"Sahte meslek" vakalarının önüne geçilemiyor

Sahte doktor, sağlıkçı, mimar, psikolog, Kur'an kursu hocası ve dişçi… Geçerliliği olmayan belgelerle kamu kurumlarında çalışan, muayenehane işleten ve Kur'an kursunda eğitim verenler tespit edildi. Eğitimciler artışın nedenlerini anlattı

Çapa Tıp Fakültesi'nde güvenlik yoktu. Kemal Atay Amfisi'ndeki derslere girdim. Daha sonra ismimi öğrencilerin WhatsApp grubuna yazdırdım. Paylaşımlarda hangi dersler olduğuna bakıp, derslere giriyordum. Toplamda kaç tane kimlik kartı yaptırdım, hatırlamıyorum. Öğrenci kartımın sahte olmasından dolayı onu cüzdanımda taşıyordum."

Kamuoyunda "sahte doktor" olarak bilinen 21 yaşındaki Ayşe Özkiraz, dün ilk kez hakim karşısına çıktı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

13 yıl hapsi istenen Özkiraz, verdiği ifadesinde kaç sahte kimlik yaptığını hatırlamadığını iddia ederken hastaların yaralarına dikiş attığını söyledi. 

Doktor kaşesini bir anlık heves ile yaptırdığını öne süren Özkiraz, 30 Ocak'ta yeniden hakim karşısında olacak. 

Sadece Ayşe Özkiraz mı? Elbette değil. Son yıllarda kendini doktor olarak tanıtıp sahte diploma ile hasta muayene eden başkaları da oldu. 

"Sahte meslek" vakalarının ardı arkası kesilmedi. Ordu'nun Altınordu ilçesinde diploması olmadan ruhsatsız klinikte hastalara seans veren psikolog ortaya çıktı. 

Hakkında soruşturma başlatılan "sahte psikolog" E.E.'nin ilçe kaymakamlığını ziyaret ettiği bile belirlendi. 

Diyanet İşleri Başkanlığı'na (DİB) bağılı Kur'an kurslarında görev yapan B.S'nin lise ve üniversite diplomasının sahte olduğu tespit edildi. 

 

Sahte diploma
Son dönemlerde sahte diplomalarda artış gözlemleniyor / Fotoğraf: AA

 

DİB, sahte diploma düzenleyerek Kur'an kursunda çalışan B.S'nin işine son verdi. B.S. ise verilen kararın iptali için dava yoluna gitti.

Sahte doktor, sağlıkçı, psikolog, mimar ve Kur’an kursu hocasına bugün de sahte dişçi ortaya çıktı. 

Mersin'de ruhsatsız muayenehane işlettiği belirlenen sahte diş hekimi operasyonla gözaltına alındı, çalıştığı muayenehane mühürlendi. 

Bunlar yaşanan vakalardan sadece birkaçı. Üstelik hepsi 2022 yılında yaşandı. 

Son dönemlerde buna dair haberlerde artış yaşandı. Peki bu durumlar niye fazlalaştı? 

"Diplomalar çoğaltılamaz ve kopyalanamaz hale getirilmeli"

Eski Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, örnekleri hatırlatarak "Artmış olmalı ki bu insanlar işe girmek için bir şeyler ibraz ediyor. O ibraz ettikleri de herhalde sahte diplomadır, olmasa böyle bir işi nasıl yapabilirler" dedi.

 

Yusuf Ziya Özcan
Yusuf Ziya Özcan / Fotoğraf: AA

 

YÖK Başkanı olduğu dönemde bu tür olayları önlemek için bir tedbir düşünüldüğünü ifade eden Özcan, "Diplomalara yapıştırmak için hologramlı bir şey koymaktı. Bu hiçbir zaman çoğaltılamıyor, kopyalanamıyor. Yani benzeri üretilemiyor. Amaç diplomanın orijinalini muhafaza ederek herkesin rahat etmesini sağlamaktı" diye konuştu.

Başkan olduğu dönemde gündeme gelen tedbirin hayata geçirilip geçirilmediği konusunda şu an bilgisinin olmadığını dile getiren Prof. Özcan, "sahte doktor" Ayşe Özkiraz olayına değinerek şunları kaydetti: 

Hem işe girmenin zorluğu hem de o kızın ailesine verdiği söz gibi birtakım nedenlerle sahteciliğe başvuruluyor. Çok genel olduğunu düşünmüyorum ama sayısı okuduklarımızdan da fazladır." 

"Bu bir insanlık suçudur"

Eğitimçi Prof. Dr. Ali Baykal ise sahtenin her türlüsü gibi hele hele hocanın sahtesinin felaket derece zararlı olduğunu dile getirdi. 

 

Ali Baykal
Ali Baykal / Fotoğraf: Twitter

 

"İnsanlar hak etmedikleri mal ve hizmetlere talip olabiliyor" diyen Baykal, "Bu işlerin yaptırımının caydırıcı olmaması da çok kötü" ifadelerini kullandı.

"Bu bir insanlık suçudur" görüşünü paylaşan Baykal, "Sahteciliğe başvurmanın nedenleri arasında ekonomik ve kariyer gibi sebepler yatıyor. Ekonomi başta geliyor, çünkü buradan bir gelir elde ediyor. Biraz da tatminsizliğin sonucu olarak 'doktorum' diye görünmek, bir ek değer sağlayabiliyor. Sonuca baktığımızda sıradan insanlar o sahtekarlık yapanların mağduriyetini yaşayabiliyor" değerlendirmesinde bulundu. 

"Liyakat ve ehliyetle ilgili bazı sorunlar var"

Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) ile Öğretim Elemanları Derneği (ÖGEDER) Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak, sahte diploma ve belge konusunda akademisyenlere çok büyük görev düştüğünü aktardı. 

Özkoçak'a göre akademisyenlerin öğrencilerin mezuniyet süreçlerini iyi takip etmesi gerekiyor.

 

Vahdet Özkoçak
Vahdet Özkoçak / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Sahte belgelerle doktorluk yapanlar olduğu gibi sahte dil belgesiyle akademisyenlik yapanların bulunduğunu vurgulayan Özkoçak, sahtekarlıkların önüne geçilmesi için e-devlet sisteminin daha iyi kullanılması gerektiğini belirtti. 

"Bütün diploma ve belgeler e-devlet arşivinde bulunmakta" diyen Özkoçak, "Bazı kurumların bunu kullanılması konusunda aksaklıklar olduğunu görüyoruz. Eğer bu aksaklıklar olmasaydı sahtecilik gündeme gelmeyecekti" dedi.

Sürekli olarak liyakat ve ehliyet vurgusu yaptıklarını dile getiren Doç. Dr. Vahdet Özkoçak, "Bazıları 'şu kişi şunu yapıyor, ben neden yapamıyorum' deyip bu olaylara tevessül edebiliyor. Özellikle akademi dünyasında liyakat ve ehliyet ile ilgili bazı sorunlar olduğu bir gerçek" ifadelerini kullandı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU