Mısır ile Libya arasındaki başlıca anlaşmazlık konusu: Deniz sınırları

Sisi, tek taraflı olarak Libya ile deniz sınırı belirleyen bir orta çizgi ilan ederken Başağa hükümeti müzakere çağrısında bulundu

Analistler, Mısır’ın iki ülke deniz sınırlarının belirlenmesine yönelik aldığı kararı Abdulhamid ed-Dibeybe hükümeti ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmaya bir misilleme olarak yorumladılar / Fotoğraf: AFP

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, tek taraflı olarak ülkesinin batı deniz sınırlarının çizildiğini duyurdu.

Bu adım, Mısır hükümetinin kararını vakit kaybetmeden reddettiğini açıklayan Trablus'un Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ile ilişkilerdeki anlaşmazlıkları ve gerginlimi artırdı.

UBH, Mısır'ın kararını, "Libya deniz sınırlarına ve karasularına tecavüz" olarak değerlendirdi.

Gözlemciler, Mısır'ın kararını UBH ile Ankara arasında geçen ekim ayında imzalanan ve Türkiye'ye Libya kıyılarında Mısır, Yunanistan ve Türkiye gibi bazı Akdeniz ülkeleri arasında tartışmalı olan sularda enerji kaynağı arama izni veren anlaşmaya misilleme olarak yorumladı. 

Ayrıca, Fethi Başağa'nın başbakanı oluduğu, Bingazi merkezli İstikrar hükümeti, Trablus, Kahire, Atina ve Ankara arasında gerginliğin yaşandığı bu konuda tarafsız bir tutum sergiliyor.

İstikrar Hükümeti tarafları, bölgenin istikrarı için bir tehdit haline gelen bu gerginliği sona erdirmek üzere birlikte müzakere masasına oturmaya çağırdı.


Mısır'dan şaşırtan karar

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Akdeniz'de Libya ile paylaşılan batı deniz sınırlarını belirlediğini duyurduğu Cumhurbaşkanlığı kararına ilişkin açıklama yapıldı.

Kararın 1'inci maddesi, Mısır karasularının sınırlarının, 12 deniz mili (22 bin 224 kilometre) mesafe için Mısır-Libya kara sınırının 1 nolu noktasından başlayıp, 8 nolu noktaya kadar uzanmasını, daha sonra Mısır'ın batı deniz sınırlarının çizgisinin kuzey yönünde 8 nolu noktadan başlayarak 25. doğu meridyenine paralel olarak 9 nolu noktaya ulaşmasını öngörüyor.  

Kararın 2'nci maddesi ise koordinat listelerinin bu konuda yürürlükte olan kurallara göre ilan edilmesi ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterine bildirilmesini öngörüyor.

Mısır'ın eski Petrol Bakanı Usame Kemal, Alarabiya.net haber sitesine yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

Doğu Akdeniz bölgesi, içinde bulunduğu devasa gaz rezervleri nedeniyle uluslararası petrol şirketleri için çıkarları açısından büyük bir önceliğe sahip. Batı deniz sınırlarının çizilmesi de, her ülkenin doğal kaynakları üzerindeki hakkını korumaya yönelik 1982 tarihli BM Anlaşması uyarınca bu bölgelerde ve derin sularda keşif çalışmaları yapılmasına yönelik sorunları çözüyor. Karar, Mısır'ın bu bölgeleri uluslararası şirketlere sunmasını sağlayacaktır. Çünkü bu şirketlerden bazıları, sınırların bilinmediğini ya da net olmadığını yahut anlaşmazlıklar olduğunu iddia ederek çekiniyor ve keşif çalışmaları yapmayı reddediyorlardı. Şimdi herkes için karar alınmış oldu. Söz konusu bölgelerin Mısır'a ait ve Mısır'ın egemenliğine tabi olduğu ve Mısır'ın bu bölgelerde avlanma ve keşif yapma hakkına sahip olduğu biliniyor. Türkiye ile Libya arasındaki denizcilik anlaşmasının imzalanmasına eşlik eden son karışıklıklar çerçevesinde bu karar, Kahire için en önemli ve en büyük kazanımdır.


Kemal'e göre bu kararın yararlarından biri de uluslararası şirketlerin Akdeniz'deki yatırımlarını artırmak, mevcut ortaklarla olan yatırımları ve işleri geliştirmek ve araştırma ve keşif haritasına yeni alanlar koymak olacak. 


Trablus, Mısır'ın kararını reddetti

Ayrıca UBH Dışişleri Bakanlığı, Mısır'a deniz sınırlarının her iki tarafın çıkarlarını garanti eden ve BM Antlaşması ve uluslararası hukuka dayanan eşitlik ilkesi çerçevesinde yapılacak müzakereler yoluyla bir anlaşmayla çizilmesi çağrısında bulundu.

