Gülşen hakim karşısında: Hayatta var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum

Gülşen savunmasında "Bütün konu, sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmadan ibarettir. İki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu. Değerlerini incitmiş olabileceğim herkesten özür de diledim" ifadelerine yer verdi

Fotoğraf: Twitter / Gülşen

İstanbul Ataşehir'de 30 Nisan 2022'de verdiği bir konserde imam hatiplilere yönelik söylediği sözler nedeniyle hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan dava açılan Gülşen Çolakoğlu, bugün hâkim karşısına çıktı.

Gülşen için adliye koridorunda güvenlik bariyerleri konuldu ve mahkeme salonuna kimseye görünmeden alındı.

İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Gülşen Çolakoğlu ve 14 şikayetçi katıldı. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları da duruşmada hazır bulundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Şakalaşmadan ibarettir"

Mahkemede savunmasını yapan sanatçı Gülşen Çolakoğlu, suçsuz olduğunu ve beraat edeceğine inandığını belirterek şunları söyledi:

Bu konuda daha önce de ifade verdim, doğrudur ve tekrar ederim. Suçsuzum, yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu, sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmamdan ibarettir. Dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim. Bu konuda kendi vicdanımda hürüm. Üzerime atılı suçu işlemedim, kabul etmiyorum.

Sadece iki kişi arasında geçen bu diyalog hedefe oturtuldu. Ben, yine de bu sebeple değerlerini incitmiş olabileceğini düşündüğüm herkesten samimiyetle özür diledim. Sıklıkla tanık olduğumuz sapkınlık ve istismar, kanayan yaramız. Ben, bunu sağ duyulu bir vatandaş olarak taşıyorum. Mesleğim ve kimliğimin bir duruşu olarak mağduruyum da.

"Gerek zamanlaması gerek yayınlaması, benim nezdimde manipülatif ve manidardır"

Savunmasında hedef gösterildiğini belirten Gülşen şöyle devam etti:

Kadınlığım, bedenim, eşliğim, anneliğim, giyimim kuşamımım yüzünden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım, hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi her yeri geldiğinde özgürce dile getirmekten çekinen biri olmadım, şu anda da değilim. Sahnedeki şaka, toplumsal duyarlılığımın bir uzantısı, bir tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasında geçen bir şakaydı. Bir açıklama, demeç, görüş bildirme amacıyla değildi. Ama nedense öyleymiş gibi gösterildi. Ayrıca gerek zamanlaması gerek yayınlaması, benim nezdimde manipülatif ve manidardır. Çünkü söz konusu konserin tarihi 30 Nisan, videonun yayılma tarihi de 24 Ağustos. Arada tam 4 ay var.

linç kampanyası başlatılması, gözaltına alınmam ve cezaevine girmem sadece bir gün sürdü. Bütün bunları, hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Maddi kısmı geçtim, manevi olarak çok bedel ödedim. 5 gün cezaevine, 15 günü evde olmak üzere 20 gün hapis kaldım. Çocuğum 3 yıldır İspanya’da okuyor. 5 yaşındaki çocuğum annesiz kaldı, anne çocuk ilişkisi yaşayamıyorum. Maddi olarak da 50 küsür konserim iptal edildi. Bunların tazminleri gerekti. Bu iptaller nedeniyle sahnede birlikte çalıştığım arkadaşlarım da mağdur oldu. Onların da mağduriyetini üstlendim. Yurtdışı yasağı nedeniyle oradaki konserlerimi de iptal ettim. Mağduriyetimin giderilmesini, kendim, ailem ve adalete sığınan herkes için istiyorum.

Gülşen'in avukatı Emek Emre de duruşmada müvekkili hakkında beraat talep etti.   

Mahkeme sanatçının yurt dışına çıkış yasağını kaldırmadı. Karakola giderek imza verme yönündeki tedbiri kaldıran mahkeme, duruşmayı 21 Aralık 2022 tarihine erteledi.

 

 

 

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU