Cezayir'de cezaevi nasıl "suç mekanına" dönüştü?

Cezayir'de yetkililer "alternatif cezalar" uygulamayı planlıyor, uzmanlar ise "hapis cezasısın amacından saptığını" savunuyor

Başkent Cezayir'deki el-Harraş Hapishanesi, ülkede suçun gelişiminin kanıtlarından biri olarak görülüyor / Fotoğraf: Cezayir Haber Ajansı

Cezayir, suçun her düzeyde artması ve toplumun istikrarsız bir durumla karşı karşıya kalması üzerine ceza reformuna yöneldi.

Her türlü suçun yaygınlaşması ve suçlu çemberinin genişlemesi dolayısıyla uygulanan cezaların artık etkili olmadığı görüldü ve bu da durumu yeniden gözden geçirme kararını beraberinde getirdi.

Alternatif çözümler

Cezayir makamları, kamu yararı alanında çalıştırmak da dahil olmak üzere hapis cezasına daha alternatif cezalar uygulayacaklarını ve elektronik bileziğin yerli olarak üretilmesi ve tamamen yerli bir sisteme göre kontrol edilmesini sağlayan bir proje ortaya koyacaklarını açıkladı. 

Cezaevleri ve Yeniden Bütünleştirme Dairesi Genel Müdürü Said Zarb, yetkililerin hapis cezasına çözüm bulmak ve cezaevlerindeki aşırı kalabalığı hafifletmek amacıyla daha fazla alternatif cezayı hukuk sistemine dahil etmeyi amaçladıklarını belirtti. 

Zarb, konuya ilişkin değerlendirmede bulundu:

Alternatif çözümler bugün yeni değil, Cezayir'in 14 yıl önce başlattığı bir deneyim. Ama pek sonuç alınmışa benzemiyor. Şartlarını yerine getiren hükümlüler için bu ceza türünün etkinliğini ve başarısını incelenmelidir. Ayrıca, kamu yararına çalışma cezası ve diğer alternatif cezaların uygulanmasına ilişkin olabilecek en iyi şartlar ve koşullar konusunda bu alandaki aktörlere danışılmalıdır.


"Hapishane, sosyal açıdan bir suç okulu haline geldi"

İnsan hakları aktivisti Abid Numan, Modern ceza politikası, suçluyu yalnızca cezalandırmak için cezalandırmak yerine, ıslah etmek için bir dizi önlem almayı daha ön planda tutmuştur. Bu amaca ancak alternatif bir ceza politikasının benimsenmesi ile ulaşılabilir. Yeni uygulamanın önemi, suçlunun cezasını cezaevi ortamından uzak koşullarda çekebilmesi ve aynı zamanda toplumun genel yararına katkıda bulunabilmesi için suçluya nispeten olumlu bir alternatif sunmasıdır" şeklinde konuştu.

Abid Numan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Alternatif ceza mevzuattan mevzuata farklılık gösterdiği için duruma göre kamu yararına ücretsiz çalıştırma, para cezası, adli ve elektronik kontrol ya da şartlı salıverme yollarına başvurulmaktadır. Cezayirli hukukçular, bu önlemleri ceza kanunları, ceza usulleri, hapishane düzenlemesi ve sosyal yeniden bütünleşme hükümlerine uygun olarak uygulamayı ön planda tutmaktadır. Çünkü hapishane, sosyal açıdan bir suç okulu haline geldi, bu sayede mahkum, umutsuz ve suçlu olan kişilerle temasa geçiyor ve buna bağlı olarak, ceza süresinin sonrasında da devam edecek ilişkiler kuruyor. Sonuç olarak suç pekiştiriliyor, bu da hapis cezasının küçük suçlar için bir ceza olduğu kanaatini güçlendiriyor.


"Ceza, suçu ortadan kaldırmak için yeterli değil"

Sosyal Bilimler Fakültesi'nde araştırmacı olan Bin Mustafa Dahu cezanın sosyal koşullarla ilişkisini şu sözlerle ifade etti:

Cezayir, suçun nedenlerine sosyal ve ekonomik bir yaklaşım benimsemeye çalışıyor, bu da suçun sosyal koşulların kaçınılmaz bir sonucu olduğunu doğruluyor. Bu nedenle ceza, suçu ortadan kaldırmak için yeterli değildir.


Hapis cezasının kaldırılması sadece sosyal tehlike oluşturmayan ve ıslah olma potansiyeline sahip veya kazara suç işleyenler için geçerli alacak.

Cezayir yıllardır mahkemelerdeki hakimlerin, adalet sistemini modernleştirme ve bireysel özgürlüklere ve insan haklarına saygı gösterme amacıyla hapis cezasına alternatif cezalar uygulamasına izin verdi. Ancak bundan iyi bir sonuç alınamadı.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU