İstanbul Beyoğlu'nda 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 81 kişinin yaralandığı terör saldırısına ilişkin gözaltına alınan 51 kişiden, bombayı bırakan Ahlam Albashır'ın da aralarında bulunduğu 17'si tutuklandı.
Bugün ifade işlemlerinin ardından savcılık, 49 şüpheliden Ahlam Albashır'ın da aralarında bulunduğu 17'sini "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "kasten öldürmeye yardım" suçlarından tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk etti.
Savcılık, 3 şüpheliyi adli kontrol talebiyle hakimliğe sevk ederken, diğer 29 şüphelinin sınır dışı edilmesine karar verildi.
İstanbul 3. ve 4. nöbetçi sulh ceza hakimliklerinde tercümanlar eşliğinde ifadeleri alınan Albashır'ın da aralarında bulunduğu 17 şüphelinin tutuklanması kararlaştırıldı.
Şüphelilerden 3'ü ise haklarında adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Albasır cezaevine götürüldü
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanan şüpheliler, sağlık muayenesi için geniş güvenlik önlemleri altında Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne getirildi.
Şüpheliler, muayenelerinin ardından araçlara bindirilirken hastane bahçesinde bulunan bazı vatandaşlar "masum insanlardan ne istediniz" şeklinde tepki gösterdi.
Aralarında Ahlam Albashır'ın da bulunduğu bazı tutuklular, Marmara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ne konuldu.
Şüphelilerden 6'sının hakimlik ifadeleri ortaya çıktı
İstanbul 3. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nde ifadeleri alınan şüphelilerden Ammar Jarkas, Edirne üzerinden kaçan Bilal Hassan'ı tanımadığını öne sürdü.
Korsan taksicilik yaptığını söyleyen Jarkas, "Halil Menci, onu (Ahlam Albashır) taşımamı istedi. Menci, Suriye Kamışlı’da oturuyor. Hiçbir şey bilmeden sadece onu taşımam söylendi. Yakalandığım yer de komşumuzun evidir. Biz sonradan o evdeyken onun fotoğrafını gördüğümüzde polise bildirmek istedik ancak biz bildirmeden polis geldi" dedi.
Şüphelilerden Mahmud Haso ise ifadesinde, Türkiye’de yeni olduğunu, Ahlam Albashır'ın yakalandığı evde otururlarken şüpheli Hatice El Kurdi’nin yanında siyahi bir kızla geldiğini, kuzeninin 'Bu kim?' diye sorması üzerine El Kurdi’nin "Bunu Ahmed oğlum getirdi, yurt dışına gidecekmiş" dediğini belirtti.
Söz konusu eve, Emine adlı bir kadının yeni doğmuş çocuğunu görmek için gittiklerini iddia eden Mahmud Haso, "Bombayı patlatan şahsın eve gelen şahıs olduğunun farkında bile değildim. Ammar ile Bakar telefondan birbirlerine bir şeyler gösterdi. Sonra mutfağa konuşmaya geçtiler. Misafir onların misafiriydi. Hiçbir şeye karışmadım. Zekeriya’yı içeri çağırdılar. 10 dakika geçti, Zekeriya'nın küfrünü duydum. 'Siz kimi eve getirdiniz?' dedi. Çıkarken kapının orada durdu, 'Polisi arayacağım telefonu getirin.' dedim. Kuzenim kapıdayken bağırıp birbirlerine girmişlerdi. Ammar, 'Bak o olmayabilir.' diye söyledi. Daha sonra kapı çaldı, polisler geldi. Kuzenim, 'Kız burada' dedi" şeklinde konuştu.
Şüphelilerden Hadir Carkes ile Hatice El Kurdi, çocuk ziyareti için, Muhammed Şiho ve Mesut Hesso ise kısa süreliğine ilaç almak için Ahlam Albashır'ın yakalandığı eve uğradıklarını öne sürdüler.
İstanbul 3. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, 9 şüphelinin, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "bombalama, nükleer veya kimyasal silah kullanarak tasarlayarak öldürme" ve "bombalama, nükleer veya kimyasal silah kullanarak tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçlarından tutuklanmalarına karar verdi.
Şüphelilerden Zekeriya Muhammed Şemmuni’nin dosya kapsamında yakalanan bir başka şüpheliyle WhatsApp uygulamasından irtibat kurduğu bilgisine yer verilen kararda, Ammar Jarkas'ın, şüpheli Albashır'la birlikte hareket eden Bilal Hassan'ı kaçması için araçla Edirne'ye götürdüğü, Jarkas'da patlamaya dair WhatsApp yazışmaları bulunduğu ve Albashır'a kıyafetlerini değiştirmesi için ses kaydı attığı vurgulandı.
AA