Amerikalı psikologlar: Kendine "gamer" diyenler, ırkçılık ve cinsiyetçiliğe daha yatkın

"Gamer kimliği, kişiliğinizin doğrudan temelini oluşturduğunda toksik oyun kültürünü doğuruyor"

Oxford Üniversitesi'nin iki yıl önceki araştırmasında, video oyunlarının zihin sağlığı üzerinde olumlu etkisi olduğu da belirtilmişti (Reuters)

Yapılan çalışmaya göre kendini oyuncu (gamer) olarak tanımlayan kişiler, ırkçı ve cinsiyetçi davranışlar sergilemeye daha yatkın.

Araştırma, ABD’de yer alan Teksas Üniversitesi’ndeki psikoloji bölümünden akademisyen Bill Swan ve doktora öğrencisi Alexi Martel tarafından yapıldı.

Çalışmaya, oyun sektörüne psikolojik destek hizmeti sağlayan Take This adlı kâr amacı gütmeyen kuruluşun araştırma direktörü Rachel Kowert da katıldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Proje kapsamında düzenlenen üç araştırmada, kendisini "gamer" kimliğiyle tanımlayan kişiler yer aldı.

Kowert, özellikle "kimlik kaynaşması" (identity fusion) diye tabir edilen sosyolojik bir olayı incelediklerini belirtti. Kimlik kaynaşmasında kişi, hayatının ve kişiliğinin farklı boyutlarını sadece tek bir kimlik üzerinden tanımlıyor.

Araştırmada, bu şekilde bir "gamer" kimliğine sahip olduğunu söyleyenlerin radikal antisosyal davranışlar sergilemeye daha yatkın olduğu gözlemlendi.

Kowert, çalışmayla ilgili şunları söyledi:

Gamer kimliği, kişiliğinizin doğrudan temelini oluşturduğunda bu, toksik oyun kültürü dediğimiz şeyi doğuruyor. Kapsayıcılıktan ziyade cinsiyetçilik, kadın düşmanlığı ve ırkçılık gibi dışlamaya yönelik eğilimler ön plana çıkıyor. Oyuncu topluluklarında var olduğunu bildiğimiz tüm bu eğilimlerin, söz konusu toplulukla kendisini çok yakından bağdaştıran kişiler tarafından içselleştirildiği görülüyor.

Buna ek olarak araştırmada Call of Duty ve Minecraft oyuncularının yer aldığı topluluklar arasındaki farklar da incelendi. Değerlendirmelerde, ırkçılık ve cinsiyetçilik eğilimlerinin Call of Duty oyuncularında daha fazla görüldüğü belirtildi.

Ancak Kowert, bu incelemede özellikle toksik oyuncu topluluklarına odaklandıklarını belirterek, araştırma sonuçlarının "tüm oyuncuların kötü ya da aşırılıkçı olduğu" şeklinde yorumlanmaması gerektiğini vurguladı.

Araştırmacı, oyun camiasında da "gamer" kimliğinin, herkesin üzerinde uzlaştığı bir tanımı olmadığına dikkat çekti.

Kowert, "Genel itibarıyla oyunların, olumsuzluktan ziyade olumlu özellikler sunan müthiş alanlar olduğunu düşünüyorum. Oyunların bu yönde geliştirilmesi gerektiğine dair diyalog kurmamız önemli çünkü bunu yapmıyoruz" dedi.



Independent Türkçe, VICE, Take This

DAHA FAZLA HABER OKU