Mehmet Uçum: Erdoğan'la Bahçeli arasında uyumsuzluk olduğunu düşünmek provokatifliktir

"Bahçeli ve Cumhurbaşkanı arasında o kadar yüksek bir uyum var ki şaşırırsınız"

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, MHP lideri Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısından Erdoğan'ın haberinin olmadığına yönelik iddiaları 'provokasyon' olarak değerlendirdi. Yaşanan süreci "terörsüz Türkiye'ye yönelik devlet inisiyatifi" olarak tanımladı, "Dolayısıyla bu asla akıllarda kaldığı gibi ne eski tarzda ne de onun yeni versiyonunda bir çözüm süreci değildir" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ekol TV'de gazeteci Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtlayan Uçum şunları söyledi: "Bahçeli ve Cumhurbaşkanı arasında o kadar yüksek bir uyum var ki şaşırırsınız. Onlar arasında her türlü gelişkin bir iş birliği söz konusu. Haberinin olmadığına ilişkin haberler tamamen tevzirattır. Devletin böyle inisiyatif aldığı bir konuda ikisi arasında bir uyumsuzluk olduğunu düşünmek tamamen provokatifliktir." 

“Kürt sorunundan kasıt yetki devri midir?" diyen Mehmet Uçum şunları söyledi:

"Bu sorulara cevap verin. Türkiye’de Kürtlerin kendilerine ait devleti, milleti, ülkesi olması, dillerini kullanmaları, siyasi propaganda, siyasi faaliyetleri yapmaları konusunda bir sorunları yok. Devlet kaynaklarından pay alma konusunda bir sorunları yok. Eğer birtakım sorunlar yaşanıyorsa o sorunları tarif etsinler ortaya koysunlar. Sadece Kürtlerin sorunu olmadığını ben kanıtlarım.” 

Uçum sözlerini, "Kaynakların adil dağılımında ortaya çıkan sorunlar, kamu görevlerinde liyakate dayalı görev almak ile ilgili sorunlar... Ne sorun tarif ederlerse etsinler bu sorunlar Türkiye’de yaşayan her etnik kesimin, her insanın sorunu. Ortaklaştığımız sorunları belli bir grubun kimliği üzerinden bir kimlik siyaseti sorununa dönüştürürseniz bu Türkiye karşıtlığıdır” ifadeleriyle sürdürdü.  

"Çözüm süreci değil devlet inisiyatifi"

Uçum, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Öcalan'a çağrısıyla başlayan 'yeni süreç' tartışmalarına ilişkin ise şunları aktardı:

"Devlet inisiyatifi. Arkadaşlar çözüm sürecinin Türkiye siyasal müktesebatında bir anlamı var. Çözüm süreci derken akıllarda kalan ne? Sonuçta birtakım müzakereler, İmralı'yla görüşmelerin olduğu vesaire... Akil insanlar heyetiyle Türkiye'nin dolaşılıp bir yaklaşımın anlatıldığı, ortaklaşa basın toplantıları yapılıp kamuoyuna birtakım açıklamaların yapıldığı, Nevruzlarda Öcalan'ın mektubunun okutulduğu bir süreç vardı. Sayın Bahçeli bu yaklaşımı ortaya koyduktan sonra, sayın Cumhurbaşkanı bir paradigma değişimini ortaya koyduktan sonra hep bu yeni çözüm süreci midir dendi. Hayır, bu bir devlet inisiyatifidir. Bunun altını çizerek söylüyorum.

Devlet illa birtakım şeyleri bazı yerlerle müzakere ederek yapmak zorunda değil. Hatta belki bu süreçte devlet bütün birikimi üzerine bu inisiyatifle kökten bir çözüm için, tırnak içinde söylüyorum, sorunun çözümü için bir adım atıyor. Bunun adı terörsüz Türkiye'ye yönelik devlet inisiyatifi. Bunun sosyal, siyasi ve psikolojik bir adı olacaksa, terörün sonlandırılması, terörün sona erdirilmesi, kardeşliğin güçlendirilmesi. Ya da milli birlik ve kardeşlik projesi. Ya da Türkiye'nin bütün kesimlerinin, Kürtlerin de dahil herkesin devletine en yüksek seviyede sahip çıkması, ülkesine en yüksek seviyede sahip çıkmasının koşullarını sağlama inisiyatifi. Dolayısıyla bu asla akıllarda kaldığı gibi ne eski tarzda ne de onun yeni versiyonunda bir çözüm süreci değildir."


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU