Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD ile İngiltere temaslarına yönelik eleştirilere ve "Somut vaatlerde bulunmuyor" iddialarına cevaben "3 Aralık'ı bekleyin" demişti.
Bir kesim, bu açıklamayı "Adaylığını açıklayabilir" olarak yorumladı.
Ancak kısa sürede 3 Aralık'ta CHP'nin "İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşması" adıyla yeni bir vizyon belgesi açıklayacağı öğrenildi.
Üstelik bu vizyon belgesinin hazırlanmasında ekonomist Jeremy Rifkin, Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Prof. Dr. Refet Gürkaynak, eski Merkez Bankası Başekonomisti Ali Hakan Kara ve yoksullukla ilgili çalışmalarıyla dikkat çeken Hacer Foggo'dan da danışman olarak faydalanılacağı netleşti.
Partililer akın etti, organizasyonda sıkıntılar yaşandı
En sonunda beklenen gün geldi. "İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşması"nın yapılacağı İstanbul Harbiye'deki Lütfü Kırdar Kongre Salonu'na çeşitli ilçelerden yüzlerce CHP'li akın etti.
Ekonomistlerin konuşacağı bir etkinliğe iş dünyasından, medyadan, STK'lardan seçilmiş isimleri çağırmak yerine teşkilatların davet edilmesi bir taraftan da kapasitenin üzerinde bir kalabalığa neden oldu.
Girişlerde ve organizasyonda yaşanan karmaşa zaman zaman medya mensuplarını da zorladı.
Gözler İmamoğlu ile Kaftancıoğlu üzerindeydi
Ön sıralarda oturan CHP ileri gelenleri arasında gözler aralarında gerginlik olduğu iddia edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun üzerindeydi.
İkilinin el sıkışmadığını iddia eden paylaşımlar olsa bile o karmaşada bu iddiayı doğrulayacak veya yalanlayacak tanıklığımız olmadı.
Kılıçdaroğlu'nun yanında ise eşi ve eski CHP Genel Başkanları Altan Öymen ve Murat Karayalçın gibi isimler vardı.
Açılış konuşmasında hem eleştirilere cevap verdi hem de kararlılığını gösterdi
Yaşanan karmaşa Kılıçdaroğlu'nun açılış konuşması ile kendisini coşkuya bıraktı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasındaki "Ne derlerse desinler inandığım vizyon yolculuğundan asla bir geri adım atmayacağım ve vazgeçmeyeceğim" şeklindeki sözleri yurtdışı seyahatlerini eleştirenlere cevap olarak algılandı.
Hemen devamında eklediği "Hepiniz şuna inanın. Bay Kemal çıktığı yoldan asla geri adım atmaz. Kısa bir süre sonra da Almanya'ya gideceğim" sözleri ise adaylık yolunda kararlılığının işareti gibiydi.
Kılıçdaroğlu ardından kendisinden sonra söz alacak isimleri tanıtarak, önce onların konuşacağını, en sonunda bir kapanış konuşması yapacağını duyurdu.
Konuşmaların uzaması salonda sıkılmaya neden oldu
Kılıçdaroğlu bunu söylediğinde herkes kısa belki de toplasan yarım veya bir saatte bitecek konuşmalar beklerken özellikle uzaktan bağlantı ile yapılan konuşmaların uzaması, içeriklerinin daha teknik bilgi gerektirmesi salonda sıkılma emarelerine neden oldu.
Baştaki organizasyon eksikliği burada da kendisini gösterdi.
Örneğin ekonomist Jeremy Rifkin konuşması tercüme edilmediğinden salonda bulunan birçok kişi anlamadı.
Salonda olanların ikili sohbetlerinde üzerinde durduğu bir konu da seçime giderken CHP örgütlerinin organizasyon eksiklerinin de giderilmesi gerektiği oldu.
Böke, salondaki rehaveti dağıttı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke'nin siyasetten edindiği deneyimle ekonomi içerikli konuşmasını daha sıradan insanların anlayacağı dilden ve coşkuyla anlatması salondaki rehaveti biraz dağıttı.
Kılıçdaroğlu, başarılı bir konuşmayla salonu canlandırdı.
Birçok insanın planlamadaki eksikleri eleştirdiği anda kapanış konuşması için sözü alan Kılıçdaroğlu’nun başarılı hitabı neredeyse organizasyon bozukluklarıyla anılacak açılışı da CHP’nin vizyon belgesini de kurtardı.
