerelerin başarısızlığından kaynaklandığına değinen İdris, en son Birleşik Arap Emirlikleri arabulucuğunun Ekim ayına dek sürdüğünü, ancak hiçbir sonuç alınmadığını hatırlattı.
Aynı zamanda "Bilhassa Sudan'daki çalkantılı siyasi durumu ışığında Sudan ve Mısır'ın Etiyopya hamlesine karşı uygulayabileceği başka bir baskı kartı yok. Zirâ hükümetin kurulmasını bir yılı aşkın bir süredir geciktiren bir siyasi kriz içerisinde olan Sudan, şu an uluslararası dosyaları müzakere edebilecek güçlü bir siyasi iradeye sahip değil. Tutumu protesto gerçeğinin ötesine geçmeyen Mısır ise Addis Ababa'yı barajın işletimi ile ilgili konularda bağlayıcı ve teknik bir anlaşmaya varmaya ikna etmeye çalışıyor" şeklinde konuştu.
Afrika arabuluculuğu, Nahda Barajı dosyası üzerinde ön anlaşmaya varma yönünde üç tarafı bir araya getirmeye çalışıyor.
Ancak Etiyopya'nın Washington müzakerelerinden çekilmesi, BAE'nin anlaşma sağlama çabalarının başarısız olması ardından bu hususta bir durgunluk kaydediliyor.
Su sorunu uzmanı Etiyopyalı araştırmacı Amin Catşu da "Mevcut Etiyopya planı, gölün kapasitesinin yaklaşık yarısının depolanmasını sağlayacak olan üçüncü dolum sürecini önümüzdeki yazın başına kadar sürdürme yönünde. Addis Ababa, dolum süresini yıllarca uzatması için uluslararası düzeyde ciddi bir baskıya maruz kaldı. Bu, hükümetin kalkınma projeleri için belirlediği strateji ile çelişiyor. Dahili kullanımlar ve ihracat için elektrik üretim planları bunların başında geliyor. Bu, iki yıl süren şiddetli savaşın yansımalarını yaşayan ülkeye nakit para sağlamak için yeni kaynaklar bulunması yönünde güvence veriyor" açıklamasında bulundu.
Ülkede geçen yılın başında 110 milyonu aşan nüfus artışıyla ilgili kalkınma projelerinin artırılması ve yeni iş imkanlarının sağlanması hususunda ciddi sıkıntılar mevcut.
Amin Catşu bu konuda, "Aşağı havza ülkeleri ile müzakere etmeyi reddetmeyen Addis Ababa'nın ulusal güvenlik ile ilgili kırmızı çizgileri var. Dolayısıyla belirli sınırlar dışında ortak yönetim veya barajın işletimi hakkında veri alışverişini kabul etmeleri beklenemez" dedi.
Stratejik hata sınırları
Ebu İdris "2015 yılında Hartum'da imzalanan, müzakere ve inşaatın aynı anda sürdürülmesi hususunda anlaştıkları anlaşma, iki aşağı havza ülkesinin stratejik hatasıydı. Bu anlaşma, Etiyopya'ya inşaat sürecini sürdürme hakkı verdi. Sudan ve Mısır'ın, dolum, işletim ve bunların zamanlaması hususundaki kritik teknik bilgilerin sağlanması yönündeki taleplerini soyutladı. Ancak bu durum, aşağı havzadaki iki ülkenin barajlarını ve kalkınma projelerini doğrudan etkiliyor. Hartum ve Kahire, Addis Ababa'yı dördüncü dolum aşaması hususunda caydıracak herhangi bir baskı kartına sahip değil. Şu an Etiyopya'nın bağlayıcı bir teknik anlaşmayı kabul etmesi için hiçbir koşul yok" ifadelerini kullandı.
Şu an müzakere yoluna yeniden girilmeyeceğini düşünen Ebu İdris, Addis Ababa'nın tüm arabuluculukların başarısızlığı ve onu müzakerelere geri döndürmeye yönelik uluslararası baskı ışığında dördüncü dolum planını tamamladığını vurguladı.
İdris, dördüncü dolumun Sudan'ın Roseires Barajı'nın işletimi üzerindeki doğrudan etkisi, geliştirme projelerine yansımaları ve ek mali maliyetler istisna olmak üzere ülkesinin su kıtlığıyla ilgili herhangi bir olumsuzluğa maruz kalmayacağını da sözlerine ekledi.