Sanatçı Selda Bağcan, “bizim mahalle” olarak nitelediği sol kesimin Türkiye’de “biraz tutucu” olduğu görüşünü dile getirdi ve “Ben gelenek ve göreneklerimizi koruyan biriyim. Hem müziğimle hem de özel hayatımda gelenekçi bir insanım” dedi.
Selda Bağcan, Sabah gazetesinden Tuba Kalçık’a açıklamalarda bulundu. Söyleşinin öne çıkan başlıkları şöyle:
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yeni nesil şarkıcıların temsilcilerinden biri olan Aleyna Tilki ile aynı sahneyi paylaşmanız çok eleştirilmişti.
Beni rüyasında görmüş ve ağlamış diye haberler çıktığı dönem onu manevi açıdan destek olmak için telefonla aradım. Hatta "Ağlama karşındayım, ne zaman istersen de beni arayabilirsin" dedim. Daha sonra "Aleyna, Bostancı'da konser yapacak, konsere gelir misin?" diye sordular. Aleyna da arayıp rica etti. Kabul ettim. Konserde gençler beni görünce çok şaşırdı. Birlikte şarkı söyledik. Aleyna çok disiplinli, çalışkan ve üretken bir kız. Hırslı ve ihtiraslı da. Aleyna'yı kendi gençliğime benzetiyorum. Böyle yetenekli gençleri desteklemek gerekiyor. Entelektüel de bir kız... Onunla aynı sahneye çıktığım için eleştiriliyorum ama ben bu eleştirileri önemsemiyorum. Aleyna'nın popülerliğini kullandığımı düşünenler bile var. Onlara söyleyecek söz bile bulamıyorum çünkü biz birbirimizin sahnesine sürpriz olarak çıktık. Sosyal medyada acımasızca eleştiriliyor sanatçılarımız. Linç kültürünü artık bir kenara bırakmalıyız. Linç ediliriz diye insanlar artık konuşmaya korkuyor. Ben de linç edildiğimde inciniyorum açıkçası.
"Sol-muhafazakarım" dediğiniz için siz de linç edilmiştiniz...
Evet, sol çevrelerden bu tanımlamayı yaptığım zaman çok eleştiri almıştım. Hep söylerim, Türkiye'de sol yani bizim mahallenin bir kısmı tutucudur. Ben gelenek ve göreneklerimizi koruyan biriyim. Hem müziğimle hem de özel hayatımda gelenekçi bir insanım. İşten eve, evden işe bir hayatım var. Hiçbir zaman şaşalı bir yaşam tarzım olmadı. Sahnedeki kıyafetlerim çok ünlü modacılardan giyinmeme rağmen açık saçık olmadı hiç. 1971'de ilk sahneye çıktığım zaman da kıyafetlerim kapalıydı. Bizim dönemimizde kimse açık giyinmezdi. Göbeği açık kıyafetler giyen birini hiç hatırlamıyorum mesela. Bir tek dansözlerin göbeği açık olurdu. Sahnede göbeği açık giyinmek bize Batı'dan geldi.
Linç kültüründen bahsettiniz. Siz ülkedeki toplumsal gerilime dair neler söylemek istersiniz?
Kutuplaşma ülkemize büyük zarar veriyor. Ben her dilden şarkı söyleyen bir sanatçı olarak, bu gerilime son vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Siyasetteki gerilim topluma da yansıyor. Siyasetteki gerilim azalırsa, topluma da yansır bu durum. Ülkece artık kutuplaşmaya son verip, kucaklaşmamız gerekiyor. Türkiye'nin geleceği için bu gerekli.
Söyleşinin tamamını BURADAN okuyabilirsiniz.
Sabah