CHP, "ekonomide ben de varım" dedi
Yapılan kimi yorumlarda iktidarı kazanmaları halinde CHP’nin ekonomiyi Babacan liderliğinde Deva Partisi’ne bırakacağı öne sürülürken tersine kendilerinin de iddialı olacağını göstermiş oldu.
Kılıçdaroğlu, eylül ayında partiye seslenerek "benimle misiniz" diye seslenmişti. Bu partiye yönelik en önemli çıkıştı.
Bugünkü konuşması ise artık Türkiye'ye ve siyaset üzerinde etkili yurtdışındaki çevrelere seslenme konuşmasıydı.
Nasıl bir iktidar kurgusu ile Türkiye'yi yöneteceklerini, önceliklerinin neler olacaklarını ilan etti.
Danışmanlarını siyaset üstü tutmaya çalışıyor
Konuşmasını hazırlarken sırf bir siyasetçi konuşması olmaması için önceden uzman danışmanlara sunum yaptırdığı anlaşılıyordu.
Kılıçdaroğlu'nun ekonomi yönetiminde faydalanacağı danışmanları seçerken siyaset üstü konumlandırmaya çalıştığı görülüyordu.
Siyasetçi ve partili olan Böke, Öztrak gibi isimler salondayken diğer danışmanlarının hiçbirinin salonda olmamasını eksiklik görenler olduğu kadar, onları siyasetin dışında tutmaya çalıştığı yorumlarına neden oldu.
Kılıçdaroğlu, danışmanlardan gelen projeleri siyaset diliyle halka anlatmaya çalışacak
Açılışta CHP'nin daha önce üzerinde çok durmadığı endüstriyel dönüşüm, dijital teknoloji, yeşil enerji vb. gibi alanlarda yeni vizyonları ortaya konuldu.
Önümüzdeki dönemlerde açılışta konuşan ekonomist ve uzmanların bu konularda somut projeler geliştirecekleri, Kılıçdaroğlu’nun da bunları siyasetin diline uyarlayarak halka anlatacağı anlaşılıyor.
6'lı masadaki ortaklarını övdü
Kılıçdaroğlu, salonu dolduran partilileriyle birlikte gövde gösterisi yaparken herkesin aklında "6'lı masa bu işin neresinde" sorusu vardı. Kılıçdaroğlu, kapanış konuşmasında 6'lı masadaki liderlere övgü dolu sözler sarf ederek yeni vizyon belgesi ile 6'lı masa arasında da bir bağ kurdu.
"Kimse bu kadar çalışmayı başkasını aday göstermek için yapmaz"
Gerek kapanış konuşmasını gerek etkinliğin genelini değerlendirmek gerekirse net olan Kılıçdaroğlu adaylıkta ısrarlı olduğunu gösterdi ve nerede kadron diyenlere de "İşte kadrom bu diyerek" cevap vermiş oldu.
"Aday olacak mı" sorusuna görüşlerini dinlediğimiz partinin gazeteci kökenli deneyimli bir danışmanının "Kimse bu kadar çalışmayı ve hazırlığı gelsin de bir başkası yapsın diye yapmaz" cevabı önemliydi.
Eksiklerine karşın CHP, 6'lı masanın anayasa toplantısından sonra seçime yönelik ilk ciddi çalışmasını bugün yapmış oldu, bir nevi manifesto açıkladı.
Kılıçdaroğlu konumunu güçlendirdi, kartlar yeniden dağıtılacak
Sonuç olarak günü değerlendirmek gerekirse Kılıçdaroğlu bugün salondan "aday olmaz" diyenlere nispet ısrarcı olduğunu göstererek ve partisinin desteğine de sahip olduğunu hissederek mutlu çıktı.
CHP üyelerinin ise seçimi heyecanla bekledikleri görüldü.
Bir ara partililerin canları sıkılsa ve yorulsalar da en son Kılıçdaroğlu'nun konuşmasıyla mutlu ayrıldıkları gözlendi.
Kısaca 3 Aralık, Türkiye'de gündemi değiştirecek bir güne tanıklık etmese dahi siyasete kafa yoranların kafasında bazı konuların netleşmesi ve önümüzdeki günlerde yeni hamlelerin de oluşması için gayet verimli bir gün oldu.
© The Independentturkish