13. Boğaziçi Zirvesi İstanbul'da başladı. 

Zirveye, 47 ülkeden üst düzey katılım var. Bugün (10 Kasım) başlayan Boğaziçi Zirvesi'nin ilk konuşmacıları arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu vardı.

"Yüksek düzeyde katılım olan böyle bir konferansta ülkemi temsil etmek büyük bir onur" diyen Ertuğruloğlu "Bu, çok sık olan bir şey değil" dedi.

Bakan Ertuğruloğlu, "Ben öyle bir ülkeden geliyorum ki aslında 'resmen var olmamalı' deniyor. Mensup olduğum halkın kimliği ve egemenliği yok sayılıyor. Kıbrıs Türk toplumu 60 yıldan fazladır izolasyon ve ambargolarla mücadele ediyor" ifadelerini kullandı.

1963'ten bu yana ambargo altındayız

Zirvenin mottosunun "Büyük Dönüşüm" olmasına işaret eden Ertuğruloğlu, 1963 yılından bu yana Kıbrıs Türklerinin ambargolara maruz kaldığını hatırlatarak şöyle konuştu:

"Kıbrıs Türkleri, haksızca yönlendirilmiş uluslararası toplumun bakışını değiştirmeye çalışacak. Kıbrıs Rum halkı ve Kıbrıs Türk halkı vardır. Kültürel ögeleri olsa da Kıbrıs milli bir kimlik değildir. Kıbrısça bir dil, Kıbrıs'ın dini yoktur. İki ulus aynı adada yaşıyor. Bir adada iki ayrı egemen devlet vardır. Bu, Kıbrıs adasının yadsınamaz gerçeğidir. Sanki biz azınlıkmışız gibi muamele görmemiz kabul edilemez."

Zirvede, "Atatürk ve Dünya" konulu bir panel gerçekleştirildi. Panelde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, ABD ve Almanya'daki bazı akademik çevrelerde Atatürk'ün "diktatör" olarak nitelendirildiğini aktararak, "Bunlar çok ucuz yönlendirmeler" dedi. 

Türkiye'de muhafazakar Atatürk eleştirilerini "laiklik" eleştirisiyle başlattığına değinen Ortaylı, "Laiklik sekülerleşme ile ilgili değildir. 'Sekülerleşme' kavramı laikliği tanımlamak için yeterli değildir. Biz, her zaman Fransızcadaki anlamını kastederiz. Türk laikliğini eleştirmek için, bilimsel bir referans olmaksızın 'Stalinist ateizmi' öne çıkarıyorlar. Bu, komik oluyor" şeklinde konuştu.

Beşiktaş'taki Conrad Otel'de yapılan zirve, 11 Kasım'da da devam edecek.