Bakanlıktan yapılan resmi açıklamada, Mısır'ın Libya ile batı deniz sınırlarının belirlenmesine yönelik aldığı kararını "tek taraflı olarak Libya devletinin karasuları ve kıta sahanlığının ihlali olduğundan uluslararası hukuka göre haksız bir sınır çizme" olarak niteleyerek kararın reddedildiğini bildirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mısır hükümetini UBH ile deniz sınırları konusunda müzakereler başlatmayı düşünmeye çağıran Bakanlık, "ilan edilen deniz sınır hattının Libya ile Mısır'ın ana kıyıları arasındaki eşit mesafeyi hesaba katmadığı" vurgulandı.

Libya'nın bu konudaki yükümlülüklerine bağlı olduğu belirtilen açıklamada, son dönemde Tunus ve Malta ile yaşanan kıta sahanlığı meselesinin bunun en büyük kanıtı olduğunu belirtildi.

Açıklamada konunun, müzakereler sırasında iki taraf arasında üzerinde anlaşmaya varılacak olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD) da dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 33'üncü maddesi uyarınca barışçıl yollarla çözülebileceğine dikkati çekti.


Türkiye'den karara eleştiri

Mısır'ın Libya ile batı deniz sınırlarının belirlenmesine yönelik kararına Türkiye'den ilk tepki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, UBH ile uzun vadeli enerji yatırımlarının faydalı olduğunu ve bazı ülkelerin iki taraf arasında imzalanan anlaşmayı reddetmesinin nedenlerinden birinin de bu olduğunu söyledi.

Ancak Erdoğan, söz konusu ülkelerin isimlerini zikretmedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi Kapasite Artış Töreni'nde yaptığı konuşmada, enerji alanında yapılan her yatırım bir ya da yarım asırlık bir geçmişe sahip olmasına rağmen Ankara'nın enerji alanındaki hedeflerinin Türkiye'nin Libya ile imzaladığı anlaşmaya ilişkin rahatsızlığa yol açtığını söyledi.

İki ülke arasındaki siyasi ve diplomatik ilişkileri ortak ekonomik çıkarlar temelinde geliştirmek istediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer alanlarla birlikte enerji alanında da yeni kazanımlar elde etmek için çalıştıklarının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, geçen ekim ayı başlarında UBH ile petrol ve doğal gaz arama alanlarında imzalanan ve başta Yunanistan ve Mısır olmak üzere birçok bölge ülkesi tarafından karşı çıkılan yeni anlaşmalara atıfta bulurken, Libya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmalar kapsamında Türk şirketleri, Libyalı şirketlerle işbirliği içinde karada ve denizde petrol ve doğalgaz arama, sondaj ve arama faaliyetleri yürütmeye başladılar.

Bu anlaşma, aralarındaki diplomatik anlaşmazlıkları çözmek için Mısır ve Türkiye arasındaki müzakerelere karşı ciddi bir risk oluşturarak iki ülkenin bir birlerinden tamamen kopmalarına neden oldu.

İki ülkenin Libya'daki krize ilişkin biri birine zıt tutumları ve görüşleri, son yıllarda aralarında yaşanana anlaşmazlıkların nedenlerinin başında geliyordu.


Başağa'dan müzakere çağrısı

İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa, Mısır, Türkiye ve Yunanistan'ı Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tek taraflı kararlar almamaya çağırdı.

Başağa, Bingazi'den yaptığı açıklamada, "Libya içinde de yansımaları olan uluslararası ve bölgesel kaostan kaynaklanan istisnai koşulların yanı sıra ülkelerin farklı ve çatışan çıkarlarını Libya'daki kırılgan durumun sebebi ve İstikrar Hükümeti'nin başkent Trablus'a girmesini ve işlerini oradan yürütmesine engel olmaya devam ediyor" dedi. 

Başağa, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bazı ülkelerin bu istisnai koşullardan yararlandığını ve Libya'nın ulusal çıkarlarını dikkate almadan kendi çıkarları için bu durumu korumak istediğini görmek büyük bir talihsizlik.  Libya hükümeti, yasal ve ulusal sorumlulukları gereğince Mısır, Türkiye ve Yunanistan hükümetlerine, deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda Akdeniz bölgesinde gerilimi artıracak ve durumu daha da ağırlaştıracak tek taraflı adımlar atmamaları çağrısında bulunmaktadır.


Avrupa, Yunanistan'ı destekliyor

Akdeniz'de taraflar arasındaki anlaşmazlıkların boyutunun bir diğer göstergesi olarak Avrupa Birliği (AB), Türkiye ile UBH arasında imzalanan anlaşmaya ilişkin resmi tutumunu açıkladı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell, AB'nin anlaşmayı reddettiğini duyurarak AB'nin tutumunu açıklamış oldu.

Yunanistan basınına göre Borrell, geçtiğimiz Kasım ayında Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'un kendisine gönderdiği mektuba yanıt olarak gönderdiği mektupta, AB'nin anlaşmayı kesinlikle reddettiğini belirterek yaşlı kıtanın tutumunu net bir şekilde ortaya koydu.

Yunan basını Borrell'in mektupta bu tutumu sürdürme sözü verdiğini bildirdi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU